Kent Haberleri

Deprem Komisyonu'nda 'yapının depreme dayanıklılığından malik sorumlu olsun' teklifi!

Deprem Komisyonu’nda, belediyelerin depremle ilgili sunumları sırasında, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Oktar, riskli bina denetimlerinde belirlenecek bir tarihten önce inşa edilmiş yapıların kontrollerinin, sahiplerince yapılmasının zorunlu tutulmasını teklif etti.

Deprem Komisyonu’nda, belediyelerin depremle ilgili sunumları sırasında, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Oktar, riskli bina denetimlerinde belirlenecek bir tarihten önce inşa edilmiş yapıların kontrollerinin, sahiplerince yapılmasının zorunlu tutulmasını teklif etti. Öneriye AKP’li İlyas Şeker'den destek geldi. Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre; depremden etkilenen vatandaşların, devlete ya da belediyeye karşı maddi veya manevi tazminat davası açtığını belirten Şeker, “Bu gerçekten ciddi bir problem ve altından kalkılması mümkün değil. Vatandaşın full kasko olmaması lazım, yani o sorumluluğu vatandaşın da üstlenmesi lazım devletin de” dedi. 

Komisyondaki görüşmeler sırasında da öneriye ilişkin açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, konuyla ilgili Cumhuriyet'e konuştu. İmar barışındaki “Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır” hükmü ile vatandaşa “Binan yıkılırsa beni ilgilendirmez. Canın da gitse malın da gitse ben sorumluluğu üzerime almıyorum” dendiğini belirten Sındır, şimdi de “Depreme dayanıksız yapılardaki yurttaşların yapıyı boşaltmadığı, bunun bir yaptırımının da olmadığı” gerekçeleri ile “Devlet sorumluluğu üstlenmesin, yıkılırsa da kendileri bilsin” önerisi getirildiğini vurguladı. Sındır, “Ağır hasarlı bina ya da depremde yıkılma olasılığı olan bir bina, yıkılabilir demek. ‘Sorumluluk kendilerine ait diyelim, bak nasıl çıkıyorlar.’ Böyle bir şey olamaz. Bu sosyal devlet anlayışına aykırı” diye konuştu. 

 

‘HİÇBİR KANUN ALIKOYAMAZ’

Sındır, “Kamu, sorumluluğunu yerine getirmiyorsa mağdur olan vatandaş davasını da açar. Devletin önlem almaması, vatandaşını göz göre göre ölüme mahkûm etmesidir. Bu öneri, ‘Vatandaş ölürse ölsün de, bana gelmesin sorumluluk’ anlayışı” dedi.

Devletin, bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla vatandaşların can ve mal güvenliğinden sorumlu olduğunu vurgulayan Sındır, “Hiçbir kanun, kural, mevzuat bu sorumluluktan devleti kurtaramaz. Başka amaçlarla farklı fırsatlar yaratılmasını kabul etmeyiz. Rantiyecilere fırsat yaratılmasına izin verilmemesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Türkiye'deki binaların yüzde 65.22'si 2000'den önce yapıldı!