Ekonomi

Doların 10 gün sonra geleceği rakam açıklandı! Bakmadan sakın uyumayın

Merkez Bankası tarafından verilen faiz kararının ardından doların ne kadar olacağı merakla beklenmeye başladı. Analistler, doların 10 gün sonra geleceği seviye hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Kararın açıklanmasının ardından uzun bir süreden bu yana 17 TL sınırlarında dolanan dolar bir anda 18 TL ve üzerini gördü

Merkez Bankası tarafından verilen faiz kararı, piyasalarda resmen şok etkisi yarattı. Kararın açıklanmasının ardından uzun bir süreden bu yana 17 TL sınırlarında dolanan dolar bir anda 18 TL ve üzerini gördü. Durum böyle olunca dolar almak isteyen vatandaşlar da döviz bürolarının kapısından dönmeye başladı. Dolar TL şu sıralar 18.18 bandında gidip geliyor. İşte analistler merak eden vatandaşlar için doların 10 gün sonra geleceği rakam hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Öncelikle analistlere göre dolarda bu yakın 10 gün içerisinde çok büyük bir değişiklik olmayacak. Yani dolar yine 18.18 ve 18.40 seviyeleri arasında gidip gelecek. Bu seviyelerden yukarı çıkıp 19 TL seviyelerini zorlaması ise şu an için zor. Doların 19 TL ve üzerini görüp görmeyeceği ise bu ay içerisinde açıklanacak veriler ve hükümet tarafından atılacak ekonomik adımlarla ilişkili olacak. 

MERKEZ BANKASI NEDEN FAİZ DÜŞÜRDÜ?

Gelin biraz da Merkez Bankası'nın faiz düşürmesinin nedenlerine göz atalım. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Merkez Bankası'nın faiz düşürmesiyle ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Yazısında bankanın hamlesinin nedenini de yazan Demiralp, "Şöyle bir mantık izleniyor: Ekonominin büyüyebilmesi için borçlanma faizlerinin azalması lazım. O halde Merkez Bankası politika faizini düşürürse kredi faizleri iner, daha rahat borçlanma, daha çok harcama, daha çok yatırım, daha çok istihdam olarak geri döner" ifadelerini kullandı.

rof. Dr. Selva Demiralp'in BBC için kaleme aldığı yazıdan dikkat çeken kısımlar şu şekilde: "Geçtiğimiz aylarda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati "enflasyonla büyümenin" bir siyasi tercih olduğunu dile getirdi. Şöyle bir mantık izleniyor: Ekonominin büyüyebilmesi için borçlanma faizlerinin azalması lazım. O halde Merkez Bankası politika faizini düşürürse kredi faizleri iner, daha rahat borçlanma, daha çok harcama, daha çok yatırım, daha çok istihdam olarak geri döner.

Peki bu vesileyle artan talep enflasyonist baskıları artırırsa ne olacak? Onu da daha fazla büyüme karşılığı ödenecek bir bedel olarak kabul eder yola devam ederiz. "Enflasyonla büyüme" modeli bunu ima ediyor.

Ancak ekonomik dinamikler böyle işlemiyor. Enflasyon beklentileri düşmeden politika faizini düşürmek, piyasa faizini düşürmüyor. Çünkü piyasa faizleri belirlenirken politika faizine ilave olarak enflasyonist beklentiler, ileriye yönelik riskler de fiyatlara giriyor. O yüzden politika faizi düşse de orta ve uzun vadede artan enflasyonist beklentiler ve risk primi nedeni ile piyasa faizlerinin arttığını görüyoruz.

Dünkü karardan hemen sonra risk priminin artışa geçmesi uzun vadeli faizlerin daha da yükseleceğine işaret ediyor. Bir noktayı atlamayalım. Politika faizi düştükçe kredi faizleri artsa da mevcut kredi faizi seviyeleri enflasyonun hayli altında. Bu nedenle reel olarak genişlemeci bir politika var.

Ancak ileriye yönelik enflasyon beklentisi ve risklerin bu kadar yükseldiği bir ortamda bankalar kredi arzını kısıyorlar. Dolayısı ile dünkü karar bir süredir altını çizdiğim "daraltıcı genişleme"ye yeni bir örnek oluşturuyor. Yani kağıt üzerinde genişlemek amacı ile atılan adım orta vadede ekonomi üzerinde daraltıcı bir etki yaratıyor." 

Borçlar ödenecek mi? İflasa mı gidilecek?

Rekor kıran canavar Hennessey Venom F5 Roadster niyahet tanıtıldı! Fiyatını duyanlar ise şoke oldu!

Lucid'in yeni asfalt jeti; "Air Sapphire" Fiyatı dudak uçuklattı!