Deprem endişesi harekete geçirdi! Satın alınan evin satışı iptal edilir mi?
Depremin ardından vatandaşlar oturdukları dairenin depreme dayanıksız olduğunu düşünerek daha güvenli dairelere geçiş yapıyor. Uzmanların deprem uyarıları peş peşe gelirken, ev sahipleri de satın alınmış ya da kiralanmış konutta fesih hakkı olur mu, satın alınan evin satışı ya da tapusu iptal edilirÖzellikle riskli bölgelerde yaşayan vatandaşları deprem endişesi kapladı
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde yıkıma yol açan depremlerin ardından, pek çok kişi oturduğu konutun güvenliğini sorguluyor. Özellikle riskli bölgelerde yaşayan vatandaşları deprem endişesi kapladı.
Marmara’da beklenen deprem ile ilgili ise uzmanlardan art arda uyarılar gelmekte. Eski yapılarda oturan vatandaşlar arasında ev değiştirme telaşı başlarken, depremin hemen öncesinde ev alan ya da kiralayan kişiler cayma hakkının bulunup bulunmadığını sorguluyor. İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, gazetevatan.com’a önemli değerlendirmelerde bulunarak, tüketicilerin belirli koşullarda cayma hakkını kullanabileceğini paylaştı.
TÜKETİCİLER İPTAL ETMEK İSTİYOR
Deprem öncesinde yeni ev kiralayan ya da ev satın almış olan kişilerin deprem odaklı olmadığına dikkat çeken Aşa, "Şu an deprem sonrası yeni kapora verilmiş ya da yeni satın alınmış evlerle ilgili insanlar bu süreci uzatmak istiyor ve satın alınmış evlerle ilgili yeniden düşünmek istiyor" diye konuştu.
'TAPU İPTAL EDİLMEZ'
Yeni ev almış ve henüz oturmaya başlamamış kişiler aldıkları evin deprem riski taşıdığını düşünmeye başladıkları noktada, satışı iptal ederek paralarını geri almak istiyor. Nizameddin Aşa konu ile ilgili şunları söyledi:
"Yani şöyle diyeyim; kapora ödemiş veya almaya talip olmuş kişiler vazgeçmiş olabilir. Satılmış bir mülkün; eğer çok bariz bir şekilde deprem riski olan bir bina değil ise veya bununla ilgili bir tespit yapılıp da dosyasında mevcut değil ise o tapu iptali çok mümkün değil."
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Aşa, satın alınan konutun depreme dayanıklı olmadığının resmi olarak belli olması hainde satışın iptalinin söz konusu olacağını açıklayarak, "Satılmış bir mülkün çok bariz bir şekilde deprem riski yok ise ya da bununla ilgili bir tespit yapılmış ve dosyası mevcut değil ise tapu iptali çok mümkün değil. Ama ben evi size satmışım ancak belediye kayıtlarına henüz intikal etmemiş olabilir ama belediyede riskli yapı kaydı var. Bu tapuya da işleniyor ama bazen olmaya da biliyor. Böyle bir satış söz konusu ise; o satış iptal olur. Satan kişi de yargılanabilir. Bu tür durumlar emlakçı arkadaşların başına gelebiliyor. Biz eğitimlerde şunu diyoruz, 'olayı tamamen anlatın, bütün eksiğini fazlasını müşteri bilsin ve bunu bir tutanak ile kişiye bildirdiğinizi ifade edin.' Bunun dışında sizin sorumlu olma ihtimaliniz büyük" diye konuştu.
BİNALARIN KOLONLARININ KESİLMESİ
Başkan Aşa, depremde kolonları kesildiği için yıkılan binalarla ilgili ise, "O da ayıplı maldır ama iki tarafta bilmiyorsa orada yapacak bir şey yok. Yani adam bilmediği bir konuda da sorumlu olamaz. Bir başkasının kolon kestiği kapalı bir mekanda veya hiç kimsenin bilgisi, haberi olmadan kolon kesildiğini bilmiyorsanız bu sizi suça sokmaz ama bilip de göz yumuyorsanız, o suça ortak oluyorsunuz. Yani bazı binalarda maalesef bunu yapıyorlar" dedi.
"NAKDEN İADESİ MÜMKÜN OLABİLİR"
Avukat Cansen Erdoğan ise almış olduğu evin satışını iptal etmek isteyen tüketicilere önemli uyarılarda bulunarak, "Normal şartlarda biz bunu 'ayıplı mal' satışına sokabiliriz. Böyle durumlar eğer bu deprem olayından sonra yapılan bina incelemelerinde kiralanan daire veya satın alınan dairede, yapı denetim belgesinde veya daha sonrasında bir çatlak ve saire varsa veya dışarıdan gözükmeyen ama teknik incelemeyle depreme dayanıklı olmadığı anlaşılmışsa bu aslında hukuki ayıp sayılır ve bu hukuki ayıp sebebiyle de iadesi nakden veya aynen mümkün olabilir. Normal şartlarda tabi bunu basiretli bir alıcının bu incelemeyi önceden yapmış olması gerekiyor ancak bu incelemeyi yapmamışsa bu halihazırdaki deprem faciası sebebiyle mücbir sebep olarak kabul edilip artık belediyelere verilen mecburi teknik inceleme kapsamına girerek yapılan incelemede eğer hasarlı veya yıkılmaya müsait bir ortam zemin olduğu ortaya çıkarsa bununla ilgili olarak hukuki süreci başlatabileceğini düşünüyorum" açıklamasını yaptı.
HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILABİLİR
Sürecin kolay olmadığının altını çizen Erdoğan, "Satış iptali ilgili bir çok davanın karşımıza çıkacağı neredeyse kesin gibi gözüküyor. Çünkü halihazırda belediyeler teknik inceleme yapmak için tespitlerde bulunuyorlar. Bunun da en kolay yolu şu olabilir: Apartmanda oturan diğer kat malikleriyle birlikte belediyeye başvurulup yapılan belediye incelemesi neticesinde evin hasarlı olduğu ya da yıkılmaya müsait olabileceği konumda veya statüde olduğu anlaşılırsa o halde kiracı bu konuyla ilgili olarak tahliyesine yada satın alınan evle ilgili olarak gereken hukuki mücadeleyi başlatabilecektir. Şu soru gelecektir karşısına; 'niye o zaman evi alırken yapmadın veya evi kiralarken böyle bir inceleme yapmadın' diye, tabi ki bununla ilgili olarak bu sıkıntı buradan doğuyor. "Çünkü normalde basiretli olarak depreme dayanıklılık durumunu, işte yapı denetimi olup olmadığını, imar durumunu incelemekle mükellef" dedi.
Avukat Cansen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü;
"Deprem söz konusunu olmasaydı evi yeni alan ya da kiralayanlar açısından daha olumsuz bir tablo karşımıza çıkardı.. Ama halihazırdaki deprem felaketi sebebiyle bu konuda da İstanbul depreminin yaklaştığı söylentileri yüzünden belediyelere de artık yoğun bir inceleme, dikkatli bir araştırma, dayanıklılık raporlarının alınma durumu söz konusu olduğundan, bunu hukuki ayıba dayandırılarak yani; 'Depreme dayanıklı olduğunu sanmıştım oysa ki yapılan incelemede dayanıklı olmadığını ortaya koydu. İçerde zamanında kullanırken gördüğüm sıvalar düşünce çatlak tespit ettim. Yani alırken değil kullanırken karşıma çıkan ayıptan dolayı hukuki hakları olduğu kanısındayım."