Kira

Emlakçılara ödenen döviz taksitleri sabitlenecek mi?

Bakanlar Kurulu kararnamesiyle dövizle yapılan kira sözleşmelerindeki kurlar sabitlendi. Vatandaşlar konu ile ilgili ''Hükümetimiz bankalara ve emlakçılara ödenen döviz taksitlerini de sabitleyecek mi?'' sorularını sormaya başladı.

Kira sözleşmelerindeki kurların sabitlenmesiyle vatandaşlar ''Hükümetimiz bankalara ve emlakçılara ödenen döviz taksitlerini de sabitleyecek mi?'' sorularını sormaya başladı. İşte Kıbrıs Gazetesi'nden Ahmet Tolgay'ın haberi..

Başsavcılıktan görüş alınmadan üretildiğine inanılan o yasa gücündeki Bakanlar Kurulu kararnamesiyle dövizle yapılan kira sözleşmelerindeki kurlar sabitlendi. Ve hemen arkasından ortalık öyle bir karıştı, sosyal medya yerinden öyle bir fırladı ve o kadar yoğun yoruma neden oldu ki bu karar!


Hükümet kararnamesine göre dövizle yapılan kira sözleşmelerinde Sterlin 5.20'den, Euro 4,60'dan, Dolar ise 3.80 üzerinden hesaplanacak. En çok sorulan şu:  Bir hukuk devletinde hukuk çerçevesinde karşılıklı anlaşmalarla yapılan yasal sözleşmelere tepeden inme hükümet müdahalesi olabilir mi?


Gerçekten de, tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları sözleşmeler, ahde vefanın canına okunarak, bir hükümet kararnamesiyle  nasıl ortadan kaldırılabilir? Hele de hukukun üstünlüğünün sıkça yinelendiği bu ülkede! Yoksa hukukun üstünlüğü bir palavra söylem mi?


O bağlamda hükümetin kullanabileceği tek hukuksal yetkinin kira stopaj vergileriyle oynamak olduğunu düşünüyorum. Şimdi kendini mağdur hisseden taraf yargıya başvurur ve ara emri çıkartırsa ne olacak? Karar duyulur duyulmaz ev sahiplerinden ve borçlanarak çok yüksek ödemelerle aldığı ya da inşa ettiği binayı borcunu ödeyebilme adına kiraya veren vatandaşlardan haklı tepkiler yükselmeye başladı. Bir köşe yazarı olarak benim elektronik postama ve telefonuma da tepkiler yağdı…


Bazılarını sosyal medyada da paylaştığım o tepkilerden birinde şöyle denilmekte: ''Hükümetimiz bankalara ve emlakçılara ödenen döviz taksitlerini de sabitleyecek mi? Aldığı kirayı taksitlerine ödeyenlerin hali ne olacak?.Bir diğer mesaj şöyle: '' Aylık kirası taksit ödemelerime yardımcı olur düşüncesiyle evlenme çağı yaklaşan kızım için ev aldım, kiradan yararlanarak hesaplarımı yaptım. Şimdi bana ve benim gibi yığınla insana deniyor ki  ‘kirayı düşük kurdan alacaksın, ama bankaya ödediğin döviz taksitleri ve faizler hiç umurumuzda değil.Tanınmış bir avukatın sosyal medyada yankılar yaratan feryadı: '' Ben İngiltere’de kira gelirlerimle tıp fakültesinde iki çocuk okutuyorum. Bu ne şalgam, bu ne turşu?..Benim kira gelirlerimi keyfi olarak düşürenler bankaya olan Sterlin  borçlarımı ödemede bana yardımcı olmuyor, ama gelirimin önünü kesiyor...Yani illaki halkı adaletsizliklerinizle çatlatmak mı istiyorsunuz?”


Bir tanınmış ses de emlak sektöründen. Aykut Mazhar, emlak sektörünü çok yakından ilgilendiren bu konuda sektör mensuplarıyla hiç konuşulmadan karar üretildiğinden sitem etmekte.


İktidar ortağı HP’nin milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu’nun paylaşımı o kararın parti organlarında tartışılmadan alındığının göstergesi. Şöyle diyor milletvekili: "Çok iyi hesap yapan bir Maliye Bakanımızın olduğu bu toplantıda, Sterlin kuru 6 TL olarak belirlenmiş olsaydı, hem kiracıyı, hem de mal sahibini daha da uyum içerisinde, herhangi bir anlaşmazlık olmadan TL sözleşmeleriyle vergi dairesinin kapısında bulabilirdik"
Tartışma konusu olan tedbir maddesi yangından mal kaçırırcasına olağanüstü meclis toplantısına da götürülmedi!


Sözün özü, hiç ayırım yapılmadan, her emlak sahibini "vurguncu" olarak algılayan bir karar üretildi. Kararın, kabinede hukukçular olmasına karşın tüm hukuksal ve sosyal yönleri incelenmeden alındığı görüşü çok yaygın. En azından bir limit konabilir ve denebilirdi ki mesela; "bu karar 300 sterlinin üzerinde olan kiraları bağlar." Çünkü her 100 sterlini 520 TL'ye düşüren bu kira kararına göre, kiracısından insaf çerçevesinde kira alan ev sahipleri, taşınmaz mal maliyetlerinin, inşaat malzemelerinin, sigorta bedellerinin arttığı ve emlak vergilerinin de yükseltilmesinin gündemde olduğu bu ortamda mağdur edilecekler. Öğrencilere pansiyon sunma adına borçlanarak apartman inşaatları yapanlar iflasla karşı karşıya kalacaklar. Ev sahibinin kiracılar tarafından boşaltılan her haneye, gönderdiği kiracının arkasından ne kadar yıpranma ve tamirat parası ödediği de hiç hesaba katılmıyor...


Şimdi sonuç ne olacak? Ev sahipleri ile kiracılar birbirine düşürülecek. Emlak sektöründe ve sosyal yaşamda kaos yaratılacak. Yargıdaki ev sahibi kiracı davalarında patlama yaşanacak. Kimileri mağdur olmamak adına evlerini kiracıya kapatacak. Yeni kira sözleşmelerinin ise bundan böyle yüksek orandaki dövizle, fahiş TL ile ya da kaçak yapılması zorlanacak…


Tartışmalı kararı “bir başarı” olarak üretenlerin kaotik manzara karşısında zil takıp oynayabileceklerini hiç sanmıyorum!..