Emlak Konut GYO'nun Ayazağa arazisinde gerginlik sürüyor!
TOKİ’nin iştiraki Emlak Konut GYO tarafından Ayazağa’daki 242 bin metrekarelik arazinin 21 Eylül’de ihalesi yapıldığında, çoğu kişi ortaya çıkan rakama inanamadı...
İnanamayanlardan biri de bizzat Emlak GYO’nun Genel Müdürü Murat Kurum’du. En çok 850 milyon lira gelir paylaşımı beklerlerken ihaleyi kazanan konsorsiyum 1 milyar 203 milyon TL gelir taahhüt etmişti.
Bu rakam yüzünden Murat Kurum, Emlak GYO Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Demiröz ile takım elbisesine girdiği iddiayı kaybetti.
Ancak geldiğimiz noktada, tüm zamanların hasılat paylaşım rekorunu kıran müthiş ihale mahkeme duvarına çarpmış görünüyor.
1 Kasım günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 9 üyesi, İstanbul İdare Mahkemesi’nde açtığı dava ile söz konusu imar planının telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağı iddiasında bulundu ve yürütmenin durdurulmasını istedi.
Şehir Plancılar Odası ve Mimarlar Odası da benzer gerekçelerle imar planının iptali için Danıştay’da dava açtı. Açılan davalarda 1/5000 ölçekli nazım planı ve 1/1000 ölçekli uygulama planının Belediye Meclisi’nin denetiminden geçmediği, askıya çıkarılmadığı iddia ediliyor.
Levent İETT arazisi ve Zorlu’nun kazandığı Karayolları arazisinde de benzer davalar oldu. Ahmet Zorlu, inşaata başlayabilmek için 2 yıl zaman kaybetti. Allahtan Denizbank’ı satmıştı, nakit zenginiydi, süre kaybını bir şekilde telafi edebildi.
Levent İETT arazisi ile ilgili süreç ise halen devam ediyor. Öyle görünüyor ki Ayazağa’da da şayet yeni bir imar planı yapılmaz ise mahkeme süreci aylar hatta yıllarca sürecek, tüm zamanların rekor rakam ‘şimdilik’ kaydıyla kağıt üzerinde kalacak.
Bu işin bir boyutu.
Bir diğer boyutu ise ihaleyi kazanan Metal Yapı, Özüm Petrol, Yeşil İnşaat, Nasa İnşaat, K Yapı ve Taşçılar Madencilik’ten oluşan Ortak Girişim Grubu ile Emlak GYO arasındaki gerginlik.
Söz konusu konsorsiyum haklı olarak açılan davaları ve bundan önceki emsallerinde yaşanan hukuki sürecin uzunluğunu dikkate alarak ihale bedelini ödemekten kaçındı.
Belirsizlik ortadan kalkana kadar ödeme yapılmamasına yönelik talepleri, ne var ki Emlak Konut GYO tarafından uygun bulunmadı ve işlemlerin şartnamede belirlenen hükümler çerçevesinde yürütüleceği kendilerine iletildi.
Bu şu demekti: “Eğer ödemeden kaçınırsanız 24.4 milyon TL tutarındaki 4 geçici teminat mektubunuzu iade etmeyiz ve tahsil ederiz.”
Konsorsiyum, Avukat Münci İnci aracılığıyla derhal harekete geçti ve Kadıköy 3. Asliye Mahkemesi’nde açılan davada geçici teminat mektuplarının iadesi talep edildi.
İhaleyle ilgili masraflar ve kâr kaybı ile ilgili ayrıca tazminat açılabileceği, bu hakların saklı tutulduğu da vurgulandı.
Konsorsiyumun mahkeme sürecini öne sürerek ödemeden kaçınması, “Paraları yok, ilk etapta ödemeleri gereken 180.4 milyon lirayı denkleyemediler o yüzden işi yokuşa sürüyorlar, davayı bahane ediyorlar” eleştirilerine sebep oldu.
Bu eleştirilere TOKİ Başkanı Bayraktar’ın da katılması ihaleyi kazanan konsorsiyumu haklı olarak üzdü.
Sonuçta bu 6’lı konsorsiyumun tamamı iş yapan ticari itibarları olan firmalar. Taahhüt işinde böyle zan altında kalmanın tabii ki olumsuz sonuçları yaşanır.
Konsorsiyum ortaklarının sözleşme imzalamaya giderken yanlarında götürecekleri kesin teminat mektuplarını gördüm. Biri 3 Kasım 2010 tarihinde Denizbank’tan alınmış.
65 milyon TL nakit ve 81 milyon 277 bin 500 TL’lik teminat mektubu kredisi ortaklığın kullanımına açılmış. Aynı tutarlarda bir başka teminat mektubunda da Vakıfbank Maslak Şubesi’nin imzası var. Ayrıca 50 milyon liralık vadesiz mevduat cüzdanı da hazırlanmış.
Konsorsiyumun, iddia edildiği gibi parayı denkleyememekten dolayı işi yokuşa sürmek gibi bir durumu yok görünüyor. Belli ki korkmuşlar ve hukuki süreç bitmeden adım atmak istemiyorlar.
Yoksa Ayazağa projesi kolay kolay vazgeçilecek bir proje değildi. Ancak görünen o ki takım elbise kazandıran ihale uzunca bir süre mahkeme kapısında bekleyecek. İhaleden hemen sonra Vedat Demiröz, iddia konusu takım elbiseyi tahsil etti mi bilmiyorum.
Ancak şayet Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum henüz takım elbiseyi teslim etmediyse bence o da ‘Mahkemeyi bekleyelim’ deme hakkına sahip...
Vatan/Ali AĞAOĞLU