Magazin

Ece Sükan Emirgan’daki evinin kapılarını InStyle Home dergisine açtı!

Ece Sükan’ın Emirgan’da yaşadığı daire, sahip olduğu konum ile gemi güvertesinden farksız. Eklektik tarzı ile öne çıkan ev, Sükan’ın dinamik ve zevkli dünyasına dair renkli ayrıntılarla dolu. Sükan, evinin kapılarını InStyle Home dergisine açtı


13 yıldır moda dünyasının içinde olan, mankenliğin ardından çalıştığı dergicilik sektöründe de adından söz ettiren başarılı bir isim Ece Sükan. Televizyonda birçok moda programı sunmuşluğu da var, dizi oyunculuğu yapmışlığı da... Nişantaşı’nda vintage kıyafetler sattığı kendi adına bir mağazası da bulunuyordu bir zamanlar. Sekiz aydır Hürriyet’te her pazar kadrajına takılan ayrıntıları “Ece’nin Kadrajı” adlı köşesinde samimi ve sıcak diliyle paylaşıyor okuyucularla. “Her zaman görselliği olan işler yaptım. Yazı yazma yeteneğim biraz geç öne çıktı” diyor tüm içtenliğiyle ‘karargahım’ dediği masif ceviz çalışma masasında otururken.


TÜM EVLERİM KARİZMATİKTİ


Salon, mutfak, üç oda ve üç banyo bulunan Emirgan’daki 170 m2’lik bu apartman dairesine dört yıl önce taşınmış. Daha önceleri semt olarak çok sevdiğini söylediği Nişantaşı ve Gümüşsuyu’nda oturmuş. Evden yana her zaman çok şanslı biri olduğunu söylüyor: “Hepsi de özellikli ve karizmatik evlerdi.” Burası onun Ankara’dan geldikten sonraki üçüncü durağı. Gümüşsuyu’ndan taşınma gündeme gelince, ona ilk gösterilen ev burası olmuş. Ama hemen taşınmamış. “Diğerlerini de görmek istedim. Bir ay kadar ev baktıktan sonra tercihim burası oldu tabii. Bunun üzerine çıkan bir manzarayla karşılaşmadım gösterilenler arasında. İçi de tertemizdi, tadilat da gerektirmiyordu” diyor.



MUTFAKLA HENÜZ BİR DÜNYA KURAMADIM


Evin salonunda otururken kendini bir geminin güvertesinde gibi hissediyormuş. Haksız da sayılmaz. Manzarasıyla iddialı bir ev kesinlikle burası. Yılın yarısını yurtdışında, özellikle Milano’da geçiriyor. Burada olduğu zamanlarda ise evinin tadını arkadaşlarıyla çıkarıyor. Geçenlerde şampanya eşliğinde dolunay partisi vermiş onlara. “Rahat ve protokolden uzak bir evdir burası. Mutfakla henüz bir dünya kuramadığım için yeme-içme işi için evin hemen altında La Boom Café’den destek almıştım o gün. Çok da iyi oldu. Beş yıldızlı otel servisinden farksızdı” diye anlatıyor neşeyle Sükan. Eklektik tarzıyla dikkat çeken dairenin dekorasyonunu tamamen kendi yapmış. Çoğu parça zaman içinde Çukurcuma’daki antikacılardan teker teker seçilmiş. Piyano ve siyah deri iskemle gibi aile evinden gelen parçalar da var tabii. Abisi Aslan Sükan’ın daha önceki evi için çizdiği kitaplığın oval salon duvarına milimetrik uymasına çok mutlu olmuş. “Asıl yeri meğer burasıymış” diyor. Bir iş projesi için kendi tasarladığı geniş ve rahat oturma grubu da salonuna uymuş gözüküyor. Yumuşak keten dokulu veya kadife kumaşlar, evde görmeyi sevdiği malzemelerden. Kilim, halı ve Murano cam aksesuvar gibi detaylarla araya renk katmayı da ihmal etmemiş.


EVDE MÜZİK SONUNA KADAR AÇIK OLUR


Salon duvarlarını yakın arkadaşı Haluk Akakçe’nin tablosu, çok sevdiği ressam Fikret Muallla’ya ait bir reprodüksiyon ve Aslan Sükan’ın çektiği fotoğraflarla renklendirmiş. Evde müzik sonuna kadar açık olurmuş genelde. Ambient, lounge, house, caz veya klasik tarz seviyor daha çok. Fransız ve İtalyan yönetmenlerin sanat filmlerine ise özel bir ilgisi var. Duvara yaslı Michelangelo Antonioni’nin Vanessa Redgrave’in de rol aldığı “Blow Up” filminin afişi de bu merakının yansıması. “En sevdiklerimden” diyor.


Hürriyet