Ereğli Demir Çelik devam eden davalarla ilgili açıklama yaptı!
Ereğli Demir ve Çelik T.A.Ş, 31.12.2005 tarihli mali tablolarının yeniden düzenlenmesine ilişkin SPK tarafından alınan karar ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılan davalar hakkında kamuoyuna açıklama yaptı...
Ereğli Demir Çelik tarafından yapılan açıklama şöyle:
Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK), tarafımıza 17/11/2008 tarihinde tebliğ edilen, 10/11/2008 tarih ve B.02.1.SPK.0.13-1766 (17648) sayılı yazısı ile, Kurulun 07/11/2008 tarih ve 29/1110 sayılı toplantısında, Şirketimizin 31.12.2005 tarihli mali tablolarının yeniden düzenlenmesine ilişkin SPK tarafından alınan karar ve yapılan işlemlere ilişkin olarak Şirketimizce açılan davalar ile Şirketimizin 30.03.2006 tarihli genel kurul toplantısında alınan kar dağıtımına ilişkin kararın iptali amacıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından açılan davanın seyri hakkında altmışar günlük sürelerle ve her gelişme ve değişiklikte özel durum açıklaması yapılması gerektiği hususunda Şirketimizin bilgilendirilmesine karar verildiği bildirilmiştir.
SPK'nın yukarıda anılan yazısını müteakiben, söz konusu davalar hakkında, 18/11/2008, 29/12/2008, 16/01/2009, 16/03/2009, 14/05/2009, 13/07/2009, 09/09/2009, 09/11/2009, 05/01/2010, 05/03/2010, 03/05/2010, 01/07/2010, 24/08/2010, 27/10/2010, 28/12/2010, 22/02/2011, 25/04/2011, 20/06/2011, 23/08/2011, 14/10/2011, 14/12/2012, 10/02/2012, 10/04/2012, 08/06/2012, 16/07/2012, 23/07/2012, 02/08/2012, 23/10/2012, 24/12/2012, 25/02/2013, 26/04/2013, 26/06/2013, 26/08/2013, 25/10/2013, 24/12/2013 tarihli İMKB Bültenleri ve KAP aracılığıyla kamuya açıklama yapılmıştır. Bu açıklamalarda, SPK tarafından alınan karar ve yapılan işlemlere ilişkin olarak Şirketimizce açılan davalardan Sermaye Piyasası Kurulu'nun, Şirketimizin mali tablolarını re'sen (UFRS dışında/SPK-25'e göre) hazırlayarak ilan etmesi işleminin iptali için Ankara 11. İdare Mahkemesi'nde açılan davanın reddedildiği; fakat bu ret kararının Danıştay 13. Dairesi'nce bozulduğu; SPK'nın, bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurduğu belirtilmiştir.
Danıştay 13. Dairesi, 30.05.2012 tarih ve E. 2010/4405; K. 2012/1352 sayılı Kararı ile, SPK'nın karar düzeltme talebini kabul ederek, önceki bozma kararını oyçokluğu ile değiştirmiş ve yerel mahkeme kararını onamıştır. Karar, Şirketimiz avukatlarına 20/07/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Buna ek olarak, SPK tarafından alınan karar ve yapılan işlemlere ilişkin olarak Şirketimizce açılan davalardan, mali tablolarımızın UFRS'ye göre hazırlanması ile ilgili davada Danıştay 13. Dairesi'nin 06.06.2012 tarih ve 2010/4196 Esas, 2012/1499 Karar sayılı Kararı ile karar düzeltme talebimizi reddettiği Şirketimiz avukatlarınca 16/07/2012 tarihinde tebellüğ edilmiştir.
Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi ise Müt.no: 2006/1480, 07.07.2009 tarihli kararı ile Şirketimiz tüm yöneticilerine SPK'nın 07/11/2008 tarih ve 29/1110 sayılı toplantısında alınan Şirketimizin 31.12.2005 tarihli mali tablolarının yeniden düzenlenmesine ilişkin SPK'nın 02.11.2006 tarihli kararına riayet edilmediği gerekçesiyle uyguladığı idari para cezalarına Şirketimiz tarafından yapılan itirazı kabul etmiştir. Bu karara karşı SPK itirazı ise Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 10.08.2009 tarih ve 2009/320 D. İş sayılı kararı ile reddedilmiş ve verilen iptal kararı kesinleşmiştir.
Böylece iki ayrı mahkemenin, ayrı ayrı verip kesinleşen kararları arasında hüküm uyuşmazlığı ortaya çıkmıştır.
01/08/2012 tarihinde Şirketimizce Ankara 11. İdare Mahkemesi'ne, yukarıda bahsi geçen E.2006/2548, K.2007/1071, 25.06.2007 ve E.2006/1396, K.2007/494, 29.03.2007 tarihli kararlara ilişkin Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Müt. No: 2006/1480, 07.07.2009 tarihli adli yargı kararının benimsenmesi suretiyle hüküm uyuşmazlığının giderilmesi hakkında talepte bulunulmuştur. 17.02.2014 tarihinde tebliğ edilen Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 30.12.2013 tarihli, 2013/64 E., 2013/1755 K. sayılı kararında, Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin 29.03.2007 tarihli, 2006/1396 E., 2007/494 K. sayılı kararı ile Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 07.07.2009 tarihli, Müt. No: 2006/1480 kararı arasında hüküm uyuşmazlığı bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.