Kent Haberleri

Eminönü otel cenneti olacak yarımadada yüksek kat bitecek!

Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir, Uludağ Zirvesi'nde yatırımcı avını çıkacak, dönüşümü anlatacak: Bir bölgeye sıkışmış değerin, tüm bölgeye yayılmasının önünü açacağız diye konuştu.

Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir, Uludağ Zirvesi'nde yatırımcı avını çıkacak, dönüşümü anlatacak: Bir bölgeye sıkışmış değerin, tüm bölgeye yayılmasının önünü açacağız. Yatırımcılara diyoruz ki, turizm alanını genişletelim, konut alanlarını otel alanlarına dönüştürelim, karşılığında tek talebimiz var; İmar planına uyun.


Çocukluğumda “İstanbul’a inmek’ diye bir tabir vardı. “İstanbul’a iniyorum” diyenin Eminönü-Sirkeci tarafına gittiği anlaşılırdı. Artık bir sürü İstanbul var. Her şeye rağmen, hele çarpık yapılaşmaya rağmen Eminönü-tarihi yarımada hâlâ İstanbul’un kalbi, en azından turistler açısından. Sultanahmet’i, Ayasofya’yı, Kapalı Çarşı’yı, Mısır Çarşısı’nı, Yerebatan Sarnıcı’nı görmeden İstanbul’u gördük kabul edilmez. Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir, başta Eminönü olmak üzere, tüm yarımadanın turizm açısından cazibe merkezi haline getirilmesi için büyük bir dönüşüm projesini başlatıyor. Eminönü bölgesi turizm bölgesi ilan edilecek. Kamudan 5 kuruş kaynak alınmadan, ekonomik motivasyonla dönüşüm yapılacak.


Sohbet konuğum Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir:


Davos’a gidip yatırımcı arayan ülke liderlerine tanık olmuştuk da siz de Uludağ Zirvesi’ne hazırlanıyormuşsunuz, doğru mu? Yatırımcı avına mı çıkacaksınız?

Yatırımcı avından çok Fatih’in ve tarihi yarımadanın mevcut potansiyelini, hedeflerimizi yatırımcılara ve özellikle turizmcilere anlatmak için bir fırsat olarak düşündük. Gelecek 5 yıl içinde turizm adına, tarihi yarımadada, özellikle Eminönü ve çevresinde neler düşünüyoruz, yatırımcıları çekmek için, özendirmek için neler yapabilirizi paylaşacağız. Arama konferansı yapıyoruz. Düşüncelerimizin hayata geçebilmesi için şüphesiz Büyükşehir Belediyesi’nin, Anıtlar Kurulu’nun onayı gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarının, şehir plancılarının, mimarlarının da onayı gerekiyor. Bir şehir ile ilgili mevcudun dışında bir şeyler düşünüyorsanız beraber hareket etmek zorunda olduğunuz insanlar da var. Sultanahmet, Kadırga, Nişanca, Hocapaşa, Sirkeci ve nispeten Sultanhamam ve çevresiyle ilgili radikal kararlar vermemiz gerekiyor. Süleymaniye ve çevresiyle ilgili de ayrıca çalışmalarımız var. 1930’lardan beri, şehir plancısı Proust’un temelini attığı bir plan üzerinde çalışıyoruz. 


Harlem gibi oldu


Aşılmaz kriter olarak kullandığımız Proust’un ilkeleri, temelde haklı ama artık günümüz ihtiyaçlarına cevap vermiyor. Mevcut plana göre Nişanca, Sultanahmet ve Süleymaniye yerleşim bölgesi olarak düşünülmüş. Burada aile otursun denilmiş, düşünce doğru da. Bizim arzu ettiğimiz şehri oluşturmak mümkün olmadı bu düşünceyle. Kumkapı, Kadırga, Nişanca’ya gidin şu an dönemin Harlem’i fonksiyonunda. Aileler çekildi, yerine günü birlik kiraya verilen yerler oluştu. Ayakkabıcıların olduğu Gedikpaşa’daki işhanlarının hepsi çok aktif çalışıyordu. Biz büyük imalathanelere müsade etmiyoruz. O zaman da güzelim iş hanları işlevsiz kalıyor. Kapalıçarşı çevresindeki, Mahmutpaşa’daki iş hanları bomboş. Biz onlardan emlak vergisi alırken zorlanıyoruz, hatta hak veriyoruz hiçbir geliri yok. Bu yerlerin turizme kazandırılması çabamız var. 


Kamu 5 kuruş harcamadan Eminönü yenilenir


Tarihi yarımadada ve özellikle Eminönü bölgesinde yapılacaklara ‘özel dönüşüm modeli’ diyorsunuz. Aslına uygun olarak yıkılıp yeniden yapılmasından, restorasyondan farkı ne? Kentsel dönüşüm belediyelerin vazgeçilmezi. Hazır, binalar depreme uygun hale getirilirken, hayal ettiğimiz fırsatları da tanıyacak. Sağlıklı binaların olması dönüşüm hedeflerimizden bir tanesi. İhtiyacımız olan meydanların, yeşil alanların oluşturulması, otopark sorununun çözülmesi, donatı alanlarının yani toplumun ortak kullanabileceği alanların oluşturulması açısından da önemli bizim açımızdan. Eminönü ve Fatih’te kımıldayacağınız alan bile yok. Binalar çok yüksek, mevcut imar planlarında Fatih 4 kat, maksimum yükseklik 5 kattır ki o da Vatan, Millet gibi büyük caddelerde var. Proust’un kuralları bu.


Proust’un planı güzel de bugüne kadar uygulansaydı bu kadar yüksek bina olur muydu?

Tabii ki uygulanmamış. Nasıl uygulayabilirsiniz, en azından Eminönü’nde? Bir cadde düşünün bir tarafında turizm, otel alanı, karşı taraf da konut alanı. Turizm alanındaki bir binanın değerini, konut alanındaki benzer bir bina ile mukayese ettiğinizde fark en az 10 kat. Biz diyoruz ki, madem böyle bir değeri var ve talep de var, Uludağ zirvesinde de bunu anlatacağım. Biz turizm alanlarını genişletelim, konut alanlarını otel alanlarına dönüştürelim ama karşılığında tek talebimiz var: Otele dönüştürüldüğünde imar planını aynen uygulayacaksınız. Kamu, belediye olarak 5 kuruş harcadamadan Eminönü’nün yıkılıp yeniden yapılacağına inanıyorum.


Hanlar otel olabilecek


Eminönü turizm bölgesi mi olacak?

Her taraf tabii ki turizme açılmayacak. Kurum ve kuruluşlarla çalışıp bir karar vermemiz gerekiyor. Anıtlar Kurulu tarafından onaylanmış güzel bir çalışma var. Eski hanlarımızı, yani avlulu hanlarımızı otel yapma imkanı çıktı. Onun dışında da bir sürü boş yer var. Bir de Süleymaniye, Küçükpazar, Unkapanı çevresinide konut alanı olsun istiyoruz. Nişanca çevresinde mutlaka konut olsun diye zorlamamız olmayacak, başka türlü çöküntü alanlardan kurtulamayız. 


Turizmde çok talep var


Bölgeye yatırımcıyı nasıl çekeceksiniz?

Turizm alanları genişletilebilir. Bazı bölgeleri otel alanı çevirirseniz ki şu an da zaten muazzam bir talep baskısı altındayız. Mevcut sisteme göre otel yapamazsın, ev yapabilirsin diyoruz. Resmi izin vermiyorsunuz, illegal bir dönüşüm var.


Potansiyeli 30 milyar dolar


Kamu 5 kuruş harcamayacak ama Eminönü'nün turizm alanına dönüşümün maliyeti ne?

Dönüşüm maliyetine biz karışmıyoruz. Diyelim ki sizin paranız var otel yatırımı yapmak istiyorsunuz ama yapamıyorsunuz. Çünkü imar planlarındaki otel alanı net ve gayrimenkul değerleri çok yüksek, çok şişmiş. Mevcut otellerin de yapıları çok yüksek, imar planlarına uymuyor aslında, zamanında izin verilmiş. Biz otel yatırım alanını genişleteceğiz, o zaman fiyat düşecek. Tarihi yarımadanın değeri 30 milyar dolar. Turizm, kültür ve ekonomiye katkı değeri, daha doğrusu potansiyeli. Biz, talebi serbest bırakırsak, 2-3 yıl içinde mevcut turizm kapasitemiz 4 misli artabilir. Şu an bölgede 40 bin yatak kapasitemiz, 800 otelimiz, 240 pansiyonumuz var. Tüm binalar yıkılıp alçak katlı olacak. Böylece mimarisi tam arzu ettiğimiz şekilde olacak.


Artık trafiğe kapatılabilir


Eminönü ne zaman trafiğe kapatılacak?

Hedefimiz tamamen kapatmak. Sarayburnu’ndan Aksaray, Unkapanı’na kadarki alan, yani eski Eminönü. Şu ana kadar üçte birini yayalaştırdık zaten. 


Yayalaştırma konusunda karşı çıkanlar da var, yaşlı, engelli insanlar nasıl çıkacak diyorlar.

Turist otobüsleri yine geliyor Sultanahmet’e kadar. Eskisi gibi sadece otobüsler park etmiyor. Marmaray olmasa, alternatif ulaşım aracı olmadan Sirkeci ve çevresini nasıl yayalaştırabilir siniz? Ankara Caddesi, Cağaloğlu’nda, Sirkeci’de, Vezneciler’de metro çıkışımız var. Eminönü’nün ortasından geçip, Kabataş’a giden bir de tramvay var. Esnaf da sabah 10’a kadar, akşam da 18’den sonra lojistiğini yapabilir. Kışın saat 18’den sonra in cin top oynuyor, bu hiç istemediğimiz bir şey. En cesur yayalaştırma 2010'da Sirkeci alanındaydı. İlk etapta sıkıntı oldu tabii ki esnaf iş yapamayız endişesi taşıyordu, 1.5 yıl sonra kamuoyu araştırması yaptık yüzde 85 memnuniyet oranı çıktı. Dünyanın her tarafında yayalaştırılan bölgede değer, alışveriş, turizm geliri artıyor.


iSKi arkası ilk örnek proje


Aksaray’daki İSKİ binasının çevresinde eskiden parçacılar vardı. Otel alanına çevirdiğimizde dedik ki, koşulumuz binanın temeli 200 metrekareden aşağı olmayacak. Neden? Çünkü 50-100 metrekarelik otel olmasın, standardı düşmesin ki amacı dışında otel kullanılmasın. O bölgedeki sınır 5 kat. Anıtlar Kurulu’ndan ve Büyükşehir’den projeler onaylandı, şu anda askı sürecinde. İki ay sonra inşaat başlar.


Erdoğan'ın sitem ettiği gökdelen...


Müthiş bir dönüşümden söz ederken, imara aykırı yüksek binaların 4-5 kata çekileceğinden bahsediyorsunuz ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, başbakanlığı döneminde sitem ettiği, tarihi yarımadanın silüetini bozan gökdelen de durmaya devam ediyor.

Ben o işin mağduruyum. Fatih’in sınırları dışında olduğu için konuyu girmek istemiyorum ama İstanbul’un silüetinde minarelerin arkasında böyle bir binanın olması kabul edilir bir şey değil. Kimsenin de içine sinmedi. Türkiye’de içine sindiren var mı, bilmiyorum. Çözülür mu? Bakacağız. Herkes gibi biz de çözümü için bekliyoruz. 



Akşam