Dış Piyasalar

Dünyada büyük fark yaratacak 10 proje!

Bugün Sahra Çölü’ne düşen güneş ışığının sadece yüzde 0.3’ü, tüm Avrupa’nın enerji ihtiyacını karşılayabilir. Gana’da kurulacak büyük bir havaalanı, Afrika ekonomisini hızlı bir şekilde dünyaya bağlar

Kahire-Kazablanka arasına kurulacak bir otoyol, Arap ülkelerinin geleceğini olumlu yönde etkiler. Bu projelerin hepsi pahalı ve iddialı. Şu an için birer hayalden ibaret; ama  büyük fark yaratabilirler.  

 

Son yıllarda yaşadığımız sosyal ve ekonomik gelişmeler, küresel liderlerin daha iyi bir dünya yaratmak adına yeterince heyecanlı ve yaratıcı olmadıklarının bir kanıtı niteliğinde. Körfezler arasında köprüler inşa eden, denizler altından tüneller geçiren, ülkeler arasında tren rayları döşeyen liderler artık yok. Oysa dünyanın birçok bölgesinde

ekonomik kriz sürecinin devam ettiği günümüzde, istihdam yaratacak ve uzun vadede ekonomiyi destekleyecek altyapı yatırımları her zamankinden daha büyük önem taşıyor. Şu sıralar Çin dışında, ne ABD’de ne de Avrupa’da yarına yönelik büyük altyapı projeleri gündemde. Oysa gençlere kalıcı bir miras bırakmak için gerçek projelere ihtiyaç var. Bu projelerin de paraya ve liderliğe. Monocle dergisi, liderlere yol göstermek amacıyla ilginç bir çalışma yapmış ve büyük fark yaratacak 10 proje hayal etmiş. Bu projelerin hepsi pahalı, iddialı projeler; ama hiçbiri imkansız değil.

 

Yeni uzay araştırma merkezi (Avusturya)

 

Aya ilk adım atan Neil Armstrong’un ardından uzaya dair çok büyük adımlar atmayan insanlık; Felix Baumgartner’in uzaydan dünyaya atlaması ile, neler yapabileceğini hatırlamış oldu. Soğuk savaş önlemlerinin geride kaldığı bugün, uzaya yönelik yeni maceralara ihtiyaç var. Avrupa Uzay Ajansı ise liderlik ve vizyondan yoksun bir bürokrasi devine dönüşmüş durumda. AB’nin bu deve daha fazla bütçe ayırması, yeni bir başkan seçmesi gerekiyor. Ama asıl yapılması  gereken yeni bir uzay ajansının kurulması. Hatta bu ajansın Baumgartner’in şerefine Avusturya’ya kurulması daha iyi olabilir.

 

Pan-Afrikan havayolu merkezi (Gana)

 

Afrika’nın bir ucundan diğer ucuna uçmak  hem pahalı, hem de mantıksız bir şekilde Avrupa’ya uçmayı gerektiriyor. Kenya Havayolları, Nairobi yoluyla, Afrika’yı, Ortadoğu ve diğer ülkelere bağlayabiliyor. Fakat Nairobi’den daha merkezi bir nokta bulmak gerekiyor. Bu kapsamda, Gana’nın Accra şehri mükemmel bir konumda. Afrika ekonomisi son derece hızlı bir şekilde büyüyor; fakat bu büyümenin temeli doğal kaynaklara dayanıyor. Cape Verde’den Kigali’ye ya da Gaboron’dan Brazzaville’e yapılacak uçuşlar, her şeyi hızlandırabilir.

 

Jeotermal enerji tesisi (Japonya)

 

Japon jeotermal teknolojisi küresel pazarın yüzde  70’inden fazlasını oluşturuyor. Fakat etkili politikaların olmamasından dolayı, bu potansiyel değerlendirilemiyor. Japonya, ABD ve Endonezya’nın ardından dünyanın en büyük üçüncü jeotermal potansiyeline sahip ülke konumunda. Bu potansiyel, yaklaşık 20 nükleer santral gücüne denk geliyor. Nükleer enerjiden uzaklaşan Japonya’da, jeotermal döneminin başlaması için en doğru zaman.

 

Nuuk limanı (Grönland)

 

Nuuk, Danimarka’ya bağlı özerk bölge Grönland’ın başkenti. Kent, 1728 yılında Norveçli misyoner Hans Egede tarafından “iyi umut” anlamına gelen “Godthab” adıyla kuruldu. Bu şehre kurulacak büyük bir liman hem yeni deniz yolları  açılmasını sağlar, hem de bölgedeki petrol ve maden üretimini büyük ölçüde artırır. Nuuk Kuzey Geçiş Limanı, bölgenin ekonomik kalkınmasında da büyük rol üstlenir.

 

Kaire-Kazablanka arası otoyol (Kuzey Afrika)

 

Bir yol, barış ve demokrasi getiremez, fakat Kuzey Afrika ekonomisinin kalkınmasını ve Arap birliğinin gelişmesini sağlayabilir. Kahire-Kazablanka arasında otoyol fikri, yeni bir fikir değil; fakat beş Kuzey Afrika ülkesi arasında bugüne kadar bir yol inşa edememiş olmak, yarım asırlık otoriter rejimlerin başarısızlığını yansıtıyor. Arap

ülkelerinde yaşanan değişim ise Kahire-Kazablanka otoyolu düşüncesinin yeniden canlanması için büyük bir fırsat sunuyor.

 

Tallin tüneli (Finlandiya-Estonya)

 

Finlandiya ve Estonya’nın başkentleri, demiryolu  dışında farklı bağlantı hatları ihtiyacındalar. Finlandiya körfezine yapılacak 50 kilometrelik tünel, sadece yakın ilişki içide olan iki başkent arasındaki iletişimi hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda hızlı tren projesi Rail Baltica ile Helsinki’yi doğu  baltık ülkelerine yakınlaştıracak. Tabii ki her iki başkentin yönetimleri bu faydalı projeyi yakından destekliyorlar, fakat finansman konusu zorluk yaratıyor. Fakat bu noktada, İsveç’in önemli şehirlerinden Malmö ile Danimarka’nın başkenti Kopenhag arasında yer alan Öresund köprüsünün sağladığı yararlara bakmakta fayda var. Öresund Boğazı’nda bulunan köprü, iki şeritli demiryoluna

ve dört şeritli karayoluna sahip. Avrupa’da hem demiryolu hem karayolu taşımacılığının yapıldığı en büyük birleşik köprü olan Öresund hem dünyanın en büyük sınırötesi köprüsü, hem de özel teşebbüsle yapılıp işletilen en büyük köprü.

 

Solar panel çiftliği (Sahra Çölü)

 

Bugün Sahra çölüne düşen güneş ışığının sadece yüzde 0.3’ü, tüm Avrupa’nın enerji ihtiyacını karşılamaya yetebilir. Biraz daha fazlası da Afrika’nın enerji ihtiyacını karşılar. Dev solar çiftliklerinin pahalı ve riskli olduğu gerçek; fakat dünyayı değiştirebilecekleri gerçeğini unutmamak gerekli.

 

Latin Amerika Kültür Müzesi (Latin Amerika)

 

Sayısız galerileri, festivalleri, bienalleri, şehirleşme projeleri, mimari eserlerine rağmen, Latin Amerika’nın kültürel bütünlüğünü yansıtacak bir müze bulunmuyor. Dolayısıyla, Latin Amerika’nın her bir ülkesinden uzmanların oluşturduğu bir yönetim kurulu ile yönetilecek çok disiplinli bir kültür kurumunun oluşturulması gerekiyor. Böyle bir kurum, Latin kültürünün dünyaya tanıtılması, turist sayısının artması gibi avantajların yanı sıra, Latin Amerika’daki

güven ve gurur duygularının güçlenmesi açısından da çok önemli bir rol üstlenebilir.

 

Yeni hızlı trenler (Batı ülkeleri)

 

Çin ve Japonya’nın dışında, hızlı treni ciddiye alan çok fazla ülke olduğu söylenemez. Özellikle batı ülkeleri bu konuya öncelik vermiyorlar. Oysa hızlı tren için alternatif güzergah sayısı oldukça fazla: Vancouver-San Fransisco; Barselona-Marsilya-Nice-Cenevre-Milan; Chicago-Detroit-Toronto- Montreal; Canberra-Sidney-Melbourne bu hatlardan bazıları.

 

BM Barış Gücü Eğitim Merkezi (Norveç)

 

Birleşmiş Milletler barışı koruma gücü dünyanın en korkulan askeri güçlerinden biri olmalıydı; fakat bu hiçbir zaman olmadı. Büyük askeri güçler faturaları öderken, barış gücü için asker vermek istemediler. Barış gücü için asker veren ülkeler ise, askeri açıdan güçlü olmayan Bangladeş ve Etyopya gibi ülkeler oldu. Bu askerler ise son derece deneyimsizdiler. Norveç, askeri eğitim kalitesi konusunda dünyanın bir numaralı ülkesi. BM askerlerinin savaşa gitmeden önce, eğitim almaları gerekiyor. Norveç, eğitim almak için en iyi yer.

Dünya Gazetesi/Didem ERYAR ÜNLÜ