Dumankaya İnşaat Sancaktepe'ye 1500 konutluk kent kuracak!
Yarım asırlık tecrübesiyle her dönemin kendi ihtiyacına konut üretmeyi başaran ve son yıllarda İstanbul'un en prestijli projelerine imza atarak marka yatırımlara yönelen Dumankaya İnşaat Sancaktepe'ye 1200-1500 konutluk yeni bir kent kuracak...
Yarım asırlık tecrübesiyle her dönemin kendi ihtiyacına konut üretmeyi başaran ve son yıllarda İstanbul'un en prestijli projelerine imza atarak marka yatırımlara yönelen Dumankaya İnşaat, İstanbul'un çeşitli bölgelerinde her biri farklı bir mimarı anlayışa sahip projeleri hayata geçirmeyi sürdürüyor. Şimdiye kadar 20 bine yakın konut inşa eden Dumankaya, yakında Sancaktepe (1200-1500 konut) ve Bahçeşehir Modern Vadi'nin üçüncü etabı (Modern Kule) projeleriyle yola devam edecek. Geçtiğimiz ay açıklanan Capital 500 Türkiye listesinde cirosunu en çok artıran 25 firma arasında 3. sırada yer almayı başaran Dumankaya, Fortune 500 Türkiye listesinde ise en hızlı yükselen 5. firma oldu. İnşaat başta olmak üzere otomotiv, filo kiralama, sigorta ve PVC kapı pencere üretimi alanında hizmet veren bir şirketler topluluğuna dönüşen Dumankaya Grubunu Yönetim Kurulu Başkanvekili Barış Dumankaya ile konuştuk.
Dumankaya İnşaat, Sancaktepe'ye 1200-1500 konutluk bir kent kuracak. "Proje çiziliyor. İmar mevzuatını geçtik. İnşallah sene sonunda bu projemiz hazır olmuş olacak" diyen Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanvekili Barış Dumankaya, Bahçeşehir Modern Vadi'nin üçüncü etabı olarak Modern Kule inşaatını da yakında başlatacaklarını anlattı.
İBRAHİM ACAR / İSTANBUL Dünya ölçeğinde firmaların boy gösterdiği Capital 500 Türkiye listesinde cirosunu en çok artıran 25 firma l arasında 3. sırada yer alma başarısı gösterdiniz. Bunu neye borçlusunuz, satışlar galiba iyi gidiyor...
Satış rakamlarına bakıldığında 2013 yılının adet bazında rekorların kırılacağı yıl olması bekleniyor. Tabı fır' ma olarak bizim de her yıl 1 minimum yüzde 25'lık bir büyüme hedefimiz var. Bunu biz de hissediyoruz. Ama proje adetlerine bakıldığında her yıl yapılan proje sayısı artıyor.
2005-2006 yıllarında bir patlama olmuştu. 0 zaman içerideki proje sayısı sınırlı olduğu için elde ne varsa satıldı. İnşaat projesi öyle birşeydir ki, bunun hazırlığı, imara uygun arsayı bulmak, projenin çizimi ve izinlerin alınması minimum 1-1,5 yıllık bir zamanınızı alıyor. Hızlı çalışırsan böyle, normal sure ise 2 yıldır. 0 hızlılığı yaşadığımız 2006 nın ardından sektöre dışarıdan çok oyuncu 7 girdi. Özellikle 2007-2008"de farkı sektörlerden inşaat sektörüne girişler çoğaldı. Bu durum arzı arttırdı, karlılıklan birazcık düşürdü.
Bugün baktığımızda da sektöre dışandan gelen sayısı fazla, proje sayısı çok fazla olduğu görülüyor. Ama satış adetleri normal. İyi diyebileceğimiz bir satış adedi var ancak karlılıklar çok duştu. İnşaat sektöründe yüksek karlar olduğunu düşünerek farklı sektörlerden gelen gınşımci sayısı çok olduğu için arzı artırdı. Ne kadar arz o kadar az kar. Onun için şimdi daire almanın tam zamanı diyorum. Çunku haddinden fazla arz var. Faizler ve KDV'ler yükselecek.
FAİZ YÜKSELİNCE KONUTTA YATIRIM DURUR
Konut sektörünün satışında en önemli faktör olan faizlerin yükselişini neye bağlıyorsunuz. Bu yükseliş, çevre ülkelerdeki sıkıntılar ve içerde ise lokal da olsa bazı gerginliklerin yaşanmasına mı bağlıyorsunuz, yoksa reel olarak artışı gerektiren bir durum mu var?
Gelişmekte olan ülkelerin durumu genel olarak böyledir. Bizim bir başımıza karar vereceğimiz bir durum değil. Daha çok yurt dışından özellikle Anıerıka'dakı oluşumlar bızı çok etkiliyor. Ne oldu da faizler yüzde 4'5'ten 11,5'lere çıktı. Bunun en buyuk etkeni Amerikan Merkez Bankası FED'in açıklamaları tabiki. Devlet tahvillerinin alımlarını yavaşlatmasına birlikte gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı oluyor bu da faizleri arttırıyor. Mikro bazda da Gezi olayları gibi iç dinamiklerimizi etkileyen olaylar da faizin artmasında etkili oluyor. Ortaya bir siyası risk attığı için faizleri etkiliyor.
' Yerli müşteride-iç talepte bir daralma var mı?
Bizim yabancı müşteri oranımız yüzde 10 kadardır. O da ağırlıklı olarak körfezden. Yerli müşteri de genelde banka kredisiyle alım yaptığı için faiz çok buyuk bir etken oluyor. Bizim'satışlarımızın yüzde 70'i banka kredisiyle oluyor. Faizin duşuk olduğu donemde yatırıma yönelen talep, faizin yükselişiyle birlikte daha çok beklemeye geçer.
KREDİ KARTINA TAKSİT ÖTELEMESİ YAPAN TEK ÜLKEYİZ GALİBA...
Tasarruf yapmayı beceremiyor muyuz hala? Kredilere yönelimin bu kadar yüksek olmasının nedenlerinden biri de bu mu?
Kredi kartına taksit ötelemesi yapan tek ülkeyiz galiba.. Ne Avrupa'da ne Amerika'da dünyanın başka bir yerinde böyle bir durumla karşılaşmadım. Bir televizyon aldığınız zaman 24 aya kadar taksitlendırıyor ve üstüne bir de taksit ötelemesi yapınca...
Çok mutlu oluyoruz galiba...
bunlar hep insanı tüketime yönelik kampanyalar. Çok da başanlı oluyorlar hani...
Taksit ötelemesi gibi durumlar konutta yok mu?
Konutta da var aslında benzer kampanyalar. Cezbedıcı sloganlar var. Mesela 'sıfır faiz...' Duşunun 24 ay veya 36'ya kadar vadelerde sıfır faizde müşterinin ciddi bir kazancı oluyor. 100 bin liralık bir dairede 36 aylık sıfır faiz avantajı sayesinde tüketicinin kazancı 18 bin lira, 300 bin liralık bir dairede ise 54 bin lirayı buluyor bu kazanç.
Hem faize bulaşmak istemeyenler hem de hesap kitap işini iyi yapan müşteriler için bu karlı bir alış-veriş demektir.
SANCAKTEPEYE 1200-1500 DAİRE, BAHŞEŞEHİR VADİ'YE MODERN KULE Hazırlığını yaptığınız iki proje görüyorum. Biri Sancaktepe'de diğeri de Bahçeşehir'de...
Evet, hazırlıklarını sürdürdüğümüz iki projemiz var. Sancaktepe'dekı projeyi yaklaşık 60 dönüm üzerinde proje geliştiriyoruz. 1200-1500 cıvannda daire yapmayı planlıyoruz. Proje çiziliyor.
İmar mevzuatını' geçtik.
İnşallah sene sonunda bu projemiz hazır olmuş olacak. Bahçeşehir'de ise daha önce başladığımız bir projenin uçuncu etabı olacak.
Modern Kule adını verdiğimiz projenin lansmanını yakında yapacağız.
Toplumun konut talebi anlayışı projelere tam olarak yansıtılıyor mu? İnşaat firmaları buna dikkat ediyor mu? Son yıllardaki talebin çeşitliliğinde bir değişiklik görüyor musunuz?
Ben daire tıplenne olan talepleri 'yatırımcı' ve 'oturumcu' olarak nitelendiriyorum. 1+1 daireler; daha çok yatırımcı kesimler tarafından alınarak öğrencilere, çocuksuz ailelere kiraya verilen daireler olarak talep goruyor. Tiplerine gore satışlara baktığımızda 1+1 de iyi gidiyor, 3+1 de iyi gidiyor. Oturumcuların yanısıra yatınmcıların da 3+1'e ve kısmen de olsa 2+1 fe yöneldiklerini anlıyoruz. Bunun nedeni ise 1+1 pazannda bir doygunluğun oluşmasıdır. Yeni evli çift, öğrenci sayısı, etraftaki okul sayısı ile bunlar ölçülüyor.
KENTSEL DÖNÜŞÜME GİREN BİR ŞİRKET KURDUK İstanbul'un hangi yakasını daha rantabl görüyorsunuz. Büyük projelerin yapılacağı arsa daha çok var mı İstanbul'da?
İstanbul'un neresine baktığınıza bağlıdır. İstanbul'un çeperlen vardır. Daha çok bu çeperlerde hareket ediyoruz. İstanbul'un merkezi yerlerinde arsa bulmakta zorlanıyoruz. Bundan sonra kentsel dönüşüme donuk bir hareket noktamız olacak.
Eski binaları bulup oradaki mülk sahıplenyle anlaşarak birleştirme usuluyle yeni projeler yapmak istiyoruz. Yapmadan once projenin maddi büyüklüğüne de bakıyoruz.
Fiks bazı giderlerimiz var. 50-100 daire bizim bir projeye sunacağımız fıks gıderlen pek karşılamaz. Ancak lokasyonu itibariyle fiyat farklılığı kazandırabilir. Fiyata baskı yapmaması için projenin biraz daha buyuk olması lazım.
Kentsel dönüşüm kapsamında görüştüğünüz proje var mı?
Kentsel dönüşüm için farklı konseptte bir şirket kurduk. Şu anda yaptığı bazı çalışmalar var. İlgilendiği'projelere teklif verme aşamasındayız. Merkezin giderlerini ona yansıtmayacağız. Kendi başına hareket edecek. Dumankaya güvencesi altında kendi işini yürütecek.
GEZİ OLAYLARI 2013 HEDEFİMİZİ DÜŞÜRDÜ
Yılın ilk 8 ayına ilişkin venlere baktığınızda, 2013 yılı hedeflerini yakalayacağınıza dair bir fikir ediniyor musunuz?
Şöyle ki, sene başında koyduğumuz yüzde 30'luk bir büyüme hedefimiz vardı. Gezi olaylarına kadar da bu hedeflen yakalamıştık. Haziran ayı bizim sektör için önemli bir ay. Gezi olayları da Mayıs sonu Haziran başı gibi yaşandığı için hedefi yakalamada bizi sekteye uğrattı. Biz de bunun üzerine hedefimizi revize etmek durumunda kaldık ve yüzde 20 büyümeye çektik. Bu hedefimizi rahatlıkla tuttururuz.
Akıllı ev teknolojilerine yönelimimiz var. Bu konu geleceğin olmazsa olmazıdır. Akıllı ev teknolojisini uygulamayan konutçular çok büyük bir şeyi eksik yapmış olurlar. Son yıllarda yöneldiğimiz önemli alanlardan biri budur. Elektnğınden beyaz eşya ve elektronik eşyanın kullanımına varıncaya kadar evdeki birçok önemli işi bir tablet bilgisayar marifetiyle yönetebilen bir sistemlere yöneliyor insanlar.
- Türkiye'nin teknolojiyi kullanımındaki hızlı ve dinamik yapısı sizin bu çıkışınızla örtüştügü için iyi kazandırır herhalde...
Türkiye, çok genç nufus yapısından dolayı teknolojik yenilikleri hemen kabullenen ve değişime hızlıca ayak uydurabilen bir ülkedir. Dolayısıyla genç nufusun sağladığı avantajın beraberinde getirdiği talebi karşılamaya kararlıyız. Sektör de markalı konuta geçerek çıtayı yükseltti. Niteliği olmayan projeler yerini daha çok cezbeden ve Türkiye'ye yakışan projelere bıraktı. Bundan sonraki çıta atlamada akıllı ev teknolojilerinde olacaktır.
SANAYİCİNİN MAKİNESİ, STOĞU ALACAĞI ÇOK, ANCAK PARASI YOK
Dumankaya grubu şimdiye kadar 20 bin konut üretmiş. Ana faaliyet alanı inşaat olan grubun başka yatırımları nelerdir?
Ana faaliyet alanımız inşaat ancak ilgilendiğimiz başka alanlarda var. Otomotiv bunlardan birisi. İki tane Toyota plazamız var. Toyota'nın en büyük satıcılanndan biriyiz. Bunu devam ettireceğiz. Yaklaşık altı ay önce kurduğumuz çok başarılı bir Rent a Car şirketimiz var. 500 adet olan araç filosunu büyütmeyi hedefliyoruz. Dumankaya sigorta şirketimiz var. Uniplast Plastik Yapı Elemanları şirketimiz var. Pendik'te bulunan modern tesislennde en son teknoloji ile PVC kapı ve pencere sistemlerinin üretimini ve ihracatını yapmaktadır. 35 kadar ülkeye ihracat yapan firmamız iç pazarda da 350'ye yakın bayisi bulunuyor. Üretim çok zor. Sanayicilik öyle kıskanç bir şey ki 7/24 başında bulunmanız gerekiyor. Bunun haricinde hıçbırşeyi kaldırmıyor. Eskiden sanayici ve fabrikatör denilince yanında hazırola geçerdik. Adam olmayan bir şeyi yapıyor ve sonra bunu pazarlıyor. Fabrika işine girince; ilgili arkadaşlara; "Herkes sizi çok büyük biliyor ama ben sizi iyi biliyorum... Paranız yok kardeşim... Bana hiç mavra okumayın... Makineniz çok, stokunuz çok, alacağınız da çok ama velakin paranız yok..." şeklinde takılıyorum. Onlar da "haklısınız" diyorlar. Sanayicilik ağır ve zahmetli bir iştir, insanı yoruyor.
İbrahim Acar/ Yeni Akit Gazetesi