Dolandırıcılar ‘Sülün Osman’ı geride bıraktı!

Her gün yeni yöntemler icat eden dolandırıcılar, 1950’li yıllarda Galata Kulesi, tramvay ve şehir hatları vapuru gibi sıra dışı ‘mal’ları satan Sülün Osman’ı geride bıraktı.

Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, her gün yeni yöntemler bulan dolandırıcılar, 1950’li yıllarda Galata Kulesi, tramvay ve şehir hatları vapuru gibi sıra dışı ‘mal’ları satan ‘Dolandırıcılar kralı Sülün Osman’a rahmet okutuyor.

Devleti dolandırmadan devlet adına korkutarak dolandırmaya, kapıda satış yönteminden evlilik vaadiyle ve şifa veren muskaya kadar, internet, telefon, e-mail gibi teknolojik imkanların yardımıyla ve çeşitli senaryo ve yöntemlerle yapılan  işte o yöntemler ve mağdurları...

Kendisine ait olmayan yeri/malı satma/kiralama ile dolandırıcılık: “Sülün Osman” yöntemi denilen bu yöntemde tüm dolandırıcılık olayları içerisinde yüzde 2-3 arasında değişen bir orana sahip. Adını aldığı bu yöntemde dolandırıcıların, köprüyü satışa çıkarıp saat kulesine bakandan ücret alan Sülün Osman gibi, dolandırıcı veya şebekenin bir yöntemle kendisine ait olmayan bir malı kiraya vermesi ya da satması yöntemi.

En cazip alan!

Kamudan haksız menfaat (Devleti dolandırma): Dolandırıcıların ve dolandırıcılık şebekelerinin en eski ve en cazip alanı olan ve ülkemizde işlenen dolandırıcılık olaylarının yüzde 18 ile 20 arasında birinci sıradaki bölümünü meydana getiren bu tür dolandırıcılığa, devletin ihaleden arazi ve teşviğe kadar değişik alanlarda dolandırılması da örnek teşkil ediyor. Son dönemlerde devletin desteklediği ürün ve hizmetlerden hak edilenden fazla destek parasını alabilmek amacıyla arazi miktarını, hayvan sayısını ve harcamaları fazla gösterme olayları bu tür dolandırıcılığın da başını çekiyor.

Satış işlemlerinde dolandırıcılık: Korsan inşaat ile korsan otomotiv ticaretinde yapılan bu tür dolandırıcılıkta satıcı rolüne giren dolandırıcı parayı aldıktan sonra ev veya otomobili teslim etmeden ortadan kayboluyor. Bu yöntem, yüzde 5-6’lık oranla da yedinci sırada yer alıyor.

Galata Kulesi’ni bile satmıştı!

Dolandırıcılar kralı ‘Sülün Osman’ olarak Türk tarihine geçen bu kişinin asıl ismi Osman Ziya Sülün’dür. “Sülün Osman”, 1923 tarihinde İstanbul’da doğdu. Adını duyurduğu ilk ‘işini’ 1948 tarihinde Fatih’te kiraladığı evin sahibini dolandırarak yaptı. 1950 ve 60’lı yıllardaki “işleriyle” ün kazanan “Sülün Osman”, Beyoğlu’ndaki tramvayı, Galata Kulesi’ni, Eminönü meydanındaki saati, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara ‘satarak’ veya ‘kiraya vererek’ efsane haline geldi.

Çek-senet ve değerli kağıt ile dolandırıcılık: Dolandırıcılık olayları içerisinde yüzde 5’lik bir orana sahip. Geçmişe göre belirli bir düşüş gözlenen çek-senet ve değerli kağıt dolandırıcılığında dolandırıcılar, daha önceden hazırladıkları çek ve senetleri mesai saatleri dışında ve bankaların kapalı olduğu saatlerde düzenledikleri sahte kimliklerle mal ve eşya satın aldıkları esnaf ve tüccarlara veriyor. Uzmanlar, veren şahısın kim olduğunu çok iyi bilmeden kesilecek olan çek-senet ve değerli kağıtlardan uzak durmayı tavsiye ediyor.

Sigorta dolandırıcılığı: Sigorta yapılan araç ya da taşınmaz mülkün üzerinden yapılan dolandırıcılık yöntemi. Daha çok otomobillerde yapılıp son dönemlerde işyeri yangınlarıyla ortaya çıkan bu yöntemde, sigorta yapılan iş yeri bilinçli yangınla yakılıp sigorta şirketi tarafından karşılanan ücretle yeniden restore ediliyor ya da işyeri sahibi ücreti alıp başka bir alanda da kullanabiliyor.