Erdoğan Bayraktar: Başbakan'ın ekibine giremedim
Erdoğan Bayraktar, Başbakan Erdoğan ile olan ilişkisini anlattı: "Kendisine görünürde en yakın kişi benim ama soru bile sormaz. Sadece talimat verir. Ben ekibinin içine hiç giremedim. İsterdim girmek ama bizi kabul etmedi. Demek ki çapımız yetmedi"
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) yıllardır Türkiye'nin en fazla göz önünde bulunan kurumlarından. AK Parti iktidarı göreve geldiğinden beri, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da en çok övündüğü icraatlar arasında TOKİ'nin inşa ettiği yüzbinlerce konut var. İdare'nin yaklaşık 7 yıldır başkanlığını yapan ve son yerel seçimlerde adı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için de geçen Erdoğan Bayaktar ile seçim sürecinden Başbakan ile olan ilişkisine, TOKİ'nin kriz yönetiminden gelecek planlarına kadar uzanan bir konuşma yaptık:
-Dünya Bankası ile yapılan 1 milyar dolarlık kredi görüşmesi tıkandı mı?
Hazine buna müsaade etmedi, önce onların onaylaması gerekiyor. Çünkü kotayaKontrol ettik bu işi Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ile... Onlar da güvenmedi, ciddi bulmadı gelenleri. Bugüne kadar yurt dışından bir lira almadık, bazı arsa satışları dışında. Geçen gün Viyana'dan bir banka aradı, kredi vermek için, baktım Türkiye'den pahalı. Böyle bir bakıyorsun, insancıl gibi görünüyor. Tam parayı alacağın zaman fiyat çıkıyor. Komisyon, danışmanlık gibi bir sürü masraflar giriyor. Şu anda Ziraat Bankası'ndan çok düşük masraflı kredi kullanıyoruz. Bir miktar Halk Bankası ve bir miktar Vakıflar Bankası'ndan alıyoruz.
-Ataşehir'de inşa edilecek Finans Merkezi projesi de yargıya taşındı. İptal edilebilir mi?
Finans Merkezi'ni yapmak TOKİ'nin inisiyatifinde değil. TC Hükümeti'nin kararıdır, siyasi iradenin kararıdır. Onlar yaparlarsa bize verilen görevi yapmaya çalışırız.
-Başbakan bu konuda kararlı görünüyor...
Bunu kendisine sormanız gerekir.
-İki yıl önce "En rahat görevden alacağı adam benim" demiştiniz...
Aynen öyle. En rahat görevden alacağı adam benim.
BU YAŞTAN SONRA HANIM BIRAKILMAZ
-Hala böyle mi düşünüyorsunuz? Neden?
Ne bileyim ben, öyle. Çünkü, Başbakan'ın siyasi bir ekibi, bir kadrosu var. Yakın, üst düzey arkadaşları var. Bakanlar, müdürler... Ben o ekibin içine hiç giremedim. İsterdim girmek ama bizi kabul etmedi. Demek ki çapımız yetmedi.
Siyasetçi değilim ben, memurum ama yakın çalıştığı bürokratlardan değilim. Başbakan'a görünürde en yakın kişiyim ama soru sorduğu biri değilim. Talimat verir sadece. Fikrimi sormaz. Talimat verilen görev beklenen yapmayınca fırça yiyen biriyim. "Erdoğan, şunu nasıl yapalım" diye sormaz ki.
-Siz görevi bırakmak istiyor musunuz?
-Neden bırakayım. Bu yaştan sonra hanım bırakılır mı? Görevimizi yapıyoruz.
BELEDİYE BAŞKANLIĞI İLE İLGİLENDİM
-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adınız geçmişti. Siz istediniz mi?
Benim böyle bir talebim olmadı. Bana da kimse böyle bir arzun var mı diye sormadı. Kendi kendimize gelin güvey olmayı düşündük ama o kadar. Konuşulduğunu biliyorum. Bunu duydum. Ben ilgilendim ama istemedim. Sadece, İstanbul'a Belediye Başkanı olacak kişinin şu şartlara haiz olması gerek dedim. Kadir Bey (Topbaş) bizim arkadaşımız, öncelik her zaman ondadır. Şimdi zaten kapattık o defteri bana dayak da atsalar olmam.
Süper arsalarımız oldu 1 milyarlık gelir akacak
-TOKİ'nin para sıkıntısı var. Kaynak arayışlarınız sürüyor mu?
Şimdi yeni arsalar topluyoruz bazı kurumlardan. Kaynak arayışı bizi bu yollara götürdü. Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan çok arsalar aldım. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de... Devlet Demir Yolları'ndan arsa aldım. Vakıf Üniversiteleri'nden arsalar aldım. Mesela, Ankara'da Ufuk Üniversitesi'nden Armada'nın karşısında, Söğütözü'nde süper bir yer aldık. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'nden, Afyon ve Mersin'den arsalar aldım. Jandarma Komutanlığı, Milli Savunma ve Maliye Bakanlıkları'ndan arsalar aldım. Adım adım değerlendireceğim bunları. Bir de araziler aldık. Onları geliştirmeliyiz. İstanbul Kayabaşı'nda 5 milyon metrekaremiz var. Arsa olarak bir kısmını satacağız. Çok iyi alanlar doğdu. Ataşehir'de TOKİ'nin iki parseli var. Oradan da ciddi para bekliyorum. Çok süper yerlerimiz var. Çok büyük paralar bekliyorum. Piyasa biraz daha düzelsin de... Satışlara, ihalelere başlayınca 1 milyar lirayı bulan kaynak sağlarız. İstanbul'da çok iyi yerler var mesela. Ama artık eskisi gibi talep yok. Para çok nazlandı. Kolay gelmiyor. Yine de 2-3 tane süper arsamızı satarsak çok müthiş moral buluruz. Para kadar moral de lazım. TOKİ olarak genel olarak çok iyiyiz. İşimiz avucumuzda.
BİZİM DE YANLIŞIMIZ VAR
-Halktan konutlarınızla ilgili çok şikayet geliyor hala...
Kalitemiz çok arttı ama çok iş yapıyoruz. O yüzden çok da hata yapıyoruz. Mesela geç teslimden dolayı açılan davalar var. Ama biz kendi adamız dışındaki altyapıları yapamayız. Ana arterleri DSİ, Karayolları ya da belediye yapmalı. Yapamadıkları zaman gecikiyor, sıkıntılar çıkıyor. Onları da sonra biz tamamlıyoruz. Elektrik bağlamada, su getirmede, atık suyu göndermede zorluklar oluyor. Gecikmeler de geçen o zamanlardan oluyor. Ama yine de 360 bin konuttan 3 projede gecikme var.
Çok çalışanın sopası, dayağı eleştirisi artar. Çalışmaz oturur, ona buna akıl verirseniz o zaman da mevkiiniz artar. Biz şimdi çok iş yapıyoruz. Çok yanlışlık yapıyoruz, çok eleştiriliyoruz. Doğrudur. Hiç iş yapmasak eleştirilmeyiz. Sadece idare eden bir ruhsat veren bir kuruluş oluruz. TOKİ'nin çok iş yapmasından rahatsız olan çok az bir kesim var ama çoğunluk, halk memnun. Kiralar ve konut fiyatları düştü. Uygulamalar, afet konutları yaptık, tarım köyleri yaptık, fakir fukaraya ev yaptık, fena mı oldu? Biz de yanlışımız olmuyor demiyoruz. Yanlışımız var.
Bürokrasi bizi de zorluyor, yalvarıyoruz
-Uzun zamandır yoğun tempo ile çalışıyorsunuz. Yorgun musunuz?
Bedenimde yorgunluk olabilir ama zihnimde, iştahımda, azmimde artma var, eksilme yok. Daha çok çalışmak zorundayız.
-Bazen uzlaşmazlıklarınız da oluyor Başbakan ile...
Bizim sistemimiz `uzlaşma'. Herkese yalvarıyoruz. TOKİ idareci bir kuruluş değil; ruhsat vermiyor, kredi vermiyor birilerine. TOKİ yaratıcı bir uygulama kuruluşu. Hizmet veriyor. O arada da herkese işimiz düşüyor. Yalvarıyoruz. Adeta herkesin elini ayağını öpüyoruz. Çünkü iş yapmak için köprülerden geçeceksiniz. Köprüden geçerseniz 40 değnekle kurtarırsınız. Geçmezseniz 140 değnek yersiniz, işiniz de olmaz. Türkiye'de ağır bir bürokrasi var. Bunun sıkıntılarını biz de çekiyoruz. Çok güçlü bir kuruluşuz, çok güçlü kanunlarımız var, Başbakan arkamızda, bizi ciddi şekilde destekliyor ama buna rağmen iş yapmak, iş planı yapmak, ruhsat almak, kaynak bulmak, müteahhitlerin işlerini yürütmek için çok ciddi şekilde uğraş veriyoruz. Çünkü işimiz binaları dikmek, yolu getirmek, kanalizasyonu yapmak. Zorluk gerektiriyor, bunları aşmak için de kime işimiz düşerse onunla ikili ilişkilerle diyalogla anlaşmayla işleri çözüyoruz.
Talu'yu haczedebiliriz para artarsa ona da düşer
-Seyrantepe ihalesi iptal olursa, Eren Talu parasını geri alabilecek mi?
Eğer para artarsa, kendisine veririz. Devlet kimsenin hakkını yemez. Bize 230 milyon liralık taahhüdü var, stadı yapıp parayı ödeyeceğine daire. İhale iptal edilir, bu beklediğimizden fazla gelir elde edersek, artanı ona veririz. Ama ben oradan para artacağını zannetmiyorum. Yeni ihale olursa ilgilenenler var ama bize 230 milyon teklif etmeyecekler gibi. Talu'nun orada yaptığı bir iş var. 50 milyon dolar harcadı. Zarar ettiğimiz zaman teminatı yakacağız, yaptığı işlerden para vermeyeceğiz. Eğer bunlar da yetmezse haczedeceğiz onu. Tek zararlı o olacak.
-Bu işe girdiğinize pişman oldunuz mu?
3'üncü defa iptal olacak ihale, eğer olursa. Üzücü bir durum oldu. Bu işe girdik diye pişman değilim ama üzgünüm. TOKİ olarak kendimiz de devam edebiliriz. Yaparız orayı, bitirecek gücümüz var.
Teknoloji arayışındayız
"Eğer yeni bir teknolojiniz varsa yoksul konutlarını, beraber kullanalım, yatırım yapalım dedik. Görüşeceğiz. Aslında dünya ne yapıyorsa yapıyoruz Türkiye'de ama eksiğimiz para."
500 bin konut hedefi
Mevcut Hedef*
Konut 360 bin 500 bin
Okul 484 650
Hastane 42 70
Sağlık ocağı 80 120
*2011 yılına kadar
Menekşe Ataselim/Gazete Habertürk