Sektörel

Depreme karşı güvenli binalar için su yalıtımı şart!

İZODER’in Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen, Türkiye’de güvenli ve nitelikli binaların sayısının hızla artırılması gerektiğini belirtti. Pelesen, ''Depreme karşı güvenli binalar için su yalıtımı şart'' diye konuştu.

Yalıtım konusunda kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirmek için faaliyetlerine devam eden İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) Başkanı Levent Pelesen, su yalıtımının önemine dikkat çekti. Pelesen, Türkiye’nin depreme hala hazır olmadığını vurguladı.

Pelesen, "Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de can ve mal güvenliğini sağlayabilmek için alınması gereken en temel önlemlerin başında uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek geliyor” şeklinde konuştu.

Su yalıtımının önemi

Betonarme yapı sistemlerinin suya olan hassasiyetiyle ilgili konuşan Pelesen, “Yapılarımıza suyun nüfuz etmesi durumunda taşıyıcı elemanlarda bulunan demir donatılar korozyona maruz kalarak paslanmakta ve binalarımızın ömrünü ve dayanıklılığını azaltmaktadır. 17 Ağustos depremi sonrasında yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucu, yüzde 79’u hasarlı bulunan 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 64’ünde korozyon tespit edilmesi de su yalıtımının önemini ortaya çıkarıyor” dedi.

6.5 milyon konut hala riskli

Türkiye'de milyonlarca evde su yalıtımı olmadığıa dikkat çeken Pelesen, 6.5 milyon konutun ise deprem açısından riskli bina kapsamında olduğunu açıkladı. Pelesen, “Toplumda çok bilinmese de depremlerin yol açtığı büyük yıkımların en önemli nedenlerinden biri korozyondur. Herhangi bir yoldan binaya sızan su, oksijen ve beton içerisinde farklı kimyasal içeriğe sahip maddeler ile kimyasal tepkimeye girerek paslanmaya, yani korozyona neden oluyor. Korozyon sonucunda binanın taşıyıcı sistemi öyle zayıflıyor ki, su yalıtımına sahip olmayan bir bina, yapımından sonraki 20 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybediyor. Binanın taşıyıcı sistemini zayıflatan korozyonu engellemenin tek yolu ise su yalıtımıdır” ifadelerini kullandı.

Kentsel dönüşüm fırsatı iyi değerlendirilmeli

Pelesen, sözlerine şu şekilde son verdi: “Türkiye’de inşaat sektöründe büyük bir eksikliği gidererek, binalara dayanıklılık, kalite ve konfor kazandıracak ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ 1 Haziran 2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, destek ve girişimlerimizle mevzuattaki eksikleri gidermek üzere hazırlanan yeni yönetmelikle yalıtımın yeni binalarda uygulanması zorunlu hale getirildi. Türkiye inşaat sektörü ve bina sakinleri açısından çok önemli bir adım olan bu yönetmelik, su yalıtımı ile ilgili çok büyük bir eksikliği giderecek. Yeni yapılan binalarda bu yönetmelikte öngörülen esaslara uyulmadığının tespit edilmesi hâlinde, bu eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma izin belgesi verilmeyecek. Kentsel dönüşüm süreci su yalıtımı uygulamaları için büyük bir fırsat. Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, şimdiye kadar çoğunlukla ihmal edildiği için, ülkemizde 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için inşa edilmesi gereken binalarımız, bu süre içinde korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Bunun için de mevzuatların öngördüğü gibi su yalıtımı yapılmalı. Önümüzdeki kentsel dönüşüm sürecini iyi değerlendirip, su yalıtımını kaliteli malzeme ve uzman uygulamalar ile gerçekleştirirsek, her deprem sonrasında yaşadığımız düşündürücü tabloları engelleyebiliriz.”