Erdoğan Bayraktar: Biz temiziz, samimiyiz!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Menfaattir, rüşvettir, dalaveredir, yok biz de. Eğer öyle olsaydık TOKİ de biz 500 bin konut, 800 tane okul, 200 tane hastane yapamazdık.” diye konuştu
“6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Uygulamaları Eğitimi” açılışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye’niz zor bir coğrafyada yaşadığını bu coğrafya içinde Gayri Safi Milli Hasılayı artıran, kendi silahını üretebilen, çok iyi imalat yapabilen ucuz imalat yapabilen Dünyayla yarışabilen bir konuma gelmesi gerektiğini ifade etti.
Afet dönüşüm yasasının standart bir yasa olmadığını söyleyen Bakan Bayraktar, yasanın uygulanmaya başlamasıyla işsizliğin azaltılacağını, ekonominin canlandıracağını, inşaat sektörünün gelişeceğini ve mühendislik disiplinin gelişeceğini söyledi. Bayraktar, “Mühendislik sektörü bakımında dünya da ikinciyiz ama oyun kurucu değiliz. Şartnameleri, sözleşmeleri, projeleri, tasarımları biz yapmıyoruz. Dünyanın 120 devletinde mühendislik ofisi olan, teknik müşavirlik ofisi olan, 30 bin personel istihdam edildiği teknik müşavirlik büroları var. Onlar pastayı yiyor. Biz ameliliğini yapıyoruz. Bu yasa bize bunu getirecek” dedi.
Bakan Bayraktar, yasayla binalardan yüzde 30–35 enerji tasarrufu ile 12 milyar civarında paranın tasarruf edileceğini söyledi. Bakan Bayraktar, “Biz temiziz. Biz samimiyiz. Yüreğimizle varız. Menfaattir, rüşvettir, dalaveredir, yok biz de. Eğer öyle olsaydık TOKİ de biz 500 bin konut, 800 tane okul, 200 tane hasta hane yapamazdık.” diye konuştu. Bakan Bayraktar, yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın emekleme döneminde olan bir bakanlık olduğunu ilk zamanlarda saldırıların olacağını söyledi. Bakan Bayraktar, Bakanlığımız bizim ekmek ocağımız. Namusumuz. Son TOKİ‘de olduğumuz üç yılda kamu kurumlarından insanlar TOKİ’ye geçmek istiyordu. TOKİ bir kimlik kazandı. Bakanlığa da öyle yapmalıyız” dedi.
Bakan Bayraktar, Dünyanın modernleşen, çağdaşlaşan ve teknolojiyi en ileri derecede kullanma yolunda ciddi ilerleme kaydettiğini belirtti. Türkiye’nin bu dünya içinde yerini almak için ciddi mücadele içinde olduğunu söyleyen Bakan Bayraktar, Türkiye Cumhuriyetinin 61. Hükümeti olarak kurulan bu hükümetin diğer 5 hükümetlerden farlı olarak, şekillendiğini icracı bir hükümet olarak şekillendiğini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na çok ciddi görevler verildiğini söyledi. Bakan Bayraktar, “Globalleşen dünyada artık şehirler öne çıktı. Dünya nüfusu önümüzdeki 50 yıl içerisinde 9 milyarı bulacak. Şehir nüfusu da yüzde 70’lere ulaşacak. Türkiye’de 50 yıl içinde 90 milyon nüfusa ulaşacak. Şehir nüfusunun da yüzde 85-90’lara varacağı var sayılıyor. Bu kaçınılmaz” dedi. Türkiye’nin kaçak, salaş yapılardan kurtulması gerektiğini söyleyen Bakan Bayraktar, “Yeşil alanları olan, modern hayatın getirdiği sosyal donatıları kendi içinde barındıran yerleşim yerlerini yapmak zorundayız. Bunu yapacağız. Bunun parasını da bulacağız” dedi.
-“Kuyumcu Titizliğiyle Türkiye’yi Dokuyacağız”
Bakan Bayraktar, yapılaşma da eskiden gelen yanlış bir olgunun olduğunu belirterek “Bir ülkenin konumu, yapısı verdiği fotoğraf şehirleri ile kaimdir. Binalarıyla kaimdir. Yapısıyla teknik alt yapısıyla kaimdir. Planlama noktasında, çevre düzeni noktasında, kıyı planları, coğrafi bilgi sistemleri, tapu kadastro sistemleri noktasında devletimizin, milletimizin coğrafyamızın bir gergef gibi dokunması noktasında ana görev bize verilmiştir” şeklinde konuştu. Bakan Bayraktar, bir kuyumcu gibi, bir saatçi gibi, bir eczacı gibi çalışmazsa birleşik kaplar modeli gibi çalışmazsa devletin işleri yürümeyeceğini söyledi. Bakan Bayraktar, “Her zaman baştakiler başrolde değil. Her zaman hak eden bir yere gelemez. Ben bakanlığı hak mı ettim? Belki bizim Bakanlık da, bakanlığa Allahın indinde, çap olarak da beceri olarak da benden iyi yapan vardır. Belki bin kişi belki beş bin kişi Allah nasip etti ben oldum” diye konuştu.