Denizli Silikon Vadisi 2016'da kurulacak!
Honaz'da kurulacak Denizli Silikon Vadisi'nin, Teknokent'in uygulama sahası olacağını belirten Rektör Hüseyin Bağcı, "Projemiz, Ege Bölgesi'nin kalkınmasına büyük katkı sağlayacak" dedi.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, üniversitedeki çalışmalarını ve geleceğe dönük planlarını Egeli Sabah'a anlattı. Honaz'da 2016'da 1000 dönümlük arazi üzerine kurulacak Denizli Silikon Vadisi'nin Teknokent'in uygulama sahası olacağını anlatan Bağcı, "Bir üniversitenin sadece eğitim ve öğretimle bilgiyi ekonomiye dönüştürmesi beklenemez. Bilgiyi ekonomiye Teknokent aracılığıyla dönüştüreceğiz. İzmir'deki üniversiteleri çıkardığınızda Ege Bölgesi'nde 8 bin 500 öğretim üyesi var. 8 bin 500 doktoralı eleman ve 8 bin 500 orijinal fikir. 8 bin 500 öğretim üyesinin her sene bir kelimeden oluşmuş katkısını düşünün. Bu bir sinerjidir. Pamukkale Üniversitesi olarak bu birliğin koordinatörüyüz. Teknokent sadece Denizli'nin değil, bölgenin de kalkınmasına büyük katkı koyacak. Teknokent üzerinde bu projelerimiz sadece 900'e öğretim üyemizi değil, bölgenin tamamını kapsayacak. Teknokent'e bölgedeki 8 bin 500 öğretim üyesi çalışmalarıyla katkı koyacak" dedi. Projeyi 2016'da hayata geçireceklerini ve sanayi üniversite iş birliğini burada gerçekleştireceklerini anlatan Bağcı, "Teknokent kavramını işlemeye 2004 yılında başlamıştık. O zaman ben rektör yardımcısıydım. Teknokent üniversitelerin girişimci olmasını sağlıyor ve kente büyük katkı sağlıyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın belirlediği girişimci üniversiteler sıralamasında hep ilk 50'nin içinde yer aldık. 2011'de göreve geldikten sonra ilk 50'den hiç çıkmadık. Denizli olarak ihracat gelirlerinde İzmir'den sonra Denizli geliyor. İhracat gelirlerinde Türkiye'nin 8. Sırasındayız" diye konuştu. İnovatif ürün üretme bakımında geride olduklarını belirten Bağcı, şöyle devam etti: "Teknokent bu açığı önümüzdeki yıllarda kapatacak. Denizli'nin ihracat miktarının 3.5 milyar dolara çıktığı dönemler var. 2023'te bunun 15-20 milyar lira olması hedeflenirse, bu hedefin odağındaki kurum Teknokent olmalıdır. Çünkü siz inovatif ürün ortaya koymadan, inovasyon yapmadan, bilgiyi ekonomiye dönüştürecek üniversite yapmadan bunu başaramazsınız. Sadece eğitim ve öğretimle, sadece öğretim üyelerini yardımcı doçent, doçent , profesör yaparak üniversitenin bilgiyi ekonomiye dönüştürmesi beklenemez. Bilgiyi ekonomiye dönüştürecek olan kurum şüphesiz üniversite. Bunu aracı kuruluşlarla yapmak zorunda. Bu da Teknokent. Şu an biz buna başladık. Ege Bölgesi'nde İzmir'i dikkate almazsak, bu bir ilk. İzmir'de 9 üniversite var. Bu 9 üniversitenin dışında olan üniversiteler komşu illerde. İzmir'deki üniversiteleri çıkarttığınızda Ege Bölgesi'nde 8 bin 500 öğretim üyesi var. 8 bin 500 doktoralı eleman ve 8 bin 500 orijinal fikir. 8 bin 500 öğretim üyesinin her sene bir kelimeden oluşmuş katkısını düşünün. Bu nedir? Tasarımdır. Ar-gedir. Bir üründür. Bir yeni oluşumdur. Bu bir sinerjidir. Pamukkale Üniversitesi olarak bu birliğin koordinatörüyüz. Teknokent sadece Denizli'nin değil, bölgenin de kalkınmasına büyük katkı koyacak. Teknokent'teki projelerimize sadece 900'e yakın öğretim üyelerimiz değil, bölgenin tamamındaki öğretim üyeleri katkı koyacak. 8 bin 500 öğretim üyesinin çalışmalara katkı koyup şekilleneceği bir Teknokent olacak."
TOHUM ARAŞTIRILACAK
Teknokent ile bağlantılı olarak Menderes Havzası'nda bir tohum araştırma merkezlerinin de olacağını hatırlatan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, "Onun laboratuvar çalışmalarını kampüste yapıyoruz. Soğanlı bitkilerle çalışma yapıyoruz. Onu sahaya taşıyacağız. Tohum araştırma merkezi yapacağız. 650 dönümlük Menderes nehri kenarındaki araziyi aldık. Projeleri de hazırladık. Orada ne yapacağız? Üzümde, kavun ve karpuzda yeniden bir düzenleme yapacağız" dedi.
Sabah Egeli