Sektörel

Dumankaya'nın hangi projesi ne kadar sattı?

Dumankaya İnşaat 2010 yılına oldukça iddialı bir başlangıç yaptı. Bu yıl için toplam 7 proje geliştiren şirket bunların 4'ünün lansmanını ilk 7 ayda yaptı

Yarım asırlık tecrübesi bulunan Dumankaya İnşaat 2010 yılına oldukça iddialı bir başlangıç yaptı. Bu yıl için toplam 7 proje geliştiren şirket bunların 4'ünün lansmanını ilk 7 ayda yaptı. Bir proje fabrikası gibi çalışan Dumankaya bir taraftan yeni inşaatlara başlıyor, bir taraftan konutları sahiplerine teslim ediyor, bir taraftan da yeni projeler geliştiriyor.

Projelerini ulaşılabilir fiyat ve ortalama yüzde 10 kar payıyla geliştiren Dumankaya'nın kimi evleri lansman tarihinden bu yana yüzde 100 oranında yani yatırım araçlarının hemen hepsinden daha fazla kazandırmış. Şirketin satıştaki projelerinin de yarısı lansmanı yapılır yapılmaz satılmış.

Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya ile şirketin projelerini, başarısının sırını ve inşaat sektörünü konuştuk...

2010'da başlayan projelerinizde hangi aşamadasınız? Ne kadarını sattınız?

Dumankaya İkon geçen yıl başladı, yüzde 75'i satıldı; 2 ay önce lansmanı yapılan Adres Lobi projesinin yüzde 55'i satıldı; Dumankaya Dizayn sene başı itibarıyla satışa sunuldu, yüzde 65'i satıldı. Dumankaya vizyon hemen hemen tamamlandı, ofisler için ayrıca kiralama dönemi başlayacak. Genel itibariyle ciddi bir çıkışla yüzde 50'ini satıyoruz. Projemizin devamlılığı oradan geliyor. Bir taraftan bazı projelerimizi teslim ederken bir taraftan bazılarının inşası devam ediyor, bir taraftan da yeni projeleri lanse ediyoruz. Sürekli bir sirkülasyon var.

Dumankaya modernde de yüzde 50 seviyesine ulaştı satışlar. Oldukça hareketli bir sezon. Yeni sezonda yeni projeler olacak ama bir taraftan da Lobi, İkon gibi devam eden projelerimizin relansmanları olacak.

Sizin 1+1'leriniz bile 118 bin liradan başlıyor. Bir taraftan 1+1'leri 50 bin liradan satan şirketler var. Siz onlarla nasıl baş ediyorsunuz? Bir de projelerin ortalama yüzde 50'si satıldı diyorsunuz...

Bizim hedefimiz vergi sonrası ortalama yüzde 10 kar etmek. Bir arazinin bölgeye göre bir maliyeti vardır. Bu bir proje maliyetinin en büyük ayağıdır. Çok yoğunluklu imarı olan bir yerde yaptığınız zaman bu maliyetle biraz daha düşüyor. İnşallah bu ucuz projeler sektöre zarar verecek duruma gelmez.

Bizim 47 yıllık bir geçmişimiz var. Basamakları adım adım çıkmak gerektiğini düşünüyoruz. Bundan sonraki projelerde de benzer şekilde hareket edeceğiz. Çok ucuza mal etmek için ya arsayı bedavaya alacaksınız ya da başka bir formül üretmeniz lazım...

Son zamanlarda hangi inşaat şirketiyle konuştuysak yabancıya mülk satışı sorunundan bahsetti. Bunun Türkiye'deki emlak piyasasının önünü tıkadığı söyleniyor. Sizi nasıl etkiliyor bu durum?

Bu, özellikle üst düzey konut projelerinde sektörün önünü tıkayan bir durum. Yabancıların çoğu yatırım amaçlı geliyor. Ev alımını zorlaştırırsanız yatırımcı kaybediliyor, piyasaya girecek hareketi dinamizmi olumsuz etkiliyor. Niye olmasın, niye kolaylaştırmayalım? Altı üstü bir ev alıyor, sırtına alıp ülkesine götürecek değil ya...

Bu konuda devlet politikası olması lazım. Kolaylık sağlanmalı. O ülkeden biz Türkler ev alabiliyorsak onların da alabilmesi lazım. Ülkeler arasında mütekabiliyet varsa alabiliyorlar ev. Veya farklı yollar deniyorlar, karşılıklı anlaşma olmadığı için şirket üzerine alıyorlar ama şahıs olarak alamıyorlar.

Daha geçenlerde yayınlanan bir rapor İstanbul'da binaların yüzde 70'inin dermeme dayanıksız olduğunu ve yenilenmesi gerektiğini ortaya koydu. Kentsel dönüşüm projelerinde konumunuz nedir? Devlet tarafından herhangi bir teşvik uygulaması var mı?

Aslında Türkiye'nin genelinde bu sorun var. İstanbul'da da yüzde 70 yapının değişmesi lazım. Son 10 yılda yapılanlar hariç deprem yönetmeliği yoktu 10 yıl önce yapılan konutlarda. Deprem olursa İstanbul'da sokaktan bile çıkılamaz. Bunun bir seferberlik şeklinde 10 yıllık bir program çerçevesinde yapılması lazım. İtiraz eden 1 ya da 2 kişi bile olsa dönüşüm yapılamıyordu. Şimdi o biraz değişti. Ama devlet politikası olması gerekiyor, belki teşvikler verilmeli... Yaşı 50'nin 60'ın üzerindeyse oturduğu yerden ayrılmak istemiyor..
Zeliha Alagöz Temiz/Sabah