Köşe yazıları

Elazığ'da eğri duran Mavi Göl apartmanına oturulabilir denilmiş!

Elazığ'da yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde yıkılan Mavi Göl apartmanıyla ilgili şaşırtıcı bir gerçek ortaya çıkmıştı. Mavi Göl apartmanı, eğri durmasına rağmen 'az hasarlı', 'oturulabilir' raporu almış...

Sözcü gazetesi köşe yazarı Uğur Dündar, bugünkü yazısında Elazığ depreminde yıkılan Mavi Göl apartmanını ve Türkiye'nin deprem gerçeğini kaleme aldı. 

İste Uğur Dündar'ın, 'Türkiye’de sayısız Mavi Göl Apartmanı var' başlıklı yazısı...

Elazığ'ın Gezin İlçesi'nde, 3 yurttaşımızın can verdiği Mavi Göl apartmanı,
Van depreminin ardından kontrol edilmiş (!) ve “az hasarlı” raporu verilmiş!

Yani “oturulabilir” denilmiş!

Oysa Gezin'de 3 dönem Belediye Başkanlığı yapan Fethi Aydın'a göre bu
yapının oturulamayacak durumda olduğunu görmek için uzman olmaya
gerek yokmuş.

Çünkü zaten eğri duruyormuş!..

Her deprem sonrasında herkes “Acaba yıkıldı mı” diyerek oraya
koşuyormuş!..

★★★

Enkazın kaldırılması sırasında ekranlara yansıyan malzeme kalitesizliği de hiç
yabancımız değil.

Çimentosu eksik, kum yığını betonlar, incecik demirler…

Hangi şehirde olursa olsun, tüm yıkıcı depremlerin ardından, ekran başında
kayıplarımıza ağlarken karşımıza çıkan görüntüler…

En acı en dayanılmaz olanlarından birini hemen hatırlatayım:

1 Mayıs 2003…

O gece, Bingöl merkezli 6,4 büyüklüğündeki depremde, 177 yurttaşımız
hayatlarını kaybediyor.

Ve ertesi akşam, 84 öğrenci ve 1 öğretmenin enkaz altında kaldıkları
Çeltiksuyu Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'ndaki (YİBO) kurtarma çalışmalarını
izliyorum.

Görüntü öylesine yürek yakıcı ki; çevredeki herkesin gözyaşları adeta yağmur
gibi yağıyor.

Çünkü okulun yapımı sırasında beton yerine kum, demir yerine de tel
inceliğinde malzemeler kullanıldığı görülüyor.

Yavrularımızın canlarını depremin değil, malzeme hırsızlıklarının ve
onlara göz yuman, denetimden sorumlu sorumsuzların aldığı hemen
anlaşılıyor.

★★★

Yıllar süren yargılamadan sonra okulu fay hattı üzerinde ve depreme
dayanıksız olarak inşa eden müteahhit Şeref Bozkış'a 3.5 yıl, mühendis İsmet
Elhakhan'a ise 2.5 yıl hapis cezası veriliyor. Bu karar, evlatlarını kaybeden
aileler için ikinci büyük deprem oluyor. YİBO'da 2 çocuğu ölen Özcan Sinan
hakkını helal etmediğini söylerken, kızını yitiren Alaattin Harmancı da
“Karar, benim için ikinci bir deprem oldu” diyor.

★★★

Gökhan ve Şeyhmus Sinan adlı iki çocuğu enkaz altında kalan acılı baba
Özcan Sinan, okulun inşaatında çalıştığını belirterek şu tüyler ürpertici
iddialarda bulunuyor:

“Bayındırlık'tan gelen elemanlar aldıkları rüşvetle işi kontrol etmeden
uygunluk belgesi verdiler. O görevlilere 20 TL verin, yarı beton ve yarı
çimento kullanın, hiçbir şey demezler! Okul daha yapılırken orada bekçi
vardı, o da konuşsun. Okula gelen demir ve çimento camiye döküldü. 20
ton betonu eksik olan, yetersiz demir kullanılan yapı ayakta kalır mı?
Hakkımı helal etmiyorum!..”

★★★

Kızı Ruken Harmancı'yı yitiren Alaattin Harmancı da Yargıtay'ın onadığı
kararla yıkıldığını ifade ederek, “Benim için ikinci bir deprem oldu. Bingöl
deprem bölgesidir. YİBO'nun deprem fayının üzerinde kurulması
menfaatçilerin işine geliyordu. Yargıtay'ın kararına saygı duymuyorum.
Bu tür karar verenlere saygı duymuyorum. Bu inşaata onay veren İl
Bayındırlık Müdürlüğü mühendisleri, kili getirip kum yerine
kullananlara göz yuman mühendisler nerede? Ankara'daki bürokratlar
nerede? Asıl suçlu piyasada dolaşıyor. Suçlu iki kişi değil. Ankara'da tur
atanlar nerede? Ben bu adalete baş kaldırıyorum” diyor!..

★★★

Bozkuş 1.5 yıl, Elhakhan ise 1 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye
ediliyor!..

★★★

Bingöl'deki acı gerçek böyle de İstanbul'daki farklı mı?

26 Eylül 2019'daki Silivri merkezli 5,8 büyüklüğündeki depremde ağır hasar
gören  yapılara bakın…

Çoğu üniversite, hastane, okul gibi, yapı denetim firmaları
yetkilendirilmeden önce inşa olunmuş kamu binaları… Ya da gözünü
para hırsı bürümüş hırsız müteahhitlerin elinden çıkma, doğru dürüst
kontrol edilmeden, yönetmeliklere uygunluğu araştırılmadan
ruhsatlandırılmış derme çatma konutlar…

Fazla söze gerek yok! Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ait bina bile,
boşaltılacak kadar hasarlı!..

★★★

Nedeni çok açık!..

Malzeme hırsızlığı ve bunları ortaya çıkarmakla görevli olanların rüşvet
karşılığında korkunç sonuçlar doğuracak bu durumlara göz yummaları!..

Demem o ki; deprem öldürmüyor, hırsızlık ve rüşvet öldürüyor!..

Türkiye genelindeki sayısız Mavi Göl apartmanı da, bazılarının deyimiyle
“kaderlerini”, yani yıkılacakları deprem gününü bekliyor!..

Elazığ'daki Mavi Göl apartmanının önünden geçen herkes yıkılacağını düşünürdü!