Dekorasyon

Dünya Polistren Grup, ihracatta büyüme hedefinde!

Polistren hammaddesinden inovatif ürünler mamul eden ve üretiminin yüzde 10’unu ihraç eden Dünya Polistren Grup, önümüzdeki beş yılda ihracatta agresif bir tutum sergileyecek

Polistren hammaddesinden inovatif ürünler mamul eden ve üretiminin yüzde 10’unu ihraç eden Dünya Polistren Grup, önümüzdeki beş yılda ihracatta agresif bir tutum sergileyecek. Dünya Polistren Grup Genel Müdürü Bülent Kunt, “Dünyada ABD ve Uzakdoğu Asya hariç her kıtaya ihracat yapıyoruz. İhracatımızı ağırlıklı olarak Avrupa Birliği, Afrika ve Ortadoğu ülkelerine yapıyoruz. “Yaklaşık 17 ülkeye ürün gönderiyoruz. Üretimimizin yüzde 10’unu ihracata gönderiyoruz. Hedefimiz bu rakamı beş yılda yüzde 40’a çıkarmak. Bundan sonra ihracatta daha agresif bir tutum sergileyeceğiz” diye konuştu.


Dekorasyon uygulamaları sektörüne 2001 yılında küçük bir işletmeyle çeşitli firmaların bayiliğini yaparak adım attıklarını söyleyen Bülent Kunt, 2004 yılından sonra Yeşiloba Sanayi Sitesi’nde imalata başladıklarını dile getirdi. Üretime başladıktan sonra sektörde ciddi bir boşluk olduğunu gördüklerini ifade eden Kunt, taleplerin gün geçtikçe arttığını ve bu sayede fabrikalaşmaya yöneldiklerini aktardı. 2006 yılında Adana OSB’de yatırım yaptıklarını anlatan Kunt, böylece daha organize bir firma oldukların kaydetti. Kunt, “Bu doğrultuda 2008 yılında çok büyük yatırımlar yaptık. Ancak krize yakalandık. Bu süreçte çok zorlandık. Ama şimdi dönüp baktığımızda o dönemde, 15 yıl sürecinde gerçekleştirilebilecek yatırımları yapmayı başardığımızı görüyoruz” dedi. 2011’de yaptıkları yatırım ile yalıtım ayağını devreye aldıklarına işaret eden Kunt, üretim kapasitelerini artırdıklarını ve bu sayede yüzde 100 büyüme kaydettiklerinin altını çizdi. Kunt, bu rakamı 2012 yılında yüzde 20 bandında tutmak istediklerine değindi.


“Sektör ağımız sürekli gelişiyor”


Polistren sektörünün çok ciddi bir büyüme kaydettiğinden bahseden Bülent Kunt, sektörün kendi alt sektörlerini oluşturduğunu, bunların da başlı başına birer sektör haline geldiğini vurguladı. Kunt, “2000 yılına kadar polistrenden mamullerin makineleri bile tek tipken artık farklı sektörlere dağıldı ve onlara yönelik imalatlar yapabilen makineler gelişmeye başladı. Zaten bu makinelerin fikir babası da biziz. Üretim prosesi aynı olmakla birlikte pazarı, pazarlaması ve ürünün lojistiği açısından çok farklılıklar gösteren imalat ve proses zincirinin içindeyiz” ifadesini kullandı.


Straforun koruyucu, yalıtım ve ambalaj özelliklerinden faydalandıklarını aktaran Kunt, dekor, yalıtım ve ambalaj olmak üzere 3üç sektörde üretim yaptıklarını dile getirdi. Kunt, “Dekor grubu, dekorasyon alanında iç ve dış cephede kullanılıyor. Dekorda bayilik sistemiyle çalışıyoruz. Türkiye genelinde yayılım gösteriyoruz. Yalıtım da straforun en önemli alanından biri. Yalıtım sektörü içerisinde mantolama plakaları ve mantolamada yalıtım bilinciyle hareket eden bir pazar var, biz de bu pazara yönelik çalışıyoruz.


Diğer ürün grubumuz olan ambalaj, herhangi bir ürünün koruması, paketlenmesi ve taşınması gibi unsurları bünyesinde bulunduruyor. Gıda sektörüne yönelik olarak; balık, dondurma ve mantar kutuları gibi birbirinden farklı ürünlerle piyasanın ihtiyacını karşılıyoruz. Gıda ambalajı üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor. Balık sektörü çok hassas ve profesyonellik gerektiren bir sektör olması nedeniyle, ambalajının da hassasiyetle ve profesyonellikle üretilmesi gerekiyor. Kutunun yoğunluğu ürünün daha uzak noktalara, paketlendiği tazelikte ulaşmasını sağlıyor. EPS’nin darbe emici özelliği olması nedeniyle bu ürünü tercih eden bir sektör de cam ve züccaciye sektörü. Darbeye maruz kalmaması gereken camın en iyi koruyucusu strafor ambalajdır. Çeyiz seti ve cam boru muhafazası ürünlerimizle bu sektöre hizmet veriyoruz” açıklamasını yaptı.


“Dekorasyonda marka yarattık”


Dünya Dekor markasıyla dekorasyon sektöründe marka yarattıklarını belirten Bülent Kunt, “Dekor grubu sektöründe Türkiye’nin en büyükleri arasında yer alıyoruz. Pazarın yüzde 20’sine hakimiz. Ambalajda biraz daha bölgesel hareket ediyoruz. Ambalaj sektöründe bölgemizde çok güçlüyüz. Yalıtım grubunda da geniş bir coğrafyada bölgeseliz” dedi. Yeni bir yatırım arifesinde olduklarını aktaran Kunt, Türkiye’nin cari açığa doğru daralmaya gittiği bu dönemde kredibilitelerini büyüteceklerini, pazar ve müşteri portföylerini dengeleyerek büyüme yolunu tercih edeceklerini anlattı.


Bülent Kunt, Ar-Ge ve Ür-Ge’ye yüzde 4 bandında bir pay ayırdıklarını dile getirirken, 2011 yılında inovasyon ödülü aldıklarını hatırlattı. Bu ödülü almalarının en büyük nedeninin inovatif bir ürün ortaya çıkarmaları olduğunu kaydeden Kunt, “Bu ödül çok ciddi bir sorumluluk getiriyor. Biz de yeni ürünlerle besleniyoruz. Bu nedenle Ar-Ge ve Ür-Ge bizim olmazsa olmazımız. 2013 yılında da yeni bir ürün çıkaracağız. Bu sayede 2013’te büyüme ivmemizi artıracağız” dedi.


Dünya