Köşe yazıları

Deprem mi öldürüyor, çürük binalar mı?

Türkiye İzmir'de meydana gelen 6.6 şiddetindeki depremin yaralarını sarmaya çalışırken, ülkede inşa edilen binaların sağlığı halen tartışılıyor. Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Yavuz Donat bugünkü köşe yazısında ülkemizde bina sağlığına ne kadar dikkat edildiğini kaleme aldı.

Geçtiğimiz Cuma günü İzmir'de meydana gelen 6.6 şiddetindeki deprem çok sayıda binayı enkaza çevirdi. Birçok vatandaşın hayatını kaybettiği depremde, inşa edilen binaların ne kadar sağlam olduğu halen tartışılıyor. Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Yavuz Donat bugünkü köşe yazısında ülkemizde bina sağlığına ne kadar dikkat edildiğini kaleme aldı. İşte Yavuz Donat’ın o yazısı…

Anadolu'nun ortasında... Bozkırda... Yeni bir başkent kurulurken...
Atatürk... Uluslararası yarışma yapılmasını ister. Fransa devlet baş mimarı da yarışmaya katılır. Kazanan... Alman mimar, şehir plancısı Hermann Jansen olur.
Alman mimar, ilk karşılaşmada Atatürk'e sorar:
- Bir kent planını uygulayacak ve arkasında duracak kadar güçlü yönetiminiz var mı?
Atatürk kızar:
 Koca bir ülkeyi yedi düvelin elinden kurtarmışız.
 İmparatorluğun küllerinden yeni bir devlet çıkarmışız.
 Reformlar yapmaktayız.
 Bütün bunları başaran bir rejimin, bir şehir planını uygulayacak güçte olup olmadığını nasıl sorarsınız?
Yıl 2020... Alman mimarın sorusu hâlâ güncel, hâlâ geçerli.

Alman haklı çıktı
Jansen'in "Ankara planı" Bakanlar Kurulu'nda onaylandı... 23 Temmuz 1932.
Plan... Uygulanmaya başlandı.
Sonra... Atatürk öldü... 10 Kasım 1938.
Ve... 1 ay geçti... İmar İdare Heyeti... 131 sayılı karar: Alman mimarın işine son verilmesi...

Acı ama gerçek
Atatürk'ün yakın çevresinden Falih Rıfkı Atay yazıyor:
 Yüksek bürokratlar dâhil çok kişi, Ankara'da arsa kapattılar.
 Alman mimarın rüşvet ve nüfuzla yola gelmediğini görenler, Gazi'nin ölümünü beklediler.
 Büyük Atatürk ölünce de düğmeye bastılar.


Uzun sözün kısası
Rantın gözü kör olsun.
Çürük zemine 10 katlı bina da yapılır, kumsala gökdelen de.
Parayı veren düdüğü çalar, imar planını çöpe atar.
Sonra... Deprem... Ölümler... Milletçe gözyaşı dökeriz.
Ne diyorduk?.. Bina mı öldürür, deprem mi?
Öldüren... Rantiyeye kurban edilen düzen.
Bozuk düzen...
Büyük Atatürk'ün ölmesi için gün sayan düzen.

Abdi Paşa'nın arsası
Ankara'da... Abdi Paşa'nın mirasçılarına ait arsa. (Anıtkabir- Bahçelievler arası.)
Büyük... 300 bin metrekare.
Ancak... "İmar alanının" dışında.
Birileri... Dönemin seçkinleri...
Yöneticileri... Bürokratları... "Arsayı aldılar... Metrekaresi 25 kuruşa."
Ve beklediler...
Atatürk hayata gözlerini yumdu... Yine plan değişti... Ve inşaatlar başladı.

İzmir depremindeki hasarın nedeni dirençsiz binalar!