Genel

Dünyada en çok dolar milyarderine sahip 20 şehir! İstanbul da listede!

Uluslararası danışmanlık şirketi Wealth X'in 2018 Dünya Ultra Zenginler Raporu'na göre, Hong Kong, New York'tan sonra en çok milyarderin yaşadığı şehir. İşte İstanbul'un da listede olduğu dünyada en çok dolar milyarderine sahip 20 şehir...

Eğer Hong Kong'da yaşıyorsanız Li Ka-shing ismini duymuş, hatta onu zengin etmiş olma ihtimaliniz yüksek.

90 yaşındaki iş adamı Li Ka-shing, 37,7 milyar dolarlık toplam servetiyle dünyanın en zengin 23. kişisi.

Ancak Li, buzdağının görünen kısmı. Uluslararası danışmanlık şirketi Wealth X'in 2018 Dünya Ultra Zenginler Raporu'na göre Hong Kong, New York'tan sonra en çok milyarderin yaşadığı şehir.

Hong Konglu milyarderlerin sayısına 2016'dan bu yana 21 kişi daha eklendi ve ülkedeki ultra zenginlerin sayısı 93'ü buldu.

Hong Kong'da ulaşımdan finansal hizmetler ve enerjiye birçok sektörü elinin altında bulunduran milyarder Li Ka-Shing'in yüzü, sık sık eşitsizlik karşıtı protestolarda yer alıyor.

Wealth X'in raporu, dünyada en büyük milyarder nüfusuna sahip 10 kentin gelişmekte olan ülkelerde bulunduğunu ortaya koydu.

Bu kentler aynı zaman dünyada sosyal eşitsizlik düzeyinin en yüksek olduğu yerler.

Rapora göre gelişmekte olan ülkelerde kaydedilen bu artış sonucu 2017'de dünya üzerindeki servet sahiplerinin sayısı 2 bin 754 kişi ile rekor kırdı.

2017'de serveti en az 1 milyar dolar olarak kayda geçen bu kişilerin toplam serveti ise 9,2 trilyon dolardı - ki bu rakam, Almanya ve Japonya'nın toplam gayri safi yurtiçi hasılasından bile daha fazla.


'İyi' eşitsizlik?

Kentlerde milyarderlerin sayısında yaşanan artış, sosyal eşitsizlikler alanında çalışan ekonomistleri de ikiye böldü:

Ultra zenginlere yönelik vergi ve mevzuat düzenlemelerinin sıkılaştırılması çağrısında bulunan Oxfam sivil toplum kuruluşunun da aralarında olduğu bir grup, gelir uçurumunun ahlaki soru işaretlerine neden olduğunu söylüyor.

Bazıları ise, milyarderlerin en azından bir bölümünün kent halkı için olumlu yönde bir değişim yarattığını savunuyor.

Hindistan'ın en zengin adamı Mukesh Ambani, nüfusun yarısının "slum" adı verilen gecekondularda yaşadığı Mumbai'de 27 katlı bir evde oturuyor.

Dünya Bankası Ekonomisti Caroline Freund da 2016'da yayınlanan "Zengin İnsanlar, Fakir Ülkeler" isimli kitabında bunu savunuyor.

BBC'ye konuşan Freund, "Zenginleri yerme gibi bir akım olduğu görülse de, bu insanlar birbirinden çok farklı. Her biri servetini farklı şekillerde oluşturduğu için de toplumdaki etkileri servetlerinin niteliğine göre değişiyor" diyor.

Freund kendi kendilerini yaratan, yani servetleri kaynak temelli ya da özelleştirilmiş kamu varlığına bağlı olmayan milyarderlerin, kentlerindeki diğer insanlar için faydalı olabileceği görüşünde.

Amerikan Forbes dergisi, günümüzde milyarderlerin 72 ülkeye dağıldığını aktarıyor.

Çin, Hindistan ve Hong Kong iki haneli büyüme kaydederken Asya'daki "milyarderler klübü" de 784 kişiye çıktı. Asya bölgesinin milyarder nüfusu tarihte ilk kez Kuzey Amerika bölgesini (724 kişi) aşmış oldu.

Öte yandan Pekin Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, 2016 yılında Çin topraklarında toplam servetin üçte biri nüfusun yüzde 1'ini oluşturan en zengin kesimin elindeydi.

Bölgenin yüzde 25'lik en yoksul kesimi ise, toplam servetin sadece yüzde 1'ine sahip olabildi.

İnsani Gelişme Endeksi HDI sıralamasının en altındaki 20 ülkeden 19'una ev sahipliği yapan Afrika kıtasına bakalım.

Günümüzde Afrika ülkelerinde yaşayan milyarderlerin sayısı 44 kişi, toplam servetin tahmini net değeri ise 93 milyar dolar.


Tüm bu milyarderlerin Afrika kıtasında bir ülke oluşturduğunu varsayalım: Bu ülke, Afrika'nın 54 ülkesi içindeki en büyük ekonomiye sahip olurdu. Kişi başına düşen gelir de "yalnızca" 2 milyar 110 milyon dolar olurdu.

Hindistan, ultra zenginlerin sayısında görülen artışın en hızlı olduğu ülkelerin başında geliyor.

1990'lı yılların ortasında Forbes'un en zenginler listesinde sadece 2 Hint varken, 2016'da bu sayı 84'e yükseldi.

Dünya Bankası'nın 2016'da yayımlandığı en güncel verilere göre, Hindistan'da 280 milyondan fazla kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Ekonomist Freund, daha yoksul ülkelerde aşırı zenginlerin sınıf atlamasının "çok çalışan ama az kazanan kesim için aşağılayıcı olabildiğini" söylerken, zengin kişiler ve varlıklı şirketlerin artmasını ise yoksul ülkelerde "sağlıklı bir ekonominin göstergesi" olarak niteliyor.

Büyüme

Freund'un yaptığı güncel bir araştırmaya göre gelişmekte olan ekonomilerde kurulan şirketler daha fazla insan istihdam ediyor. Bu rakam ortalama 80 bin çalışanı bulabiliyor ve kamu malvarlığı alımları ya da aileden gelen servetiyle şirket kuran milyarderlere göre daha fazla.

Afrika'nın en zengin insanının yaşadığı Nijerya'da yoksulluk artıyor.

McKinsey danışmanlık şirketinin tahminlerine göre, 2025 yılına kadar gelişmekte olan piyasaların yüzde 45'i Fortune'un 500 şirket sıralamasından olacak, yüzde 50'si de dünyanın en zenginlerinden oluşacak.

Öte yandan Oxfam kuruluşu 1990-2010 yılları arasında tırmanan eşitsizliğin, küresel oranlarda geçtiğimiz 20 yılda yaşanan iyileşmeye rağmen, dünyadaki yüz milyonlarca insanın aşırı yoksulluk batağına saplı kalmasına neden olduğunu belirtiyor.