Elektriği 11 yaşında gördü, 2 tane yalıtım fabrikası var!

Nurcan Özdemir 39 yaşında. Bursa’da yalıtım malzemesi üreten iki fabrikanın sahibi. Garanti Bankası’nın Kadın Girişimci Ödülü’nü alan Özdemir, elektriği 11 yaşında görmüş. Özdemir, 2013’te İstanbul’da fabrika kuracak

Garanti Bankası’nın Girişimci Kadın Ödülü’nü alan Nurcan Özdemir, Bursa’da yalıtım sektöründe faaliyet gösteren EPSA şirketinin sahibi. Ardahanlı çiftçi bir ailenin kızı olan Özdemir elektriği, televizyonu 11 yaşında görebilmiş. Özdemir, 1989’da ailesiyle Ardahan’dan Bursa’ya okuyabilmek için göç etmiş. Ancak 7 kardeşin okuması zor olunca tekstil fabrikasında işçi olmuş. Özdemir, daha sonra sekreter olarak girdiği yalıtım şirketinde pazarlama ve satış müdürü olmuş. Şimdi 14 bin metrekarelik alanda iki fabrikası bulunan Özdemir, yeni yatırım planları yapıyor.

Sıfırdan başlayarak bir başarı öyküsünün kahramanı olan Özdemir, eşi, babası ve kardeşleriyle birlikte büyüttüğü şirketinin daha başarılı olması için kurumsallaşma çalışmaları yapıyor. Liseyi dışarıdan bitirerek inşaat ve mimarlık eğitimi almak isteyen Özdemir sorularımızı yanıtladı.

Sıfırdan nasıl iş kadını oldunuz?

Okumaya meraklıydım, hayallerim vardı. En büyük hayalim öğretmen veya hemşire olmaktı. Bursa’da hayatın Ardahan’daki gibi olmadığını gördüm. Farklısın, paran yok, kantine gidemiyorsun, herkes eziyor, yedi kardeşiz diyorsun dalga geçiyorlar. Babam bana ‘liseyi bırak çalış’ dediğinde cazip geldi. Tekstil fabrikasında işçi oldum. Aylıklarımızın olduğu zarfları alınca çok mutlu olurduk. Ev için yıllarca taksitlere girdik. Bakkal, pazar, telefon, elektrik parası, en büyük kabusumuzdu. Çamaşır makinemiz yoktu, en büyük zorluk oydu. Şu anda çamaşır makinesi olmayan herkese çamaşır makinesi alıyorum, çamaşır makinesinin ne olduğunu çok iyi anladım.

 Bugüne nasıl geldiniz?

1992’de bir yalıtım şirketine sekreter olarak girdim. 1998’de satış ve pazarlama müdürü oldum. Yalıtım sektörünün iyiye gideceğini gördüm. Eşimle, kendi işimizi kuralım dedik. Ailelerimizde sanayici yok. Çıkmaz bir sokakta yer açtık. Kiramızı ödeyecek paramız yoktu. Uygulama ve satış yapıyorduk. Üretime karar verdik. Makineler için bankalardan kredi aldık, bankalar çok yardımcı oldu. 1999’da ambalaj üretimine girdik. Şu anda ısı yalıtım, ambalaj malzemesi ve yapı kimyasalları üretiyoruz. Fabrikalarımızın bulunduğu toplam alan 14 bin metrekareye çıktı. 65 çalışanımız var.

 Rekabet ortamı nasıl?

Rakiplerimden biri Sinan Aygün’ün damadıydı, bugün yok. Eski patronum da artık piyasada değil. Sektörün boşluğu benim için avantajdı. Finans ve işin takibini tamamen kendim yaptım. Maliyetlerimi çok iyi hesapladım. İşe hakim olmayan bir insanın 10 fabrikası olsun, kurumsal değilse batıyor. Ailemden çok destek aldım ve tamamen işe konsantre oldum.

Cirosu 25 milyon TL

Yılda 25 milyon lira ciro yaptıklarını belirten Nurcan Özdemir, “Hedeflerimiz çok büyük. 2015’te marka olmak istiyoruz. 2013’te İstanbul’da üretim yapmayı düşünüyoruz. Nakliye açısından Kayseri, Adana, Urfa ve Batman’da da üretim yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.

ARAŞTIRMACILIK VE DİYALOG ÇOK ÖNEMLİ

Girişimci olmak nedir?

Girişimci sessiz sakin olamaz. Her yere rahat girmeli. Araştırmacı ve olaylara hakim olmalı. Diyalog çok önemli. En önemlisi işine hakim olmak. Girişimcilik iyi diyalog demek, iyi araştırma demek. Suyun aktığı yere akmadık. Kendine inanan insanlar başarılı olurlar.

 Başarınızdaki temel faktör ne?

Karamsar biri değilim. Öldük, bittik demem. Biraz cesurum, güzel bakarım, güzel şeyler olur. İnşaat sektörünün kötü gittiğini düşündüğüm zaman ambalaj sektörünü düşündüm. Karşımda yüz tane savaşçı olan işler değil birkaç tane savaşçı olan işler düşündüm. Böyle işler aradım. Şu yatırımı nasıl daha farklı yaparım diye düşündüm.

Milliyet