Genel

Elektrikte kayıp-kaçak oranı yüzde 13'e düştü!

Antalya'da düzenlenen "3. Uluslararası İş Güvenliği Sempozyumu"na katılan Özdemir, gazetecilere yaptığı açıklamada, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin 3 yıl önce başladığını, 2014 yılı içinde yapılan son özelleştirmelerle tamamlandığını ifade etti.

Antalya'da düzenlenen "3. Uluslararası İş Güvenliği Sempozyumu"na katılan Özdemir, gazetecilere yaptığı açıklamada, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin 3 yıl önce başladığını, 2014 yılı içinde yapılan son özelleştirmelerle tamamlandığını ifade etti.


Özelleştirmeler başlamadan önce Türkiye'deki 21 bölgede kayıp kaçak oranının yüzde 17'nin üzerinde olduğunu vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu:


"2014 yılı itibarıyla kayıp-kaçak oranı yüzde 13'e düştü. Üç yıl gibi bir zamanda Türkiye genelinde yüzde 4 gibi bir iyileşme yapıldı. Türkiye'yi iki bölge olarak düşünürsek, bunlardan bir tanesi olarak Dicle, Van Gölü ve EDAŞ bölgelerini ayırdığımız zaman, geriye kalan 18 bölgenin ortalaması yüzde 10'un altında. Bu oran Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerin ortalamalarına yakın. Öyle bölgemiz var ki yüzde 6-6,5'e kadar kayıp-kaçak oranını düşürmüş vaziyetteler. Şebekeden dolayı bir teknik kayıp özelliği var. Bu oran ortalama yüzde 5 civarındadır. Yani kaçak oranı öyle bölgelerimiz var ki yüzde 1, hatta onun da altına düşen bölgelerimiz var. Teknik kaybı ortalama olarak yüzde 5'ten aşağı düşürmek mümkün değil. AB ve ABD dahil, bu teknik kayıp oranı hemen hemen tüm dünyada yüzde 5 civarında seyretmektedir."


DOĞU'DA KAYIP KAÇAKLA MÜCADELE


Özdemir, Dicle, Van Gölü ve EDAŞ bölgelerinin özelleştirilmesinin üzerinden bir yıl gibi bir zaman geçtiğini vurgulayarak, buralardaki dağıtım şirketlerinin kayıp-kaçakla çok büyük mücadele ettiklerini belirtti.


O bölgelerde Türkiye'de herkesin bildiği gibi çok önemli olayların meydana geldiğini dile getiren Özdemir, şöyle devam etti.


"Belediyelerimizin ve vatandaşlarımızın tutumları, tarımsal sulamaların o bölgelerde çok fazla olmasından dolayı, yaşanan kayıp-kaçak olaylarında sıkıntılı durumların olduğunu hepimiz medyadan takip etmekteyiz. Bu işi alan firmanın yetkilileri de çeşitli ortamlarda verdikleri röportajlarda bunları ifade etmekte. Ama şunu ifade edeyim, bu kayıp-kaçak oranı hızla düşmekte. Tahmin ediyorum ki önümüzdeki 4-5 yılın sonunda, bu üç bölgedeki kayıp-kaçak oranları da yüzde 10-12 civarlarına kadar düşürülebilecek. O zaman Türkiye genelindeki ortalamamızı da yüzde 8'ler seviyesine getirebileceğiz. Bu da zaten Avrupa Birliği'ndeki rakamlardır. "


KAYIP-KAÇAK BEDELLERİNİN İADESİ


Özdemir, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun "Elektrik abonesinden kayıp-kaçak parası alınamayacağına" yönündeki kararı ile ilgili soru üzerine, Yargıtay gibi hukukun en üst mertebesindeki bir kurulun vermiş olduğu karara herkesin saygı duyması gerektiğini vurguladı.


Kararın tüm kamuoyunda, tüketici derneklerinde, vatandaşlarda, dağıtım şirketlerinde, devlette, Enerji Bakanlığında ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nda (EPDK) çok büyük sorunlar yarattığını savunan Özdemir, şunları ifade etti:


"Maalesef şu anda bir kaos ortamı yaşanmaktadır. Ne olacağı da bilinmemektedir. Netice olarak bu konunun sahibi Enerji Bakanlığıdır. Gerekli tedbirleri almaktadır. Bunun için bir yasa ihtiyacımız varsa, bu yasa çalışmaları yapılıyor. Bu yasanın çıkması gerekiyorsa Enerji Bakanlığının TBMM'den çıkararak, kaos ortamına son vermesi gerekmektedir. Dağıtımcı şirketler, yani 18 şirket, burada paraları toplayarak, yüksek kayıp-kaçak olan bölgelere yollamaktayız. Sanki bu paraları almışız, bunları bir yatırıma sarf etmişiz veya bizlerin bünyesinde, kasalarımızda kalmış gibi maalesef kamuoyunu yanıltıcı bir sürü yayınlar olmaktadır. Dağıtıcı şirketler olarak bu ortamdan zaten hoşnut değiliz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve EPDK bu görevi bize vermiş. Dolayısıyla bu paraları toplamaktayız. Her ayın 15'inde kayıp-kaçakla ilgili topladığımız bu paraları, ilgili yerlere yollamaktayız. Hiçbiri bizim kasamıza kalmamıştır."


DAĞITIM ŞİRKETLERİNE FİNANS YÜKÜ


Özdemir, kayıp-kaçak bedellerinin toplanmasından en çok dağıtım şirketlerinin rahatsız olduğunun iddia ederek, tahsil edemedikleri faturaların kayıp-kaçak bedellerini de görevli şirket olmalarından dolayı ilgili yerlere gönderdiklerini belirtti.


Bu nedenle kayıp-kaçak bedeli toplamalarının üzerilerine finansman yükü getirdiğini savunan Özdemir, şunları söyledi:


"Buna rağmen şikayet etmezken, Yargıtay'ın çıkarmış olduğu bu karardan dolayı, dağıtıcı şirketlerin kamuoyunda yara almasından çok rahatsızız. Bu konuda yayın yapan görsel ve yazılı medyadaki arkadaşlarımızın, meselenin aslını ve konuyu iyi öğrenerek, ne demek istediklerini iyi anlarlarsa doğru beyanlarda bulunurlar ve kamuoyunu yanıltmazlar. Bizim gibi şirketleri de sıkıntılı durumlara sokmazlar."



Sabah