Erdoğan Bayraktar: KC'nin TOKİ'yi zarara uğratması bizi çok üzdü!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Bakanlıkta basın mensuplarıyla bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları yanıtladı...
TOKİ'nin bir şirket tarafından dolandırılmasıyla ilgili Bayraktar, ''KC olayı oldu. Biz orada şeffaflığı ortaya çıkardık. O olay bizi çok üzdü. KC'nin, TOKİ'nin malını vekaletname alıp satmasını görememek... Hala hatırladıkça cinlerim tepeme çıkıyor'' diye konuştu.
Trabzon'un soğuklarında 11 yaşında balon satarak başladığı iş hayatına İstanbul'da işportacılıkla devam ettiğini anlatan Bayraktar, 1973'te öğrenciyken 8 ortaklı şirket kurduğunu, 44 yaşına kadar özel sektörde çalıştığını söyledi.
TOKİ'de 8,5 yıla yakın zaman başkanlık görevini yürüttüğünü hatırlatan Bayraktar, çok sayıda iş yapmalarına rağmen haklarında hiç soruşturma olmadığını belirtti.
Bayraktar, ''Bu bir mucize bana göre. CHP'nin de MHP'nin de BDP'nin de AK Parti'nin de herkesin, en azından burasını takdir etmesi lazım. Kim kimin gözünün yaşına bakar. Öz kardeşiniz de olsa bir usulsüzlük, yolsuzluk yapsa ona soruşturma açmadan yapamazsınız'' dedi.
-Rant eleştirilerine yanıt-
Türkiye'nin, salaş, kaçak, mühendislik hizmeti almamış, estetiği bulunmayan binalarla kalkınmış ülke fotoğrafı veremeyeceğine dikkati çeken Bayraktar, bu yapı stokunun değişmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bayraktar, ''99 depreminde yaşanan travmayı Türkiye kaç kere kaldırır?'' diyerek, sözlerine şöyle devam etti:
''Türkiye'nin artık bunları yaşamaması lazım. Biri çıkıp 'bunu yapalım' diyor iyi niyetle, samimiyetle. Bizim şöyle bir desteğe de ihtiyacımız var. Demeleri lazım ki 'Bu çocuk, bu adam inşaatçı, inşaatlarda kürek sallamış. Amelelik yaptı, ustalık yaptı, çıraklık yaptı, duvar ördü, sıvacılık yaptı. Sanat okulu, meslek lisesi mezunuyum. Liseyi dışarıdan bitirdim. İnşaat mühendisiyim. İstanbul Yıldız mezunuyum. Master ve doktora yaptım. Mesleği biliyorum. 11 yaşından beri gayrimenkulle uğraşıyorum. 5 yıl icra takip memurluğu yaptım. Gayrimenkul ve imar hukuku benim branşlarım. Yoksa saf mühendislikle olmaz bu işler.
O zaman sağcısı, solcusu, siyasetçisi, siyaset dışı aktörlerin, sektörlerin, ilgililerin, sosyologların bizi denetleyerek desteklemesi lazım ki Türkiye salaş yapılardan kurtulsun. Türkiye'nin şehirleri güzelleşsin, şehirlerinin marka özelliği artsın. Türkiye'yi enerjiyi savuran binalardan kurtarsın. Binalar konforlu olsun. Böyle bir gayret içine girdik, en azından niyetimiz bu. Yok kardeşim 'Rantsal dönüşüm yapacaksınız'. Diyoruz ki: Zaten paramız yok. Ne rantı? Yok ki para. Olan parayı kiraya vereceğiz. Kiraya yetmez ki. Kira yardımı, taşınma yardımı yapacağız.''
-''Şevkim kırılmaz benim''-
Demokrasiyle idare edilen ülkelerde halka ve devlete rağmen bir şey yapmanın mümkün olmadığını belirten Bayraktar, ''Halkın desteği, menfaati olacak karşılıklı. Ben kendimi sizin yerinize koyacağım, siz benim yerime koyacaksınız. Böylece bu işi yürüteceğiz ki kentsel dönüşümde başarılı olalım. Olmazsak ne yapalım? En erken bırakıp gidebilecek birisi benim'' dedi.
Bayraktar, ''Eleştiriler şevkinizi kırdı mı?'' sorusuna ''Şevkim kırılmaz benim. Zaman zaman insan bu olaylar karşısında üzülüyor. Hem elzem olduğunu söylüyorlar, hem siz bu işi yapamazsınız diyorlar'' yanıtını verdi.
-''Hep yüzde 90 hesabı yapıyorduk''-
2/B'den kentsel dönüşüme aktarılacak parayla ilgili de Bayraktar, ''Paranın yüzde 90'ına kadar olan kısmı verilecekti. Bu yüzde 90 lafının mesajı olması lazım. Hadi yüzde 90 vermezsin de yüzde 70 verirsin. Ama yüzde 90'ına kadar derken, yüzde 1 olmaz bu. Öyle diyor bana Maliye. 'Yüzde 90'ına kadar dediniz ama yüzde 1 de yüzde 90'ına kadardır.' Kaynak meselesi bu. Burada da kaynağı kendimiz üretmenin yollarını arıyoruz'' diye konuştu.
''Yasa hazırlanırken yüzde 90'ına kadar ifadesini görmediniz mi?'' sorusunu Bayraktar, ''Biz safız. Bizim saf bir tarafımız var. Öyle deyince sevindik. Dedik ki yüzde 90'ını bize verecekler. Hep yüzde 90 hesabı yapıyorduk'' şeklinde cevapladı.
Bayraktar, ilave kaynak talebinde de bulunacaklarını, ayrıca kaynak üretmek için de birtakım yollar aradıklarını kaydetti.
-''3 milyarla 30 milyarlık iş yapma hedefimiz var''-
''Kentsel dönüşüm için yılda ne kadar kaynak gerekiyor? Maliye Bakanlığı ile konuya ilişkin görüşmeniz olacak mı?'' sorusu üzerine Bayraktar, ''Biz gelmeden önce Bakanlığın bir döner sermayesi vardı, halen de var. Yılda yaklaşık 5 milyon lira döner sermayeye para toplanıyordu. Biz onu 2012 yılında 230 milyona çıkardık. 2013 yılında belki bunu iki misline katlayacağız. Onun dışında bizim kafamızda çok ciddi şeyler var. Kaynak üretme modelleri var, onları geliştirmeye çalışacağız'' dedi.
Bunu Maliye ve Hazine ile ortak yapmaları gerektiğini belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
''Kabinede arkadaşlara bunu izah edeceğiz. Öyle formüllerimiz var. Maliye Bakanlığı da bizi destekleyecek, o anlayış da var. Başbakanımızın da öyle bir iradesi var. Maliye Bakanının 'Siz bu parayı hemen yılbaşında, ilk 3 ayda, 4 ayda harcadınız, ondan sonra çok ciddi şekilde işler de yürüyor, paraya da ihtiyacınız var' gibi bir durum olursa, sanki bizi destekleyecek gibi bir havası da var. Çünkü ben onlara şunu söylüyorum. Biz burada birçok vergi muafiyetleri getirdik, ama KDV'yi kaldırmadık mesela. KDV var yine. Niye? Çünkü KDV ile bu işten hem ciddi şekilde devlete gelir gelsin, vergi gelsin hem de kayıt dışı ekonomiyi önleyelim.
Biz dedik ki: En basitinden bize 1 milyar lira verirseniz, 1 milyarla biz özel sektöre 10 milyarlık iş yaptırırız. 10 milyarın zaten sırf KDV'sinden 1,8 milyar gelir. Diğer ruhsat harçları, vergiler, imar planları... Oradan da 1 milyar gelse, 3 milyar. Siz bize 1 milyar lira verin, biz Hazine'ye bunu 3 milyar lira olarak iade ederiz. Çünkü biz özel sektörü tetikleyeceğiz, kendimiz yapmayacağız. Bizim 3 milyarla 30 milyarlık iş yapma hedefimiz var.''
Gelişmiş ülkelerde arsaların metrekaresiyle değil, imar durumlarıyla satıldığını dile getiren Bayraktar, Türkiye'de de zaman içinde böyle bir düzenlemenin yapılması gerektiğini bildirdi.
-Boğaziçi öngörünüm alanının imara açılacağı iddiası-
Yapı Denetim Kanunu taslağında Boğaziçi öngörünüm alanının imara açılacağı yönünde düzenleme olduğu iddiasına ilişkin Bayraktar, bölgede oturan vatandaşlardan 20 yıldan beri bu yönde talepler olduğunu, ancak ne Bakanlık ne de Büyükşehir Belediyesi olarak İstanbul Boğazı ile ilgili imar çalışmaları bulunmadığını söyledi.
Bakanlığa kamulaştırma davaları açıldığını ifade eden Bayraktar, ''Vatandaş diyor ki ya yerimi kamulaştır ya da imarını ver. Böyle bir durum da var orada. Çok ciddi bir baskı var'' dedi.
Konuyla ilgili taslak hazırlama, görüş sorma gibi çalışmalarının olmadığını vurgulayan Bayraktar, ''Ne resmi ne de gayri resmi, devlet olarak bir çalışmamız yok'' diye konuştu.
Bayraktar, ''Talepler doğrultusunda nasıl bir tutum izleyeceksiniz?'' sorusuna, ''Öngörünüm için şu anda bir şey yok. Çok ciddi bir beklenti ve talep var. Ancak şu anda attığımız bir adım yok. O konuya şimdi girmek niyetimiz de yok. İleride ne olur, çok baskı gelir de kamu menfaati düşünülür, tartmak lazım olayı'' yanıtını verdi.