Emre Çamlıbel: Soyak, 50 yılda 50 bin aileyi ev sahibi yaptı!

YAPTIĞI konut projeleriyle tanınan ancak bilinenin aksine enerji, beton ve çimento alanlarında da ciddi yatırımları bulunan yarım asırlık marka Soyak, bugüne kadar 50 bin aileyi ev sahibi yaptı. 30 milyar Euro’luk konut pazarında ilk 5 firma arasında yer aldıklarını anlatan Soyak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Emre Çamlıbel, yüzde 6 civarında bir büyüme beklenen gayrimenkul pazarında 2012 yılı için 2 bin konut satmayı planladıklarını söyledi. Daha ilkokuldayken yapılan bir testte inşaat mühendisi olacağının ortaya çıktığını anlatan Emre Çamlıbel’le 3 saatlik bir iş görüşmesinden sonra başlayan Soyak macerasını, işleri, projeleri ve ekonomiyi konuştuk.

Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul yatırım şirketlerinden birinin başındasınız. Soyak’la tanışmanızı anlatır mısınız

15 yıldır Soyak’ta çalışıyorum. Bu zaman içinde liman işletmeleri, inşaat, beton, holding, yapı bölümleri olmak üzere çeşitli görevlerde bulundum. İnşaat mühendisi olmam tesadüf aslında. Ancak ilkokulda tutulduğum bir testte bana en uygun mesleğin mühendislik olduğu çıkmıştı. Ailemde de hiç mühendis yoktur, bir dönem çevremdekilere mühendisin ne iş yaptığımı anlatmakla geçti. Yurt dışında master’ımı bittikten sonra ABD’de kaldım ve 5 yıl kadar orada çalıştım. Türkiye’ye döndükten sonra tanıştığım bir müşavirle sohbet ederken bana bir arkadaşından söz etti. Arkadaşının benim gibi birini aradığını söyleyerek yönlendirdi. Erkut Soyak’la o zaman tanıştım. 3 saat süren bir görüşmenin ardından sınavı geçtim ve asistanı olarak işe başladım. O zaman 25 yaşındaydım.

Enerji, çimento, beton da faaliyet alanlarınız arasında ama inşaat ve gayrimenkul lokomatif işiniz...

1961 yılında bir inşaat şirketi olarak kuruldu Soyak. Sonra zamanla diğer alanlar geldi. Bugüne kadar 50 bin aileyi ev sahibi yaptık. İstanbul ve İzmir’de 6 projede inşaat ve satışımız devam ediyor. Ofis yatırımlarımız da var. 2 sene sonra tamamlanmasını planladığımız Levent’te bir yatırımız devam ediyor. Zincirlikuyu’da da yine ofis ve konut olarak hizmet verecek bir yatırım var. Satışı ve inşaatı devam eden Bahçeşehir’deki Bahçe & Bahçe’yi 2 yıl sonra teslim edeceğiz. Halkalı’da Evostar, bin konutluk proje ve orta gelire hitap ediyor. Yüzde 60’ı satıldı. Yine Halkalı’da Soyak Park Aparts adında bin konutluk bu proje devam ediyor. İzmir’de de Siesta, Mavişehir Optimus, Zeytinalanı’ında projelerimiz var. Değeri 750 milyon TL olan 3 bin 300 olan bir konut stoğumuz var, bunun 2 binini bu yıl satacağız. Ayrıca projelerimizde çevre ve enerji konusuna özel önem veriyoruz.

Enerji tasarrufu için ne yapıyorsunuz

Binalarda enerjiyi minimum kullanmaya dikkat ediyoruz. Bu konuda farkındalığı da artırmaya daha az tüketmenin önemini anlatmaya çalışıyoruz. Bu nedenle bulunduğumuz binamızda da bir takım düzenlemeler yaptık. Binamızın enerji verimliliğini ne kadar artırabiliriz diye baktık ve Leed sertifikasını ilk kez aldık. Havalandırmayı yüksek standarda yükselttik, elektrik ve suyu verimli kullanmak için yatırım yaptık. Toplamda 500 bin liralık bir yatırım yaptık.

Türk inşaat sektörünün büyüklüğü ve şirketinizin bu pazardaki yeri...

Türkiye’deki markalı konut piyasası 30 milyar Euro büyüklüğünde. 5-6 firma sektörde sıralaması değişerek yine bu firmalar arasında dönüyor. Projelere bağlı olarak biz de bu sıralamada yer alıyoruz. Holding’in 1 milyar TL’lik cironun yarısı konuttan geliyor.  

2012 yılında ekonomiye ilişkin öngörü ve beklentilerinizle ilgili neler söylersiniz

Türkiye bu yıl yüzde 3-4 büyüme bekleniyor. Bu gayrimenkul sektörüne yüzde 5-6 civarı olarak yansıyacak. Bu, geçen yılla kıyaslandığında temkinli olmamız gerektiği anlamına geliyor. Bunun nedenlerinden biri Avrupa’daki gelişmeler. Bunlar tüm dünyayı etkilecek finansal gelişmeler olduğundan bizi de etkilemesi normal. İkincisi Türkiye’nin cari açığı. Önlemlerle bunun da yönetimi sağlanacaktır. Öte yandan fırsatlar da var. En büyük avantaj, nüfusun yapısı ve gençlerin payı.

Enerjiye 1 milyar dolar yatırmaya hazırlanıyor

2003 yılından beri Soyak markasıyla enerji faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Kayseri, Erzurum ve Bolu’da 160 megavat kapasiteli elektrik üretimi yapan hidroelektrik santrallerimiz var. Devam eden yatırımlar tamamlandığında ise toplamda 500 megavat’lık bir proje bitirilmiş olacak. Devam eden yatırımlarımız Erzurum, Sivas ve Ege’de. Marmara ve yine Ege’de rüzgarla ilgili devam eden yatırımlarımız var. Tüm projeler bittiğinde 1 milyar dolarlık bir yatırım yapmış olacağız enerji sektörüne. Trakya Döküm 25 yıldır faaliyette ve 200 milyon TL civarında ciroya sahip. 70 bin ton kapasiteli ve üretimin yüzde 30’unu ihraç eden bir şirket. Beyaz eşya, otomotiv, elektrik, makine sektörüne çalışmalar yapıyoruz. Traçim Beton ise Marmara’da 10 tesisi ile faaliyet gösterirken Traçim Çimento, yıllık 2 milyon ton üretim kapasitesiyle Trakya Bölgesi’nin en büyük entegre çimento tesisi olmak üzere yatırımlarını sürdürüyor. 

Maliyetler arttı, konut fiyatları yükselecek

2011’in 3’üncü çeyrek büyüme rakamları GSYH yüzde 8.2, inşaat yüzde 10.6 ile beklenenin üzerinde gerçekleşti. Ancak son dönemde döviz fiyatlarındaki ve enflasyondaki artış, girdi maliyetlerinde artışa neden oldu. Bu artışın önümüzdeki dönemde yeni yapılacak konut fiyatlarının bir miktar yukarı çekilmesine neden olacaktır. 2008 yılından beri konut fiyatlarında bir artış olmadı. Yüzde 20’lik bir maliyet artışı söz konusu, bunun ne kadarı yansır onu bilemiyoruz. Ama biz orta ve orta-üst gelir grubuna hitap ediyoruz. Metrekare fiyatları 2 bin 500- 3 bin lira arasında değişiyor. Rezidans projelerimizde bu rakamlar biraz daha yukarıda olacak tabii.

Yabancılar prosedür yüzünden ev alamıyor

Kentsel dönüşüm çok önemli. Niteliğini kaybetmiş konutlarda yaşayan çalışan çok bina var. Bunların yenilenmesi gerekiyor. Öte yandan bazı ülke vatandaşlarının Türkiye’den gayrimenkul almasıyla ilgili yasal düzenlemeler yapılacak. Onların oturma ve kalma izinleri ile ilgili düzenlemeler de gerekiyor. Bu tasarının Şubat’ta yasalaşması bekleniyor. Ancak şu anda Türkiye’de konut almasında sakınca olmayan ülkelerin vatandaşları da sorun yaşıyor. Konut alma prosedürü o kadar uzun sürüyor ki almaktan vazgeçebiliyorlar, bu bürokrasinin basitleşme yönünde düzenlenmesi gerekiyor.

Fulya ERDEM/Star