Emlak Terimleri

Devremülk davalarında görevli mahkeme!

Bir mülkün, yılda belli günlerini satın alınabildiği sisteme devremülk deniyor. Devremülk sözleşmesi yaptıktan sonra, devremülkün iptalini isteyen kimseler, karşı tarafa dava açabiliyor. Peki, devremülk davalarında görevli mahkeme hangisidir?

Devremülk davalarında görevli mahkeme!

Bir mülkün, yılda belli günlerini satın alınabildiği sistem devremülk sistemi olarak karşımıza çıkıyor. Devremülk satın alan bir kimse, belirli tarihlerde yılın 15 günlük veya daha uzun bir diliminde satın aldığı konut ve tatil amaçlı taşınmazlara sahip oluyor.


Ancak, devremülk sözleşmesi yaptıktan sonra, devremülkün iptalini isteyen kimseler, karşı tarafa dava açabiliyor. Peki, devremülk davalarında görevli mahkeme hangisidir?


Devremülk davalarında görevli mahkeme, genel mahkemede oluyor. Konu ile ilgili Yargıtay Karar örneği aşağıda yer alıyor:


13. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4824

K. 2005/10164

T. 15.6.2005


• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Devre Mülk Satış Sözleşmesinin Feshi Nedeniyle )


• DEVRE MÜLK ( Bu Hakkın Kat Mülkiyeti Kanunu'nda Düzenlenen Taşınmazın Müşterek Mülkiyet Payına Bağlı Bir Hak Olması )


• TÜKETİCİ MAHKEMELERİ ( Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un Uygulanmasıyla İlgili Olarak Çıkacak Her Türlü İhtilaflara Bu Mahkemelerde Bakılması )


• RESMİ ŞEKİL ( Devre Mülk Sözleşmesi Taşınmazın Aynına Taalluk Etmekte Olması Nedeniyle Resmi Şekilde Yapılmasının Gerekmesi )


• GÖREV ( Devre Mülk Sözleşmesi Resmi Şekilde Yapılmamış Olması Nedeniyle Davanın Tüketici Kanunu'na Göre Değil Borçlar Kanunu'nun Genel Hükümlerine Göre Çözümlenmesinin Gerekmesi )

2004/m.67

4077/m.23


ÖZET : 4822 sayılı kanun ile değişik; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasında "...Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı..." belirtilmiştir. Temyize konu iş bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlarda resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı kanun ile değişik, 4077 sayılı kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava Borçlar Kanununun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali isteğine ilişkindir.


DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:


KARAR : Davacı, davalı ile aralarında Yalova Armutlu Tatil Köyü devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, 70.000 DM ödemede bulunduğunu, ancak sözleşmenin 10. maddesinden yararlanarak sözleşmeyi fesh ettiğini davalıya bildirdiği halde paranın iade edilmediğini,tahsili için yaptığı icra takibine de davalı borçlunun itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.


Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ; Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

4822 sayılı kanun ile değişik; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasında "...Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı..." belirtilmiştir. Temyize konu iş bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlarda resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı kanun ile değişik, 4077 sayılı kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava Borçlar Kanununun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali isteğine ilişkindir. Öyle ise mahkemece işin esası incelenerek ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması bozma nedenidir.


SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Devremülk aidatına itiraz!



Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com