Ekonomi

Ekonomide iki bilinmeyenli denklem! Ortodoks politikalara dönülecek mi? Yoksa Heterodoks politikalara devam mı?

Piyasalar, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından kurulacak yeni kabineyi merakla bekliyor. Ekonomi yönetiminin kimlerden oluşacağı ve uygulanacak ekonomi politikaları ise en çok merak edilen konuların başında geliyor.AKP hükümeti bir süredir enflasyonla mücadele kapsamında mevcut klasik politikaların aksine ‘düşük faiz’ politikasını uyguluyordu ancak bugüne kadar gelinen noktada her ne kadar politika faizi yüzde 8,5’lara çekilse de enflasyon ile mücadelede yeterli olmadı

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin atlatılmasının ardından piyasalar ekonomi yönetiminin kimlerden oluşacağına ve uygulanacak para politikalarına odaklanmış durumda. AKP hükümeti bir süredir enflasyonla mücadele kapsamında mevcut klasik politikaların aksine ‘düşük faiz’ politikasını uyguluyordu ancak bugüne kadar gelinen noktada her ne kadar politika faizi yüzde 8,5’lara çekilse de enflasyon ile mücadelede yeterli olmadı.

Dünya Gazetesi köşe yazarı Enver Erkan, ‘Serbest Kürsü’ adlı köşesinde, seçim sonrası kurulacak yeni kabine ve uygulanacak ekonomi politikalarına ilişkin beklentileri kaleme aldı. Uygulanacak para politikalarının net bir şekilde ortaya konulması gerektiğinin altını çizen Erkan, köşe yazısında, önümüzdeki döneme ilişkin en büyük riskin 2024 yılı mart ayında yapılacak yerel seçimleri olduğunu ve genişlemeci para politikalarına devam edilmesine yönelik beklentilerin olduğunu dile getirdi.

Bu konuda bir kaynak ihtiyacının giderilmesi gerektiğinin altını çizen Erkan, enflasyonist ortamın devam edecek olmasına yönelik beklentilerin temelinde yerel seçimler kaynaklı  genişlemeci para politikalarının devam edileceğine yönelik düşüncenin olduğunu dile getirdi. Erkan, bu görüşünü, “Kurlardaki ılımlı yükselişin devam edecek olması, teşviklerin sürecek oluşu, borsada işlem gören hisselerin fiyat/kazanç oranı açısından ucuz olması, bankacılık sektörünün üzerindeki regülasyonların olası sert Ortodoks politikaları engelliyor oluşuna yönelik algımızın oluşması, alternatif yatırım araçlarının bütçe üzerindeki olumsuz etkisi gibi etmenler var” sözleriyle destekledi.

YOL HARİTASI BELİRLENMELİ

Erkan, ayrıca borsaya en büyük alternatif konumunda yer alan ve mali yükünün önümüzdeki günlerde daha da artmasının beklendiği kur korumalı mevduat sisteminden de çıkılması ve buna ilişkin bir yol haritasının belirlenmesi gerektiğine işaret etti. Diğer yandan bankacılık sektörüne yönelik son 2 yılda 400’ün üzerinde regülasyon uygulandığını ve bankacılık sektörünün asıl işi olan kredi sağlama konusunda zorlandığını kaydeden Erkan, “Bu regülasyonların bankacılık sistemine zarar vermeden nasıl çıkılacağına yönelik net politikaların belirlenmesi ve krediye ulaşmanın kolaylaştırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

POLİTİKALAR HENÜZ NETLEŞMEDİ

Erkan, son günlerde borsa, döviz kuru ve bankaların her şeyin aynı anda ralli yaptığına dikkat çekerek Mehmet Şimşek ile gerçekleştirilen toplantının, gelecekte ekonomide Ortodoks politikalara geri dönme olasılığıyla biraz bağlantılı olduğunu ifade etti. Özellikle bankacılıktaki fiyatlamanın bununla ilgili olduğunun altını çizen Erkan, ancak bunun da net bir olasılık olmadığını, göreve gelse bile ne kadar uzun süreceği veya nasıl olacağının belirsiz olduğunu kaydetti.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerden önce faiz artırımlarına karşı olduğuna ilişkin sözlerini de hatırlatan Erkan, “Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu gibi birçok ekonomi bürokratı heterodoks politikalar ekibinde yer aldığını biliyoruz. Hükümet ve ekonomi yönetimi nasıl şekillenecek? Bu algı ve beklentilerin oturması açısından çok önemli” yorumunda bulundu.