Emrullah Turanlı: 81 ile yatırım yapacağım!
Taş Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, projelerine, yatırımlarına ve yaşamına dair özel açıklamalarda bulundu. Turanlı, 81 ili kapsayan yatırım hedeflediğini belirtti.
- 16 Nisan Türkiye için çok önemli bir gün. Ülkenin kaderini belirleyecek olan referanduma gidiyoruz. Siz 16 Nisan'a nasıl bakıyorsunuz?
Memlekette 80 milyon insanın önüne konan her sandık çok güzeldir.
16 Nisan daki de öyle. Çünkü millet söz sahibi olacak. Ülkeyi ilgilendiren bir meseleyi vatandaşa sormaktan daha doğru ve güzel ne olabilir? Milletin en doğru, en isabetli kararı vereceğini düşünüyorum. Halk hangi yönde karar verecekse, buna saygılı olmak lazım. Burada önemli olan taraflann meseleyi halka iyi anlatabilmesi.
'81 İLE YATIRIM YAPACAĞIM'
İktidar, parlamenter sistemle artık yola devam edilemediğini söylerken; ana muhalefet, yeni sistemin tek adamlık getireceğini belirtiyor. Sizce ülkenin yeni bir anayasaya ihtiyacı var mı?
Türkiye'de sistem ne olursa olsun, meseleleri hukukla çözeceksin. Türkiye'deki her sisteme gönlümüz sonuna kadar açık. İster başkanlık olsun, ister parlamenter sistem olsun hepsine açığız. Çünkü hiçbir sistem vatandaşın önünü tıkayamaz. Ama sistemse tabii. Sistem, hukukun üstünlüğü demek. Benim için başkanlık ya da yarı başkanlık sisteminin farkı yok. İşleri hızlandırmak, ortadaki engelleri kaldırmak ve bürokrasinin zulmünü azaltma adına alınmış bir tedbir olarak bakıyorum. Dediğimi gibi benim için önem taşıyan şey, hukuk devleti kurallarıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuk devletidir ve insan haklan evrensel beyannamesine bağlıdır. Yani seçilecek cumhurbaşkanı da, bugünkü cumhurbaşkanı da, başbakan da, bakan da hukuk karşısında eşittir. Yeni sistemin, bürokrasiyi ortadan kaldıracağına ve ülkenin hızlı kalkınmasını sağlayacağına inanıyorum. Onun için sistemlerin hiç biri beni ilgilendirmiyor. Ben hukuk kurallanna inanıyorum. O yüzden memleketime güveniyorum, yatırım yapmak istiyorum. Yapmaya da devam edeceğim, hiç bir şeyden korkmayacağım. Türkiye'nin 81 iline yatırım yapacağım.
'ÜLKEMİZİ DÜNYAYA İYİ ANLATMALIYIZ'
Turizmdeki durgunluğu neye bağlıyorsunuz?
Birçok sebebi var. Birincisi, ülkemizde yaşanan terör olayları. Ama ülkemiz terör ülkesi değil. Kendimizi dünyaya iyi anlatamıyoruz. Dünya, ülkemizi Suriye ya da Irak gibi sıkıntılı görüyor. Bu algıyı yok etmeliyiz. Zaman zaman ticaret odalarına söylüyorum ama beni yanlış anlıyorlar. Bu iddiama devam edeceğim. Kendimizi dünyaya biz anlatacağız. Odalara para ödüyoruz. Lütfen bizi dünyaya anlatsınlar. İkinci sebep, gelişmiş ülkelerin Türkiye'ye taraflı davranması. Türkiye'de bir bomba patladığında kıyameti koparıyorlar. Ama Fransa'da da bomba patladı. Bize haksızlık yapılıyor. Ama bunu yaptıkları için onlara küsemeyiz. Aksine kendimizi daha iyi anlatmalıyız. Bugün dünyada ekonomik daralma sebebiyle herkes kendi iç turizmini canlandırmaya çalışıyor. Biz de yapmalıyız.
Yeni sistemin bürokrasideki tıkanıklıkları gidereceği söyleniyor. Hiç bürokrasi engeline takıldınız mı?
Çok takıldım. Belediyeler elime ayağıma kelepçe vurdular. İşime en uygun olanı hukuk sistemi. Türkiye'nin zenginleşmesi ve huzura kavuşması, Türkiye'nin hukuka bağlılığıyla olur. Hangi sistem bürokrasi engelini kaldıracaksa o gelsin. Çünkü bürokrasi, işadamına zulüm ediyor.
HERKESİ EĞİTELİM
Şu an ekonomiyi nasıl görüyorsunuz?
Tüm dünyada ekonomik daralma var. Biz de bundan etkileniyoruz. Ama Türkiye'nin ekonomisi çok canlı ve hareketlidir. 81 ili biz boşuna dolaşmıyoruz. Yatırım yapıyoruz. Bunu yaptığımız sürece ekonomi canlılığını korur. Mesela en son Hatay ve Bursa'da zirveler yaptık. Hatta Kıbrıs'a gittik. Türkiye'de
yüzde 15 işsizlik olduğunu söylüyorlar. Bir işadamı olarak 7-8 dalda iş yapıyorum. Bakıyorum da, yetişmiş adam yok. Üniversiteden mezun olan gençler, mezun olduklan dallarda yeterli bilgiye sahip değiller. Dolayısıyla iş bulamıyorlar. Türkiye'de bir programlama yapmak lazım. Uygulamalı eğitim olmalı. Bu sayede bilgili insanlar olarak okullanndan mezun olurlar. Ayrıca insanlarımızı yetiştirmeliyiz. Meslek edindirme merkezleri kurulması lazım.
ZİNCİRLERİ KIRACAĞIZ'
Siz işlerinizde durağanlık yaşıyor musunuz?
Dünya ekonomisinde de, Türkiye'de de durgunluklar var. Buna rağmen bizim ülkemizde ekonomi canlı ve hareketli. Bunu daha iyi duruma getirebilmemiz için bütün işadamları seferber olup 81 ilde yatırım yapmalı. Ben üzerime düşeni yapıyorum. Zincirleri kırıp aşmaya çalışıyoruz. Mesela inşaatı devam eden 4 otelimiz var. Bir de faaliyette olan otelimiz var. Yüzde yüz doluluğu olan bu otelimizin şu an doluluğu yaklaşık yüzde 60. İstanbul ortalaması daha da düşük. Ama İstanbul'un tamamında yüzde 90 olması lazım.
İÇİM RAHAT ÇİFTÇİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEK
Peki sizin kararınız ne? Evet mi hayır mı?
Bugün yatırım yapıyorum, yarında yapacağım. Hatta 81 ilde yatırım yapmaya çalışıyorum. Hiç endişem yok. Riskler bizi korkutmamalı. Bizim işimiz ülkeye yatırım yaparak hizmet etmek. Taşyapı Tarım Borsası kurduk. Tarımı geliştirmek için mücadele ediyorum. Samsun'da, Trakya'da, Konya'da Taşyapı Tarım Borsaları kuracağız. Bizim işimiz ülkeye hizmet. Ben ülkeme ve milletime güveniyorum. Yatırımlarıma devam ediyorum. Bunu yaparak da oyumun rengini belli ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı istihdam çağrısı yapıyor...
Bu ülkenin kalkınması ve saygınlığımızın artması memleketimizin zenginleşmesiyle olur. İşadamı arkadaşlarıma sesleniyorum: Siz yüreklisiniz. Sesinizi yükseltin. Siyasi liderinizden rica edin.
Bürokrasi zincirlerini kırdırın. Ülkemize yatırım yapalım.
Rejimin değişeceğine dair endişelenen kesimler de var. Bende endişe yok. Vatandaş istediği gibi oyunu kullansın. Ben vatandaşa güveniyorum. Kim, "Türkiye tek adamlık rejimine giriyor" derse, 13 bin 500 hakim ve savcımıza ayıp etmiş olur. Bu ülkedeki hakim ve savcılar kişilikli insanlardır, delillere göre yargılama yaparlar. Bunları kimin göreve getirdiğinin hiç önemi yok. Hepsi de kişilikli, aklı basında, medeni, devletini seven, insan hakları evrensel beyannamesine bağlı kişilerdir. 13 bin 500 tane hakim ve savcı var. Böyle bir şey olabilir mi? Nereden çıkarıyorlar bunu? 80 milyon insan, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa insan Hakları Mahkemesi var. Tüm bunlar varken ülkeyi bir tek kişi nasıl yönetebilir? Hiç korkmuyor.
Alev Gürsoy CİMİN/Posta