Ekonomi kötüye giderken lüks ürün tüketiminin altın çağını yaşamasının nedeni ne?

Bütün dünya enflasyonun yıkıcı etkileri ile mücadele etmeye çalışırken daha da pahalılaşan lüks ürünlerin tüketimi altın çağını yaşıyor. Peki lüks ürün tüketiminin artmasındaki nedenler ne? Uzmanlar açıkladı... Öte yandan lüks ürünlerin tüketimi ise gittikçe artıyor hatta altın çağını yaşıyor

Uzun süredir tüm dünyanın ortak sorunu haline gelen enflasyon ve etkileri ülkeler üzerinde derin izler bırakmaya devam ediyor. Öte yandan lüks ürünlerin tüketimi ise gittikçe artıyor hatta altın çağını yaşıyor. Uzmanlar lüks tüketiminin artmasının nedenlerini tek tek açıkladı.

Dünyanın önde gelen danışmanlık firmalarından Bain & Co ve İtalyan lüks markalar temsilcisi Altagamma ortaklığında yapılan bir çalışmaya göre küresel lüks ürün pazarı 2022 yılında, son derece belirsiz ekonomik koşullara rağmen geçen seneye göre yüzde 21 büyüme kaydetti.

Rapordaki verilere göre lüks ürün pazarının 2022 sonunda 1,4 trilyon euroya ulaşmasına ve 2030 yılına kadar büyüyeceğine yönelik sinayaller gelmeye başladı. Bu durum ekonomik eşitsizliğin de artmasına neden oluyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekim ayında yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda küresel ekonomideki zorluklarda "henüz en kötünün yaşanmadığını" ve birçok kişi için "2023 yılının durgunluk gibi hissedileceğini" belirtmişti.

Peki ekonomi bu kadar kötüye giderken  lüks ürün tüketiminin altın çağını yaşamasının nedeni ne? Uzmanlar tek tek açıkladı. İşte nedenleri...

LÜKS ÜRÜN TÜKETİMİ 2030 YILINA KADAR ARTAMAYA DEVAM EDECEK!

 Bain & Co ve Altagamma raporunun Kasım 2022'deki sonuçlarına göre; lüks ürün pazarındaki büyüme eğilimi 2030 yılına kadar devam edecek.

Çin’de lüks ürün tüketiminde son yıllarda ciddi bir artış kaydetti. Analistler, 2021’de yüzde 21 olan pazardaki payının Covid-19 kısıtlamalarının kaldırılmasından sonra yeniden yükselişe geçeceğini öngörüyor.

Lüks ürün pazarının olası bir ekonomik durgunluk karşısında 2008 ekonomik krizine göre “çok daha dirençli” olduğuna özellikle dikkat çekilerek, tüketici tabanının artık daha geniş ve yoğun olmasını buna neden olarak gösteriliyor.

Raporda dikakt çeken diğer bir konu ise Z ve Alfa kuşaklarının 2030 yılına kadar önceki nesillere kıyasla üç kat fazla lüks tüketime kayacağı ve pazarın üçte birini oluşturması bekleniyor.

Peki lüks ürünlr neler? İnsanlar en çok hangi lüks ürünleri satın alıyor? Uzmanlar değerlendirdi..

KENDİMİZİ TATMİN ETMEK İÇİN ALDIĞIMIZ TÜM ÜRÜNLER

Fransa’nın İktisadi ve Ticari İlimler Enstitüsü (ESSEC) İşletme Fakültesi’nde küresel strateji profesörü olan Ashok Som’a göre arzu yaratan, statü kazandıran ve bu statü sayesinde belli bir toplulukla özdeşleşme isteği uyandıran ürünler "lüks ürün" olarak adlandırılıyor.

Som'a göre; "Lüks" deyince akla saat, mücevher, parfüm ve kozmetik ve tekne gibi ürünler geliyor. “Kendimize harcayabileceğimiz ek gelirimiz olduğunda, isteklerimizi tatmin etmek için aldığımız her ürün lüks üründür” diyen Som, günümüzde bu ürünlerin Metaverse’te bile olabileceğine vurgu yapıyor.

YENİ NESİL VE DEMOKRATİKLEŞME FARKINDALIĞI

Som'a göre; lüks ürün tüketiminde bir “demokratikleşme” yaşandığını, toplumdaki aşırı zengin yüzde 1’lik kesimin yanı sıra orta ve orta-üst sınıfların da artık pazara daha fazla erişebildiğini belirtiyor.

Som’a göre bunun nedenlerinden ilki, lüks tüketimde daha ucuz ürünleri de kapsayan yeni kategorilerin olması.

Bir diğer neden ise insanların paralarını biriktirerek daha az tüketerek pahalı ürünleri tercih etmesi. Som'a göre lüks üretimin artmasının nedenlerinden bir tanesi de şu; “Gençler artık çevre ve iklim krizi konusunda çok duyarlı. Tek kullanımlık, ucuz ürünleri geri çeviriyorlar. Para biriktirip daha dayanıklı, pahalı ve böylece lüks olarak sınıflanan ürünleri veya ikinci el ya da vintage ürünleri tercih ediyorlar.” 

Bain & Co ortaklarından Claudia D’Arpizio ise lüks ürünlerina rtması ile ilgili şu konuyu ele aldı: “Satışlar harcanabilir ek gelirleri olan ve ekonomik çalkantılardan etkilenme olasılığı düşük, aşırı zenginler arasında yoğunlaşıyor” ifadelerine yer verdi.

İKİ FARKLI DÜNYA OLUŞTU!

BBC Türkçe’ye konuşan Cambridge Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Dr. Toke Aidt, eşitsizliğin son 20 yıl içinde “olağanüstü” seviyede arttığını ve “iki farklı dünyanın” oluştuğunu söylüyor.

Aidt, “2008 ekonomik krizinden, pandemiden ve enflasyon şoklarından etkilenmeyen bu kesimin hala alım gücü var, bu yüzden lüks ürün tüketim eğilimindeki artış çok normal” diyerek  "Gelir dağılımında çok daha aşağılarda olanlar ve bu tür krizlerden etkilenenler zaten lüks ürün pazarında yer almıyor.” ifadeleriene yer verdi.

Aidt, özellikle Çin ve Hindistan’a ele alarak zengin ailelerin içine doğmayıp ekonomik olarak başarılı hale gelenlerin sayısının yükseldiğini belirtti ve sözlerine şunları ekledi: “Küresel anlamda, gelir dağılımının en tepesinde yer alan insanlar, 50 yıl öncesine göre çok daha çeşitli ancak eşitsizlik hala büyüyor.”

EŞİTSİZLİĞİN ÇÖZÜMÜ VAR MI?

Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgale başlaması dünyada enerji ve gıda gibi alanlarda birçok ülke için endişelere yol açarken Dünyanın büyük bir kısmı yükselen enerji faturaları ve artan gıda fiyatlarıyla mücadele etti, başta petrol endüstrisi olmak üzere bazı sektörler ve şirketler ise bu krizden yararlandı. Uzmanlara göre eşitsizliğin bu nednelerle daha da artması bekleniyor.

Vergi ve varlık dağılımı konusunda çalışmalar yapan Adit, küçük bir grup olan yüzde 1’lik kesimin oldukça hareketli ve bu yüzden vergilendirmesi zor olduğuna dikkat çeken Aidt, yüzde 10’luk kesime yoğunlaşılmasını öneriyor. Vergilendirme çok tartışmalı bir konu ve yatırım teşvikini azaltmadan vergilerin nasıl adil ve verimli bir şekilde yükseltileceği sorusu önemli. Ama iyi çalışan, ödenen vergi karşılığında kaliteli kamu hizmeti sağlayan sistemler mümkün'' dedi.

“Bu da eşitsizliğin artmasının önemli etkenlerinden. Eşitsizlikte artış kaydetmeyen ülkeler refah sistemi güçlü olan ve servet dağılımını önceliklendiren ülkeler.”