Ekonomi

Ekonomistler politika faizinde indirimin sınırlı olabileceğini öngörüyor!

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın yarınki Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinde indirim yapılabileceğini, düşüşün ise sınırlı kalabileceğini öngörüyor.

Ekonomistler, Merkez Bankası'nın yarınki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinde indirim yapılabileceğini, düşüşün ise sınırlı kalabileceğini tahmin ediyor.

Yılın ikinci PPK toplantısı, yarın gerçekleştirilecek. Geçen yıl son 4 toplantıda politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı, 1200 baz puan indirilerek yüzde 24'ten yüzde 12'ye düşürülmüştü. Bu yılın ilk toplantısında da indirime devam edilerek politika faizi, 75 baz puanlık düşüşle yüzde 11,25'e çekildi.

İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin, yarınki kararda 50 baz puan indirim gelebileceğini belirterek, "Daha önce indirimin 75 baz puan olabileceğini düşünüyorduk. Ancak son dönem gelişmeleri indirimi sınırlayabilir." dedi.

Merkez Bankası'nın son dönemde yaptığı açıklamalara bakıldığında, TCMB'nin, enflasyon beklentileri ve kendi enflasyon tahminlerini dikkate alarak faiz kararını oluşturduğunun anlaşıldığını ifade eden Sezgin, şunları kaydetti: "Şubat ayında 12 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 9,6 ile bir önceki ay gerilediği seviyeyi hemen hemen muhafaza etti. Ocakta enflasyon yükseldi. Ancak Merkez Bankası, ana eğilime odaklanıyor. Ana eğilim ise sınırlı yükseldi. Talep baskısı olduğunu düşündüren kalemler olsa da faiz indirimlerini sona erdirecek kadar büyük bir değişiklik görünmüyor. Faiz indirimine ara verilmesine sebep olabilecek bir gelişme döviz kurlarındaki, risk primindeki ve oynaklıklardaki artış olabilirdi. Ancak uzun zamandır ekonomi yönetiminin yaklaşımı faiz ve kur ilişkisini zayıflatmaya odaklanıyor. Döviz kuru istikrarı için ise rezerv yönetimi, swap limitleri gibi başka tedbirlere başvuruluyor. Dolayısıyla bu toplantıdaki faiz kararında kur hareketinin belirleyici olacağını düşünmüyorum." Sezgin, diğer yandan, orta vadeli bakıldığında, büyümenin iyileştiği bir senede ekonomi yönetimimin cari açığı frenleme ve dezenflasyonu muhafaza etme gibi eş zamanlı hedefleri olduğunu söyledi.

Son dönemde kredilerin ani hızlanışı, enflasyonda hafif talep baskısı yaşanması ve yeniden cari açık vermeye başlanılması durumlarının aslında temkinli olmayı gerektirdiğini belirten Sezgin, "Faizin biraz daha inmesi yönetilebilir belki ama faiz, mevcut enflasyonun çok altına indiğinde dengeleri sağlamak zorlaşabiliyor. Bu nedenle şubat ayında faiz değişikliğine gidilmemesi durumunda piyasa tepkisi olumlu olabilir." diye konuştu.

"Merkez Bankası yol ayrımına yaklaştı"

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi de geçen yılın temmuz ayından bu yana politika faizini toplam 1275 baz puan indirimle yüzde 11,25 seviyesine kadar çeken Merkez Bankası'nın yeni bir yol ayrımına yaklaştığını dile getirdi.

Karara ilişkin yapılan anketlerin sonuçlarının dağınık beklentilere işaret ettiğini belirten Bürümcekçi, "İndirim olsa bile bunun oldukça sınırlı olmasının beklendiği izleniyor. Ben de indirimlere ara verilmesi gerektiğini düşünenler arasındayım." dedi.

Bürümcekçi, ocak ayında yıllık TÜFE'nin yüzde 12,15'e, çekirdek enflasyonun da (B endeksi) yüzde 10,9'a yükseldiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: "Kurlara çok hassas olmayan hizmet fiyatlarının yüzde 12,2 ile yüksek seviyelerini koruması, bu grubun geçmişe endeksleme nedeniyle katılık arz etmeye devam ettiğini düşündürmüştü. Kısa vadede, enflasyonun şubatta baz etkisi ile bir miktar daha yükselme ihtimali bulunmakta. Buna ek olarak, son günlerdeki kur artışı ile beraber yıllık bazda kur sepeti değişiminin yüzde 13 civarına yükselmesi enflasyonu yukarı yönde etkileyen bir faktörün güçlenmeye başladığına işaret etmekteydi. TCMB'nin finans kesimi ve profesyonellere uyguladığı aylık Beklenti Anketi şubat sonuçları da uzunca bir süredir devam eden enflasyon beklentilerindeki iyileşme sürecinin durduğunu yansıtmıştı. Ayrıca, son günlerde kısa ve uzun vadeli tahvil faizlerinin yükselerek yüzde 11 seviyesinin üzerine çıktığı, offshore swap piyasasında da getiri eğrisinin yukarı kaydığı izleniyor. Ekonomik aktivitenin son durumu da para politikasının eskisi kadar desteğine ihtiyaç duyulmadığını yansıtmakta."

TCMB'nin, bu gelişmelere rağmen 12 ve 24 ay sonrası TÜFE beklentilerinin mevcut enflasyondan düşük olduğuna ve kendi tahmininin daha da düşük olduğuna dayanarak indirimlere devam etme kararı da verebileceğini aktaran Bürümcekçi, "Ancak önceki toplantılardan farklı olarak bu kez piyasa fiyatlamasının aleyhine dönmesi, yapılacak bir indirimin, hele de ilave indirimlere kapı açık bırakılmaya da devam edilirse kredibilite açısından yeniden zorlanacağı bir döneme girmesine yol açacağını düşünüyorum." dedi.

"25 baz puan indirim adımı gelebilir"

Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek ise toplantıdan 25 baz puan faiz indirimi adımının gelmesini beklediklerini söyledi.

Muhtemel beklentilerinin üzeri politika faizi ayarlaması durumunda ise yıl sonu kapanış politika faizi tahminleri olan yüzde 10 seviyesinde aşağı yönlü güncellemeye gidebileceklerini belirten Gödek, şunları kaydetti: "Merkez Bankası'nın gerek piyasa katılımcılarının üzerinde gerçekleşme gösteren ocak ayı enflasyon rakamları gerek geçtiğimiz hafta içerisinde sonuçları açıklanan Beklenti Anketi'ndeki hafif yukarı yönlü seyir gerekse lirada gözlenen baskılanmaya rağmen faiz indirim döngüsü içerisinde kalacağını değerlendiriyoruz. Türkiye'de finansal koşulların düşük seyrinin bir süre daha dış alem gelişmelerinde farklı bir eğilim gündeme gelmedikçe korunacağı kanaatindeyiz. Ocak ayında yapılan 75 baz puanlık faiz indiriminin ardından TCMB'nin şubat ayı PPK toplantısında da faiz indirim döngüsünü koruyacağını değerlendiriyoruz. Şayet son birkaç hafta içerisinde lira oynaklık artışı ve ülke risk primindeki sınırlı yukarı yönlü seyir gözlenmemiş olsaydı faiz indirimi beklentimizi 50 baz puan düzeyinde belirtebilirdik. Son dönem içerisinde yaşanan lira zayıflamasının TCMB açısından oyun değiştirici faktör konumunda olduğunu düşünmüyoruz."

AA Finans Beklenti Anketi

Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; AA Finans'ın PPK toplantısına yönelik piyasa beklenti anketi, 21 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Buna göre, ekonomistlerin 3'te 2'si faizlerde indirim bekliyor. Ankete göre 7 ekonomist, politika faizinde herhangi bir değişiklik beklemezken, 14 ekonomist 25-75 baz puanlık faiz indirimi yapılacağını tahmin ediyor.

Ekonomistlerin 3'ü 75 baz puan, 9'u 50 baz puan ve 2'si de 25 baz puan indirim olacağını öngörüyor. Ankete katılan ekonomistlerin politika faizine ilişkin beklentilerinin medyanı 50 baz puan indirim oldu.