Emlak vergisi öderken istisnalardan faydalanın!
Emlak Vergisi'nin 2. taksitinin kasım ayında ödenmesi gerekiyor. Aynı şekilde konutlar dışındaki binalar (işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalar) için, 2011 yılına ilişkin Çevre Temizlik Vergisi'nin 2. taksitinin son ödeme tarihi de bu ay sonu
Bu vergi, konutlarda su faturalarıyla tahsil ediliyor. Konut dışındaki binalar (işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalar) için ise belediyeler tarafından her senenin ocak ayında yıllık olarak tahakkuk ettiriliyor. Bu vergi Emlak Vergisi'nin taksit dönemlerinde ödeniyor. Ödemeler doğrudan belediyeye veya vergi daireleri ve anlaşmalı bankalar vasıtasıyla yapılabiliyor.
Her dönemde hatırlattığım üzere bu yıl da bazı emlak sahiplerinin durumlarını belgelemeleri halinde Emlak Vergisi ödemeyeceğini tekrar edeyim. Bakanlar Kurulu; başka bir geliri olmayan emeklilerin, özürlülerin, gazilerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin, hiçbir geliri olmayan işsizlerin ve ev hanımlarının, brüt alanı 200 metrekareyi aşmayan ve sadece tek bir konut sahibi olmaları halinde Emlak Vergisi ödememesini sağlamanın yolunu açtı. İndirimli (sıfır) vergi oranından faydalanılması için, konutta bizzat oturmak şartı aranmıyor. Birden fazla konutu olanlar ise bu konutlarından biri için bile sıfır oranlı vergiden faydalanamıyor. Aynı şekilde, ara sıra dinlenmek maksadıyla gidilen yazlık veya dağ evi gibi konutlar da bu vergi muafiyetinin dışında. Ancak her mevsim yazlık evinde ikamet edenler diğer şartları taşıyorsa vergi ödemiyor. Hisseli dahi olsa, iki ya da daha fazla konutu olanlar, bütün konutları için Emlak Vergisi yatırmak zorunda. Emekliler (emekli aylığı dışında), işsiz ve ev hanımları, herhangi bir gelir elde ederse bu avantajı kaybediyor.
Yukarıdaki gruba girip sadece tek konutu olanlar; belediyelere müracaat ederek şartları taşıdıklarını (emekli, özürlü, gazi, işsiz vs.) bildirerek taahhütname doldurup, Emlak Vergisi'ni ödemeyebilir. Tabii bu durumlarını ispatlamaları gerekiyor. İspat için alınan belgelerin, taahhüt belgeleri veya formlarla birlikte durumu açıklayan bir dilekçeye eklenip belediyeye verilmesi gerekiyor. Bu istisnanın sadece konutlar için getirildiğini, arsa, arazi gibi diğer gayrimenkuller için geçerli olmadığını hatırlatalım.
Yeşil kart kaldırılıyor mu
Ülkemizde genel sağlık sigortasıyla herkesin sağlık hizmetlerinden yeterli ve adaletli bir şekilde faydalanması amaçlanıyor. Çalışanların sosyal güvenlik kurumlarına kayıtlı olmaları ve prim yatırmaları sağlanmaya çalışılıyor. Hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayanların sağlık giderleri ise yeşil kart kapsamında karşılanıyor. Bundan faydalanmak isteyenlerin talepleri, illerde il idare kurulu, ilçelerde ilçe idare kurulu tarafından değerlendirilerek karara bağlanıyor. Her ne kadar kurul tarafından incelense de istenen belgelerin ibraz edilmesi ile bu sistemin suiistimal edildiği biliniyor. Yeşil karta ihtiyacı olmadığı halde kartı alanların bulunduğu da sürekli söyleniyor.
Bu durumda milyonlarca kişinin bulunması ve yeşil kart üzerinden birçok yolsuzluğun yapılması, bu alanda bir düzenleme yapmayı gerektirdi. Yapılacak ıslahatın duyulmasıyla yeşil kartın kaldırılacağı yönünde yorumlar yapılmaya başlandı. Olayın muhtevası ise farklı. 1 Ocak 2012'den itibaren yeşil kart kaldırılmıyor, sadece ismi değişiyor. Bu uygulama artık Sağlık Bakanlığı tarafından değil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülecek. Aslında 2008'den itibaren kişi başına düşen gelir tespit edilerek yeşil kart verilmesi düşünülüyordu. Ancak bu uygulama 2012'ye ertelendi. Yeni dönemde bu uygulama aktif hale getirilecek. Burada kişinin aile içindeki gelirinin belirlenmesi, yani 'gelir testi' önem kazanacak. Test, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılacak. Bakanlık halen yeşil karttan faydalanacak 9,5 milyon kişiyi testten geçirecek. Vatandaşların elektrik, su, telefon, internet ve cep telefonu abonelikleri kontrol edilecek, kredi kartı limitlerine bakılacak, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü bünyesindeki SOYBİS projesinden veriler çapraz kontrolden geçirilecek. 14 ayrı kurumdan gelen ve içinde vatandaşların tapu, vergi, sigorta kayıtlarının yer aldığı bilgilerle üzerine kayıtlı tarla, taşınır ve taşınmaz mal ve dükkn bulunup bulunmadığı da incelenecek.
Gelir testi sonucuna göre aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az (279 lira) olanların sigorta primi devlet tarafından yatırılacak ve bu kişiler bedel ödemeden hizmetten yararlanacak. Kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden (279 lira) asgari ücrete kadar (837 lira) olduğu tespit edilen kişilerin ödeyeceği prim 33,48 lira, asgari ücretten (837 lira) asgari ücretin iki katına kadar (1.674 lira) olduğu tespit edilen kişiler için 100,44 lira; asgari ücretin iki katından (1.674 lira) fazla olduğu tespit edilen kişiler için ise 200,88 lira olacak.
Ahmet Yavuz/Zaman