Genel

Deprem tecrübemizi dünyaya aktarmalıyız!

KOÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış, "Kocaeli, 17 Ağustos'tan sonra depremlere karşı inanılmaz bir deneyim kazandı. Kocaeli'nin bu deneyimi dünyaya örnek olması gerekirken yeterince dünyada yer almadı. Bu deneyimi dünyaya aktarmamız gerekiyor" dedi...

Aynı zamanda KOÜ Yer ve Uzay Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (YUBAM) Müdür Vekilliği de yapan Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, Anadolu Ajansı'ndan Kadir Yıldız'ayaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünyanın en aktif deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu belirtti.

Son 2 bin yıl içinde Türkiye'de 327 büyük deprem olduğunu aktaran Barış, bunun 38'inin İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde hasara yol açtığını söyledi.

Barış, doğa olaylarının tekrar edebildiğini dile getirerek, insanların depremin zararlarını azaltacak tedbirleri öğrenmesi gerektiğini ifade etti.

Depremi önlemenin şu anki teknolojiyle mümkün olmadığını belirten Barış, şunları söyledi;

"1986 yılından beri depremi önceden belirleme araştırmalarını Japonlarla sürdürüyorum. 17 Ağustos 1999 depreminde Köseköy'de Japon hocalarla ölçüm yaparken büyük deprem meydana geldi ama sadece yaklaşık 55-60 parametreden iki tanesini belirleyebildik. Depremi önceden belirlemek çok zor olduğu için zarar azaltacak çalışmalara önem vermemiz lazım."

"Bursa ve Yalova'nın deprem erken uyarı sistemini kuruyoruz"

"AFAD'la birlikte ekibimle Bursa ve Yalova'nın deprem erken uyarı sistemini kuruyoruz." diyen Barış, şunları belirtti;

"Bu sistem yıkıcı dalgalar gelmeden hareketli sistemleri, elektriği ve doğal gazı keserek yangınları ve olası kazaları önleyecek. Ayrıca acil müdahale sistemi nedeniyle o bölgedeki ağır hasarlı bölgeleri belirleyerek kurtarma ekiplerinin o bölgeye müdahale etmesini sağlayacak ve hem can kayıpları hem de ekonomik kayıplar azalacak. Ülkede, Japonya'da olduğu gibi Marmara Bölgesi veya Türkiye'nin bir erken uyarı sistemi kurulması gerekebilir. Bunun için Bursa'da sürdürdüğümüz proje, AFAD için örnek olacak. Proje başarıyla tamamlandığında Bursa bölgesi için geliştirdiğimiz erken uyarı sistemi, yaygınlaşacak." 

"Türkiye'ye rol model olmasını istiyoruz"

Barış, yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi için yıkıcı deprem dalgalarının hızlarının belirlenmesi gerektiğini anlatarak, alüvyon zeminlerde deprem dalgalarının büyüyebildiğini söyledi. 

Zeminlerin dinamik özellikleriyle deprem dalgalarının belirlenmesi durumunda inşaat mühendislerinin depreme dayanıklı yapılarını rahatlıkla yapabileceğini ifade eden Barış, şöyle konuştu:

"Yahya Kaptan Mahallesi'ndeki yapıların 17 Ağustos depreminde zarar görmemesinin sebebi, iyi zemin etüdü, iyi zemin bilgisiyle depreme dayanıklı inşaat teknikleriyle o bölge hasarsız bu afeti atlattı. Depreme dayanıklı olmanın koşulu, iyi bir zemin bilgisi, bu zemine uygun bir bina. Depremin büyüklüğü ne olursa olsun, depreme dayanıklı bina yapmak mümkün. Binayı yaptıktan sonra eğer bina içinde savrulan, devrilen eşyalara karşı önlem almazsanız, bunlar yine insanlara zarar verir. Depremi unutmadan, deprem öncesi, sırası ve sonrasında vatandaşın evinde, çalışanların da iş yerlerinde yapmaları gereken çok basit, ucuz ve kolay önlemler var. Bunları öğretmeliyiz. Kocaeli Sanayi Odasıyla sürdürdüğümüz sanayide güvenli yaşam ve iş sürekliliği eğitimlerimiz var. Bunu Kocaeli'deki sanayici ve çalışanlara yayıp, Türkiye'ye rol model olmasını istiyoruz." 

Prof. Dr. Barış, depremin zararını azaltacak önlemlerin ve eğitimlerin yaygınlaştırılması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı; 

"Askeri okullar, polis okulları, hemşirelik okulları var, buralarda halk eğitimlerini yaygınlaştırmamız lazım. Buralarda kurs alan her kursiyere yaklaşık 2 saat süreli bir güvenli yaşam eğitimi vererek her türlü afette, her türlü yangında nasıl hayatta kalacaklarını anlatmak çok basit. Bu bilgileri vatandaşa öğrettiğinizde kolaylıkla hayatta kalabilir.

Kocaeli, 17 Ağustos'tan sonra depremlere karşı inanılmaz bir deneyim kazandı. Kocaeli'nin bu deneyimi dünyaya örnek olması gerekirken yeterince dünyada yer almadı. Bu deneyimi dünyaya aktarmamız gerekiyor. Büyük bir ivmeyle ve dayanışmayla Kocaeli kendini toparladı, bunun diğer ülkelere de örnek olması lazım."