Dünya ekonomisinin yüzde 50'si doğuda!
MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, "Ekonomi artık dünyada doğuya doğru kayıyor. Dünya ekonomisinin yüzde 50'si doğuda. Onun için doğuya ihracatımızı artırmak durumundayız." dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, dünya ekonomisinin doğudaki ülkelere kaymaya başladığını belirterek, "Dünya ekonomisinin yüzde 50'si doğuda. Onun için doğuya ihracatımızı artırmak durumundayız." dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, küresel dönüşümün ciddi bir şekilde sürdüğünü ifade etti. Bugün siyaseten Rusya, Çin ve Türkiye'nin öne çıktığını dile getiren Kaan, "Türkiye güçlendikçe, söz sahibi oldukça tabii ki ticaret biraz zorlaşacaktır. Geçen sene itibarıyla ABD ile Çin arasında 'ticaret savaşları' kavramını öğrendik. Daha önce partner olan ülkeler şimdi rekabet içine girdi. Birçok ülkede de bu oluyor." diye konuştu.
Kaan, Türkiye'nin ihracatında ağırlığın, ürün sattığı 220 ülkeden 10'una yönelik olduğunu belirtti. Bu durumu, G-20 ülkelerinin dünya ekonomisinin yüzde 82'sini elinde bulundurmasına bağlayan Kaan, şöyle devam etti: "Rusya çok büyük bir pazar, büyüme rakamlarının da yüzde 2 seviyelerinde olduğu bir ülke. Geçen günlerde Özbekistan'a ziyaretlerimiz oldu, orada da çok büyük bir pazar var çünkü Özbekistan, Rusya'nın da bulunduğu 6 ülkenin serbest ticaret anlaşmasından dolayı gümrüklerin sıfır olduğu, üretimin ve nüfusun olduğu bir yer. İş insanımızın buralara doğru hareket etmesi gerekiyor. Çin'in 1990'da dünya pazarında yüzde 2 payı varken 2023'te yüzde 19 öngörülüyor, geçen yıl yüzde 16'ydı. Asya ülkeleri dediğimiz Japonya, Güney Kore, Hindistan, Endonezya, Malezya gibi o bölgenin devletlerinin de dünya ekonomisinde yüzde 28'lik bir paya sahip olduğunu görüyoruz. Ekonomi artık dünyada doğuya doğru kayıyor, bizim de yönlenmemiz o tarafa olacak. Yani dünya ekonomisinin yüzde 50'si doğuda. Onun için doğuya ihracatımızı artırmak durumundayız."
"Irak'a ihracatta tekrar hızlı bir artış gözüküyor"
Afrika'nın da umut vadeden bir pazar olduğunu dile getiren Kaan, kıta ülkelerinin 1,8 milyar civarında olan nüfusunun 2050 yılına kadar ciddi bir artış göstermesinin beklendiğini söyledi.
Bu nüfus artışının, üretim ve tüketimi etkileyeceğine işaret eden Kaan, "Tüketim işin içine girdiği zaman da her türlü ihtiyaç demektir. Yer altı kaynaklarına hiç dokunulmamış birçok ülke var. O bakımdan bu bölgelerde mümkün olduğunca daha fazla iş yapma yoluna gidiyoruz. Bu gayretler zamanla olacak." ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Kaan, Türkiye ile ABD arasında yıllık 20 milyar dolar olan dış ticaret hacminin iki ülkenin de çabalarıyla hedeflenen 100 milyar dolara doğru ilerleyeceğini belirtti. Türkiye'nin Irak'ta özellikle gıda ağırlıklı bir pazar üstünlüğü olduğuna dikkati çeken Kaan, "İran'ın özellikle ambargo etkisiyle de Irak pazarından çekildiğini düşündüğümüzde önümüzde fırsat var. Şırnak'ta açtığımız şubeden gelen bilgiler doğrultusunda şu anda ihracatta tekrar hızlı bir artış gözüküyor. Bunun süreceğini ve devam edeceğini düşünüyoruz." dedi.
"Dünyada pazar sorunu yok"
MÜSİAD Genel Başkanı Kaan, iş insanlarının dünya pazarlarında daha fazla mücadele etmesi gerektiğini ifade etti. Dünyada pazar sorunu olmadığını, kaliteli ve katma değerli ürünler üretip çabalamakla önemli mesafeler alınabileceğini söyleyen Kaan, "KOBİ'ler ihracatımızın yüzde 56'sını, ithalatımızın da yüzde 34'ünü yapıyor. Aslında cari açıdan fazla da veriyorlar, çok güzel bir olay. KOBİ'lerimizin ihracatı sırtladıkları gibi bunu artırmaları gerekiyor. Ülke olarak yüzde 8-9'luk büyümeyi devamlı yaptığımız zaman bunun büyümeye yüzde 2 ila 3'lük bir katkısı oluyor. Hükümetimiz, KOBİ'lerimizi desteklemeyi sürdürdüğü takdirde işsizlik düşecek, üretim artacak. O bakımdan bizler de MÜSİAD olarak her ili gezerek, aldığımız mikro bilgileri makro planlamayla sunuyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin, ihracattaki ve iç tüketimindeki canlanmayla gelecekte yüzde 5 seviyelerinde bir büyümeyi yakalayacağını düşündüklerini belirten Kaan, şunları kaydetti:
"Yalnız bankalardaki paraların üretime geçmesi lazım, onun için de faizlerin biraz daha düşmesi gerekiyor. Paralarını bankalarda tutanlar için söylüyorum, zarar etmemeleri için paralarını artık üretime kaydırmaları gerekiyor. Özellikle vatandaşlarımızın üretim algısını yerine getirmesi lazım çünkü 'Meselemiz Türkiye' diye bir sloganımız var, böyle düşünmeleri lazım. Bu ülkeyi güçlü kıldığınız zaman ancak para kazanırsınız, yoksa anlık oyunlarla vaktinizi geçirmiş olursunuz."