Dış Piyasalar

Diyanet İşleri Cambridge'e cami inşa edecek!

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye genelinde üniversite camilerinde görev yapan 53 imamı Ankara'ya davet ederek, iki günlük bir çalıştay düzenledi. Bu kapsamda Görmez, üniversite camilerinde görev yapan din görevlileri ile bir araya geldi.

Türkiye'nin nüfusunun büyük kısmı genç bir ülke olduğuna dikkati çeken Görmez, "Böyle bir genç kitlenin, artık gençlerin gönül dünyasına hitap edecek dil ve üslubu yakalamaları, kendi bilgi birikimleri ve donanımlarını buna göre gözden geçirmeleri, camilerimizi gençleştirmeleri, onların anlayacağı bir dil ve üslubu dikkate alarak, ona yönelik bir söylem geliştirmesi peygamberi bir metottur" ifadesini kullandı.


"Üniversite camisini ayrı bir kategoriye koyduk"


Kur'an-ı Kerim'in, Mekke'de ile Medine'de kullandığı dil ve üslubun birbirinden farklı olduğunu hatırlatan Görmez, "Davet meselesi rahmete çağrıdır. Bizim davetimiz rahmetedir. Öyleyse rahmete davet merhametli olacak. Rahmete davet, rahmet içerecek. Bu konular üzerine fazla durmaya zamanımız olmadı" değerlendirmesini yaptı.


Görmez, son zamanlarda bütün üniversitelerde camiler inşa etmeye başladıklarını, 80'i aşkın camide şu anda inşaat olduğunu söyledi. Camilerin tasnifinde üniversite camisini ayrı bir kategoriye koyduklarını dile getiren Görmez, "Bu dili, bu üslubu bilmeyen hiçbir arkadaşımız orada görev almamalı. Orada görevli arkadaşlarımız, bölümlerde kaç öğrenci var, bunların kaçı camiye geliyor, dini ihtiyaçları nelerdir, onların cevap vermekte zorlandığı teolojik sorunlar nelerdir bunları bilmesi lazım" diye konuştu.


Diyanet İşleri Başkanlığının "Bir üniversite camisinde nasıl görev yapılır?" konusunda bir çalışması olması gerektiğini kaydeden Görmez, üniversite camilerindeki din görevlilerinin önünde bu çalışma olacağını ve ona göre yeterliliklerinin belirleneceğini belirtti. Öğrencilerin aktif olarak bu çalışmanın içine alınması gerektiğini belirten Görmez, imamların öğrencilere nasıl bir hizmet beklediklerini sormasını istedi.


Cambridge Üniversitesi yakınına cami


Üniversitelerde camilerin inşaatına başlanıldığında olumsuz haberlere yer verildiğini hatırlatan Mehmet Görmez, şunları kaydetti:


"Tarih boyunca mabetlerle üniversite iç içe olmuştur. İşin enteresan tarafı üniversiteler mabetlerden doğmuştur. Üniversiteler mabedi doğurmadı, mabetler üniversiteleri doğurdu. Dünyanın bütün büyük üniversitelerinin tam merkezinde bir mabet vardır. Oxford üniversitesine neden 'Oxford' denilmiştir biliyor musunuz? Endülüs'te tahsil görüp, Oxford'ta üniversite kurmak, mabet inşa etmek üzere dönen papaz, öküzün sırtında şehre girdiği için Oxford adını almıştır. Oxford Üniversitesinin tam merkezinde her odadan görülen bir kilise vardır."


Cambridge Üniversitesinin tam merkezinde bir kilise bulunduğunu anlatan Görmez, "Şimdi yakınına bir cami inşa ediyoruz inşallah" dedi.


Görmez, üniversite camilerinde görevli imamlara "Mihrabın önünde oturmalıyız, öğrenciler, hocalar oturmalı. Konuyu siz sınırlayabilirsiniz. Doğrudan bir diyalog içinde 'Siz soracaksınız ben cevaplayacağım' diyeceksiniz. Bunu yapmalıyız. O üniversitenin bir parçası haline getirin. İlla ilahiyat alanında master yapmak zorunda değilsiniz. Gidin halkla ilişkiler, iletişim bölümünde master yapın" tavsiyesinde bulundu.


"Açık üniversite gibi çalışan müesseseyiz"


"Neden batıda kilisenin papazı 3 lisan biliyor, iki dalda doktora yapmış da bizde böyle bir şey yok?" sorularının yöneltildiğini ifade eden Mehmet Görmez, "Bizde de var artık elhamdülillah. Türkiye'de son 10 yılda 40-50 ilahiyat fakültesi açıldı. Bu ilahiyat fakültelerinin hepsini Diyanet personeli kurdu. Kimse bunu bilmiyor. Doktora yapan arkadaşlarımızın hepsini biz buralara hoca olarak verdik. Şu anda her biri o üniversitelerde ana bilim dalı başkanı. Biz açık üniversite gibi çalışan müesseseyiz elhamdülillah. Olmamız gereken yerde miyiz, değiliz. Daha iyi yerlerde olmalıyız" diye konuştu.


Din görevlilerinin Arapça dışında en az iki dil bilmesi gerektiğine işaret eden Görmez, din görevlilerine master ve doktora yapmalarını önerdi.


Yeni Asya