Enerji şirketleri yenilenebilir enerji kaynaklarından güneşe odaklandı!
Süzer Grup, yenilenebilir enerji kaynaklarından güneşe odaklandı. İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Serhan Süzer, güneş enerjisinde iddialı olduklarını söyledi. Ancak grup yenilenebilirin yanında; rüzgar, hidroelektrik, jeotermale de yatırım yapacak....
Süzer Grup, yenilenebilir enerji kaynaklarından güneşe odaklandı. İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Serhan Süzer, güneş enerjisinde iddialı olduklarını söyledi. Ancak grup yenilenebilirin yanında; rüzgar, hidroelektrik, jeotermale de yatırım yapacak.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın “Güneşin önünü açtık. Lisansları vermeye başlıyoruz.” beyanatı bu sahada yatırım hazırlığı yapan şirketleri heyecanlandırdı. Güneş enerjisi sektöründe atılım yapmak için kolları sıvayan Süzer Grubu, Türkiye’de önemli oyunculardan olmaya aday. Grup, yenilenebilir enerji kaynaklarından güneşten elektrik üretim ve satışına odaklandı. Süzer Grubu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Serhan Süzer, sektörde iddialı olacaklarını söyledi. Grup yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra; rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal kaynaklara da yatırım yapacak.
Türkiye’nin yüzde 100 yenilenebilir enerjiyi hedeflemesi gerektiğini vurgulayan Süzer Grubu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Serhan Süzer, Anadolu’da güneş, rüzgâr, su (hidrolik) olarak çok fazla potansiyel olduğunun altını çizdi. Kısa bir süre önce Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından hazırlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin sektöre yansıması olumlu olmuştu. 1 megavata (MW) kadar lisanssız elektrik üretimini ‘sektörün önünü açacak’ diye nitelendiren Süzer, teknik olarak 1 MW santral kurmak isteyen firmalara yardımcı olacaklarını belirtiyor. Zira Süzer Grubu’nun teknik müteahhitlik yapan mühendislik, tedarik ve inşaat firması bulunuyor. Süzer’in “Güneş enerjisinde Türkiye’de en deneyimli ekiplerden biriyiz.” tanımlaması da bundan kaynaklanıyor. Sektörde çantacı olarak anılan kişilerin gerçek yatırımcıların önünde engel olup olmadığı sorusuna, Süzer’in Avrupa ile bir kıyaslamada bulunarak cevap veriyor: “Bir çantacı sözü dolanıyor ortada ama yurtdışında bu ciddi bir iş olarak görülüyor. Bu adamların tek yaptığı iş bu. Dosyayı alıyorlar, bütün izinleri geliştiriyorlar ve potansiyel yatırımcılara bunu satıyorlar. Avrupa’da bu şekilde yapılıyor ve buna saygı duymak gerekiyor. Biz kendi projelerimizi kendimiz geliştireceğiz. Bunun için sıfırdan bir grup kurduk. Teknik müteahhitlik yapan firmanın proje geliştiren bir birimi. Bize gelen projeler de var, biz onları da değerlendiriyoruz. İzni tamamlanmış projeleri satın almaya da açığız.” 2012 yılında 49 milyar dolar cari açığımız olduğuna dikkat çeken Süzer, enerji bağımlılığının ulusal bir mesele olduğunu vurguladı. Klima kullanımı, çiftçilerin arazilerini sulaması gibi nedenlerden dolayı yaz aylarındaki enerji tüketimine dikkat çeken Süzer, güneş imkânlarından yaz aylarında daha fazla faydalanılabileceğini belirtti.
İspanya’dan sonra Türkiye’de güneş enerjisi üretiminde kullanılan panel ve diğer teçhizatın maliyetlerinin düştüğünü kaydeden Süzer, kurulan paneller için harcanan paranın altı yıl gibi bir sürede geri döndüğünü belirtiyor ve ekliyor: “Paneller için Almanya, ABD ve Çin’in en iyi firmaları ile çalışıyoruz. Onların ekipmanlarını kullanıyor olacağız. Bunları ithal ediyoruz ama elektrik üretimine başladığımız zaman bunun bir geri dönüşümü var. Aynı elektrik üretimi için doğalgaz ya da kömür ithalatının önünü kesmiş oluyorsunuz. Böyle bakmak lazım. Sonuçta elektriği üretmeye başlıyorsunuz kendi güneşinizi sıfır girdi ile elektrik üretiyorsunuz.” Güneş panellerinin kurulacağı arazilerin tarım arazisi olmaması gerekiyor. Türkiye’de kullanılmayan güneşli birçok arazi bulunuyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ise güneş ışımasının en yüksek olduğu noktalardan biri. Süzer’e göre o bölgeye böyle bir yatırım yapmak kalkınma için bulunmaz fırsatlardan biri. Süzer, “Yabancılar da çok ilgililer sektörle. Avrupa’da bir durgunluk var. Türkiye, İspanya’dan sonra en iyi ışıma oranına sahip ülke. Bu yüzden de yatırım yapılabilir bir ülke olarak görülüyor. Yurtdışından yatırım yapmak isteyen ve bizimle de temasta olan fonlar var.” diyor.
Zaman Gazetesi