Sektörel

Dikey yapılaşma komşuluk ilişkilerini bitiriyor!

Yüksek katlı binalar yani dikey yapılaşma ise komşuluk ilişkilerini öldürüyor. Uzmanlar, konuttaki yatay yapılaşmanın Türk insanının özlediği komşuluk ilişkileri gibi sosyokültürel ilişkileri yeniden canlandıracağını söylüyor.

Yüksek katlı binalar yani dikey yapılaşma ise komşuluk ilişkilerini öldürüyor. Uzmanlar, konuttaki yatay yapılaşmanın Türk insanının özlediği komşuluk ilişkileri gibi sosyokültürel ilişkileri yeniden canlandıracağını söylüyor.


“BİZİM MİMARİMİZDE BU YOK”


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, henüz başbakan olduğu 2013 yılında katıldığı yerel yönetimler sempozyumunda, yüksek binaları doğru bulmadığını açıklamıştı. Erdoğan, “3-5 lira kazanacağız diye bu dere yataklarıyla oynamayalım. Şimdi çocuklar çocukluğunu yaşayabiliyor mu? Yaşayamıyor. Beton zeminler üzerinde çocuklara hayat inşa ediyoruz.  Halbuki onlara toprak zemin hazırlamamız lazım. Ben yüksek bina inşa etmeyi doğru bulmuyorum. Yüksek binalar inşa etmekle insanları topraktan uzaklaştırıyoruz. Bizim mimarimizde bu yok” diyerek bu konudaki görüşünü ortaya koyarken Başbakan Ahmet Davutoğlu ise 64. Hükümet programında, “Önümüzdeki dönemde başta kadim şehirlerimiz olmak üzere tüm mekânlarımızda politikamız, dikey değil, yatay bir yapılaşma olacaktır" ifadelerine yer veriyor.


“İNSAN VE ÇEVRE DOSTU KENTLER HEDEFİMİZ”


Ayrıca programda insan ve çevre dostu, estetik, katılımcı ve müreffeh marka şehirlerin hedeflendiği vurgulanarak, "Bu doğrultuda, imar mevzuatını günün ihtiyaçlarına uygun olarak revize edeceğiz. Kentsel tasarım ilkelerini ve uygulamalarını, engelli, yaşlı, hareket kısıtlılığı olanlar gibi özel ilgi bekleyen kesimlerin hizmetlere erişimini kolaylaştırmak üzere geliştireceğiz. Şehirlerde kamu arazilerinin imarlı yapılaşma, ekonomik kalkınma, ortak sosyokültürel fayda temelinde daha aktif kullanımını sağlayacağız" deniliyor.


DİKEY YAPILAŞMA KOMŞULUĞU ÖLDÜRÜYOR


Türk insanının yapısında komşuluk, kardeşlik var. Yüksek katlı binalar yani dikey yapılaşma ise komşuluk ilişkilerini öldürüyor. Uzmanlar, konuttaki yatay yapılaşmanın Türk insanının özlediği komşuluk ilişkileri gibi tarihi kültürel ilişkileri yeniden canlandıracağını belirterek yatay yapılaşmanın sağlıklı nesillerin teşviki,  güvenli binalardan, sorunsuz trafiğe kadar çok sayıda olumlu etki sağlayacağını söylüyorlar.


YÜKSEK BİNALAR KENTLİYİ EZİYOR


Konya’da  görüştüğümüz bazı mimarlar ise, yüksek yapı yapma ya da yüksek yapı görme gibi bazı yanlış heveslerin olduğunu, üstelik bunun gelişmişlik göstergesi gibi sunulduğunu belirtiyorlar. Mimarlar, “Kendi değerleriyle çatışan, yok sayan kendine yabancı kentler oluşuyor. Böylesi kentler kendi adına nasıl yaşanabilir olacaktır. Ayrıca ulaşım, alt yapı otopark v.b. yoğunlukları beraberinde getirecek olan yüksek yapılaşma yayalar açısından da ulaşılmaz mesafeler oluşturacak. Kentliyi yapılar altında psikolojik olarak ezilmişliğe mahkum edecektir” diyorlar.


Konya’daki belediye başkanlarının bu uyarılara uyup uymayacakları, özellikle de çok katlı yeni kentsel dönüşüm projelerinde revizyona gidip gitmeyecekleri merak konusu oldu.


Anadolu'da Bugün