Depreme karşı daha güvenli şehirler için kentsel dönüşüm büyük önem taşıyor!
Elazığ Fırat Üniversitesi (FÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, ülkede deprem hasar görebilirlik riskinin azaltılmasında eski ve depreme dayanıksız yapı stokundan kurtulmak amacıyla kentsel dönüşümün önemli bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Elazığ Fırat Üniversitesi (FÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, Anadolu Ajansı muhabirine, büyük bir bölümü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye'nin, hem nüfus hem de alan bakımından büyük bir bölümünün deprem riski altında bulunduğunu söyledi.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, son yüzyılda ülkede yaşanan şiddetli depremlere bakıldığında, 10 bin kişinin yaşamını yitirdiğini 1939 Erzincan ve 17 binin üzerinde cana mal olan 1999 Marmara depremiyle bu gerçeğin acı bir şekilde kendini gösterdiğini dile getiren Aksoy, geçen yıl 43 kişinin yaşamını yitirdiği Sivrice ve 116 kişinin hayatını kaybettiği İzmir depremiyle, ülkenin bu gerçekle yeniden yüzleştiğini söyledi.
Türkiye'nin Doğu, Kuzey ve Batı Anadolu olmak üzere üç önemli fay zonunda bulunduğunu ve bunlara bağlı çok sayıda deprem meydana geldiğini aktaran Aksoy, depremin yol açtığı zararları en son Elazığ ve İzmir depremleri ile gördüklerini kaydetti.
Bu zararları azaltmanın yollarından birinin de son zamanlarda üzerinde çalışılan Fay Yasası olduğunu belirten Aksoy, yasadaki amacın, diri yani deprem üretme, yüzey kırığı meydana getirme potansiyeli olan fayların üzerinde yapılaşma yapılmamasını sağlamak olduğuna değindi.
Yasanın bir düzenleme getirdiğini dile getiren Aksoy, şunları söyledi:
"Bu zaten yerleşime uygunluk planlarında olan bir konu. Yani bir yer imara açılırken eğer orada diri fay haritasına göre bir fay varsa bu fayın ürettiği depremlerin yıllarının, büyüklüklerinin ve deprem aralıklarının belirlenmesini gerektiriyor. Bu konuda bir düzenleme yoktu, hendekler açılıyordu, çalışmalar yapılıyordu ama bir sistem içinde yapılmıyordu. Yani aktif fayların üzerine binalar yapılmazsa, zemine uygun yapılar yaparsak, depremin zararlarından en az etkilenecek yerleşim alanlarına sahip olacağımızı söyleyebiliriz. Burada herkese görev düşüyor. Vatandaşlar daha güvenli konutlar yapılması konusunda kurallara uymalı, sigortalarını yaptırmalı, merkezi ve yerel yönetimlerde denetlemeleri çok daha ciddi olarak yerine getirmeli."
- Elazığ'da yürütülen çalışmalar tüm Türkiye'ye örnek olmalı
Aksoy, geçen sene 24 Ocak tarihinde yaşanan Sivrice merkezli 6,8 büyüklüğündeki depremden sonra şehirdeki çok sayıda eski yapı stokunun ağır hasar görmesinden doğan konut ihtiyacının karşılanması amacıyla TOKİ tarafından kentsel dönüşüm ve afet konutları kapsamında yapımına başlanan 20 bin 118 konut ile şehrin daha güvenli hale geldiğini söyledi.
Şehirde yürütülen çalışmaların tüm Türkiye'ye örnek olması gerektiğini dile getiren Aksoy, ülkede deprem hasar görebilirlik riskinin azaltılmasında eski ve depreme dayanıksız yapı stokundan kurtulmak için kentsel dönüşümün önemli bir ihtiyaç olduğunu söyledi.
Elazığ'da kentsel dönüşüme ağırlık verildiğini, bunun çok yararlı olduğunu belirten Aksoy, konutları kentsel dönüşüm kapsamında olan vatandaşların da bu konuda bilinçli olması ve yardımcı olması gerektiğini söyledi.
Candan daha değerli bir şeyin olmadığını dile getiren Aksoy, şunları söyledi:
"En önemli faktör burada can kayıpları. Dolayısıyla can kayıplarının ve ekonomik zararların olmaması için kentsel dönüşüme destek vermek ve kentsel dönüşüm çalışmalarının kısa sürede bitirilmesi gerekiyor. Elazığ örneğini verecek olursak depremden sonra önemli gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Özellikle depremden en az zarar görebilecek veya deprem dalgalarının geçişi sırasında en az etkilenebilecek yerler seçildi. Bu konuda yapılan güzel çalışmalardan örnekler olarak sayabiliriz."
Yaşanabilir Kentsel Dönüşüm ilkeleri neler?