Deprem erken uyarı sistemi halkın kullanımına açılıyor!
Akademik Danışma Kurulu, 4 aydır sürdürdüğü çalışmalarının ardından Deprem Erken Uyarı Sistemi EDIS’in halkın kullanımına açılması kararını onayladı.
Çok sayıda üniversiteden deprem bilimcilerin yanısıra değişik bilim dallarından öğretim üyelerinden oluşan Akademik Danışma Kurulu, bütün yönleriyle ele aldığı “deprem erken uyarı sisteminin” halkın kullanımına açılmasının sakınca oluşturmadığına karar verdi.
117 SANİYEYE KADAR VARAN BİR SÜRE ÖNCE HABER VERECEK
7 yıllık çalışmanın ardından hayata geçirilen EDIS deprem erken uyarı sistemi, depremi, merkez üssüne uzaklığa bağlı olarak 117 saniyeye kadar varan bir süre önce haber verecek.
VATANDAŞLARIN KULLANIMINA AÇILIYOR
Deprem erken uyarı sisteminin Türkiye’de de kullanımına yönelik büyük bir adım atıldı. Değişik üniversitelerin katılımıyla oluşturulan Akademik Danışma ve İstişare kurulları, 4 aylık araştırma, soruşturma, sistemi kullanan ülkelerde gerçekleştirilen incelemelerden sonra EDIS’in halkın kullanımına açılmasında bir sakınca bulunmadığına oybirliği ile karar verdi.
Yaklaşık 7 yıldır onlarca bilim insanı ve çok sayıda üniversitenin üzerinde çalıştığı ve dünyadaki en üst sistem olarak kurgulanan Deprem Erken Uyarı Sistemi’nin (EDIS) kurulumu ve vatandaşa hizmet vermeye başlamasının yolu açılmış oldu.
Deprem erken uyarı sistemi halen dünyada sadece 5 ülke tarafından kullanılıyor. Türkiye’de de EDIS’in oluşturulmasından sonra erken uyarı sistemi, fabrikalarda, hızlı trende, AVM’lerde ve bazı bölgelerde pilot olarak uygulanmaya başlamıştı.
Sistem, depremi merkez üssüne bağlı olarak etkilenecek bölgeye 117 saniyeye kadar süre önceden bildiriyor. Bu bildirimi alanlara, depremin yıkıcı etkisinden korunma, içinde bulundukları yapıyı terk etme olanağı veriyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren EDIS Afet ve Deprem Sistemleri A.Ş. CEO’su Ali Emre Erişen, EDIS’in zamanla depremin dışındaki afetlerde de erken uyarı sistemi olarak kullanılacağını bildirdi.
Yüksek teknolojiyi kullanarak afetlerden kaynaklı kayıpları en aza indirmeye çalıştıklarını kaydeden Erişen, Türkiye’de her yıl yaklaşık 10 bin deprem olduğuna, milyonlarca binanın deprem riski altında bulunduğuna ve Türkiye’de 500’den fazla fay hattı yer aldığına işaret etti.
Ali Emre Erişen, “Bütün bunlar deprem erken uyarı sisteminin gerekliliğini ortaya koymak için yeterlidir” dedi. Deprem fay hatlarına sensörler yerleştirdiklerini, depremi oluşturan kırılmayı anında belirleyerek kullanıcılara bildirdiklerini belirten Ali Emre Erişen, yapay zeka tabanlı EDIS’i “hayat kurtaran haberci” olarak tanımladı.
ERKEN UYARI SİSTEMİNİN ETKİSİ
Prof. Dr. Şerif Barış başkanlığında toplanan Akademik Kurul’un kararları özetle şu vurguları içeriyor:
-Yapılan değerlendirmeler ışığında, deprem erken uyarı sisteminin vatandaşa sinyal verilerek kullanılması gerektiği yönünde ortak bir tavsiye kararı benimsenmiştir.
Yurtdışındaki başarılı uygulamalar, bilimsel veriler ve ülkemizin deprem gerçeği göz önünde bulundurularak alınan bu karar, Türkiye'de deprem zararlarını en aza indirme potansiyeli taşıyan bir adım olarak öne çıkmaktadır.
-Deprem Erken Uyarı Sistemi, insanların psikolojik olarak felaketlere daha hazırlıklı olmalarını sağlayan önemli bir araçtır. Bu sistemler, bireylerin tehlikeye karşı proaktif önlemler almasına olanak tanır ve psikolojik olarak daha güçlü hissetmelerini sağlar.
-Erken uyarı sistemleri, toplumsal dayanıklılığı artıran ve acil durum yönetimini güçlendiren bir çözüm olarak öne çıkmaktadır.
-Bu sistemler, deprem algılandığında halkı bilgilendirerek güvenli bir şekilde hareket etmelerini sağlar.
-Erken uyarı sayesinde insanlar yakın depremlerde bulundukları konumda korunabilirler ve yeterince uzak olan depremlerde ise güvenli alanlara gidebilir veya gerekli önlemleri alabilir.
-Kullanan ülkelerin yanı sıra, Türkiye'de de bu sistemin uygulanmasının, vatandaşlara güven vereceği ve depremlere karşı hazırlıklı olma konusunda farkındalık yaratacağı öngörülmektedir.
-Erken uyarının bireylerin üzerinde yarattığı psikolojik rahatlama, afetlere karşı daha bilinçli bir toplum yaratmada önemli bir etkendir.
-Akademik Danışma Kurulu’nun değerlendirmeleri, erken uyarı sistemlerinin psikolojik, sosyal ve toplumsal etkilerinin olumlu olduğunu ve bu sistemlerin sadece depreme karşı değil, ikincil afetlere karşı da koruma sağladığını göstermektedir.
Kurul ayrıca, sistemin kullanımından en yüksek verimi alabilmek için eğitim ve bu alandaki tatbikatların önemine vurgu yaptı.