Düşük faizli konut kredisi dört gözle bekleniyor!
Konut kredisi faizleri düşecek mi? Ev sahibi olma hayalleri kuran vatandaşlar, kredileri tercih ediyor. Vatandaşlar şimdi konut kredisi faizlerini araştırıyor. Peki faizlerde geçen seneki gibi bir indirim yapılacak mı?
Yeniçağ Gazetesi köşe ayzarı Remzi Özdemir, bugünkü köşesinde konut satışlarını ve faiz indirimini kaleme aldı.
İşte Remzi Özdemir'in 'Konut çılgınlığı faiz indirimi bekliyor' başlıklı yazısı...
Son bir aydır herkes faizlerin düşüp düşmeyeceğini merak ediyor. Herkesin gündeminde faizler bulunuyor. Yeni Merkez Bankası Başkanı'nın faizleri sert bir şekilde düşüreceği söylentiler arasında yer alıyor.
Peki Türkiye'de faiz düşüşü neden bu kadar fazla bekleniyor? Yatırımların hareketlenmesi, yeni iş imkanları için mi? Yoksa parasını yatırdığı mevduatın kazancı için mi? Elbette hayır.
Türk halkına faiz denildiğinde aklına sadece iki şey geliyor. İlki konut kredisi, ikincisi ise ihtiyaç kredisi.
İhtiyaç kredisi ile ilgilenen geniş bir kesim bulunuyor. Bu kişilerlar; ay başını maaşı ile getiremeyen ve kredi kartına ve bankadaki kredili mevduat hesabını kullanan insanlar. Sonunda tıkanır, limitleri sona erer ve mecburen başka bir bankadan kredi çeker ve tüm kart borçlarını kapatır. Bunu da yaparken de "borcum tek bir yere olsun" diye düşünür. Bunu yapar ama o limitleri 3 ay sonra tekrar kullanır.
Faizlerdeki sert yükseliş ile bu kesim mağduriyet yaşadı. Onun için yeniden yapılandırma ve benzeri işlemler için faiz indirimini merakla bekliyorlar.
Diğer kesim ise "kira ödeyeceğime kredi öderim" diyen oluyor. Hiçbir zaman hesabı yapamayan sadece gözü bankanın faiz oranında bulunanlar.
Faiz oranları düştüğünde koşarak bankaya gider. Tıpkı Temmuz ve Ağustos 2020'de olduğu gibi.
Faizlerdeki düşüşü fırsat bilen müteahhit ve konut sahipleri 300 bin TL'ye satamadıkları evi 500 bin TL fiyatla satabildiler.
İnsanlar akın akın özellikle kamu bankalarının kapılarındaydı. Öyle ki kendileri alırken bir de almayanı da uyardılar. "Deli misin sen niye kira ödüyorsun?" Türkiye cumhuriyeti tarihinin rekorunu bu düşünceyle hareket eden insanlar sayesinde kırdı. Konut satışları tüm zamanların zirvesini gördü.
Tabii ki burada krediyi alırken, sadece aklında konutu almak vardı. Bankada neyi imzaladığına bilr dikkat etmedi. Düşen faiz oranının bile ne kadar yüksek olduğunu göremediler.
Ya bankalar?
Düşük faizle zarar etmiş gibi görünse de bankalar, aradaki farkın en az 10 kat fazlasını vatandaşlara çıkardıkları sigorta ve hiçbir işe yaramayacak paketlerle ödettiler.
Türkiye Bankalar Birliği tarafından kurulan ve vatandaşların bankalarla sorunlarının çözüme kavuşması amacıyla çalışan Hakem Heyeti'ne en çok şikâyet kamu bankalarından. Bu bankaların kendilerine gereksiz sigorta yaptığını iddia ederek, iptali için başvuruda bulundular. Adam imza atmış ama neye attığına dikkat etmemiş. Paket almış ne paketi olduğundan haberi yok.
Paket derken bu bir masraf paketi. Yıl içinde şu kadar EFT ve havaleyi bedavaya gerçekleştirmek için. Zaten bu masraflar küçük rakamlar. 10 senede geçse yapmayacağı EFT ve havale için bankaya rahat paket parası ödemiş.
Şimdi uyanmış ve iptali için Hakem Heyeti'ne başvuruda bulunmuş. Bu arada 500 bin TL'ye satın aldığı konutun aslında kredi ile kendisine 700 bin TL'ye geldiğini de gördü. Hala anlamayan da bulunuyor. Özetle Türkiye, yine bir konut çılgınlığı yaşamak amacıyla faiz indirimini dört gözle bekliyor.
Gelecek 5 ve hatta 10 seneyi bankaya ipotek altına almak için faiz oranlarının düşürülmesi talep ediliyor. Bir televizyon kanalına çıkan mahalle emlakçısı, Nobel Ekonomi Ödülü'ne aday iktisatçı gibi açıklamalarda bulunuyor:
"Bu hükümet faizleri fazla yüksek tutamaz indirir. Onun için ev alma zamanı!"
Ev sahibi olmak için doğru zaman mı?
Gayrimenkul ipoteğine dayalı finansman modeli Tersine Mortgage nedir?