Depremde hasar alacak binaların yüzde 90'ı güçlendirmeyle kurtarılabilir!
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan yaptığı açıklamada "Depremde hasar alacak binaların yüzde 90'ı güçlendirmeyle kurtarılabilir" dedi.
Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan yaptığı açıklamada olası 7,5 ve üzeri şiddetli bir depremde zarar görmesi muhtemel 490 bin binadan 437 bin 709'unun, yüzde 89'unun, hafif veya orta hasar görmesinin beklendiğini dile getirerek, "Geriye kalan yüzde 11'lik kısmında ağır veya çok ağır hasar olacağı öngörülüyor. Ağır ve orta hasar alabilecek riskli binalar, kentsel dönüşüme göre çok daha kısa sürede ve daha az maliyetle güçlendirilerek depreme dayanıklı hale getirilebilir." diye konuştu.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı da olan Türkkan, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin yıl dönümü ve riskli binaların güçlendirilmesine ilişkin bazı değerlendirmelerde bulundu.
Sinan Türkkan, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün 7,5 ve üzeri şiddette olası bir İstanbul depreminde yaşanacak hasara ilişkin bilgilerin de yer aldığı araştırmasını mercek altına aldıklarını belirtti.
Yapılan araştırmanın, İstanbul'da bulunan 1 milyon 165 bin binanın 490 bininin 7,5 ve daha yüksek şiddetli depremlerde hasar göreceğini ortaya çıkardığını söyleyen Türkkan, bu rakamın toplam bina sayısının yüzde 42'sine denk geldiğini belirtti.
Türkkan, bu 490 bin binanın, 301 bininin hafif hasarlı, 137 bininin da orta hasarlı olacağının öngörüldüğünü dile getirerek, 39 bininin ağır, 13 bin adedinin ise çok ağır hasarlı olacağının tahmin edildiğini söyledi.
- "Güçlendirilerek kurtarılabilecek binalarda 5,8 milyon kişi yaşıyor"
Sinan Türkkan, muhtemel bir depremin şehirdeki riskli binalarda ciddi hasar bırakabileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Yani olası 7,5 ve üzeri şiddetli bir depremde hasar alması muhtemel 490 bin binadan 437 bin 709'unun, yüzde 89'unun, hafif veya orta hasar görmesi bekleniyor. Geriye kalan yüzde 11'lik kısmın ağır veya çok ağır hasarlı olacağı öngörülüyor. Ağır ve orta hasar alabilecek riskli binalar, kentsel dönüşüme göre çok daha kısa sürede ve daha az maliyetle güçlendirilerek depreme dayanıklı hale getirilebilir."
Türkkan, 490 bin binada 1 milyon 960 bin konutun bulunduğunu dile getirerek, "Güçlendirilerek kurtarılabilecek 438 bin binada bulunan, tamamen bilimsel metotlarla güçlendirilerek kurtarılabilecek konut sayısı da 1 milyon 751 bine denk geliyor. Bu konutlarda da 5,8 milyon kişi yaşıyor. Söz konusu rakam, güçlendirmenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor." diye konuştu.
- "Güçlendirme, tamamen bilimsel, daha az süreli ve maliyetli"
DEGÜDER Başkanı Türkkan, İstanbul'da özellikle 2000 yılından önce yapılan binaların büyük kısmının ciddi anlamda risk taşıdığını söyleyerek, bu binaların yapımı sırasındaki denetim eksikliğinden, donatılarının yetersiz olmasından, binalarda elle karılmış beton ve deniz kumunun kullanılmasına değindi.
Doğru ve kontrollü yapılmamış, mühendislik hizmeti almamış, kalfaya veya ustaya bırakılmış binaların gelinen noktada sıkıntı oluşturduğunu belirten Türkkan, riskli yapılarda sıkça görülen düşük beton kalitesi ve donatı yetersizliği dışında suya karşı dayanıksızlığın da bulunduğunu dile getirdi.
Söz konusu yapılarda inanılmaz boyutta korozyon problemi görüldüğünü, demirlerin çürümüş ve paslanmış olduğunu dile getiren Türkkan, "Güçlendirmede temele kadar iniliyor. Kriterlere uygun şekilde güçlendirilen binaların, deprem güvenliği açısından yeni yapılan binadan hiçbir farkı kalmıyor. Burada depremden sonra insanların dışarı sağ salim çıkması önemlidir." dedi.
Güçlendirmenin maliyetinin yıkıp yeniden yapmaya göre yüzde 60'a varan oranlarda daha düşük olduğunu dile getirenTürkkan, maliyetlerin binadan binaya değişebileceğini belirtti.
- "Güçlendirme kredisi acilen hayata geçirilmeli"
Sinan Türkkan, depremde yaşamını yitiren vatandaşları bir defa daha rahmetle andıklarını belirterek, "Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz." diye konuştu.
Nüfusun yüzde 30'dan fazlasının yaşadığı Marmara Bölgesi'nin, ekonomik büyüklüğün de yarıya yakınını sağladığını belirten Türkkan, "Bu nedenle Marmara Denizi'ndeki olası bir deprem ülkemizi tamamıyla etkileyebilir. Bir an önce harekete geçmeli, dönüşüm ve güçlendirme faaliyetlerine ağırlık vermeliyiz. Ayrıca, sektörün beklediği güçlendirme kredisinin de bir an önce çıkması gerekiyor." dedi.