Genel

Erol Türkün: Gayrimenkul yeni yatırım alanımız

Temelleri 1920'li yıllarda atılan Türkün Holding, Bursa'nın en önemli ev tekstili sanayicilerinden. Satın aldığı yalıyla dikkatleri çeken yönetim kurulu başkanı Erol Türkün, holdingde eşi ve kızı ile birlikte çalıştıklarını, aile birliği ile büyüdüklerini

Temelleri 1920'li yıllarda atılan Türkün Holding, Bursa'nın en önemli ev tekstili sanayicilerinden. İstanbul Anadoluhisarı'nda 6.2 milyon dolara satın aldığı yalıyla dikkatleri çeken yönetim kurulu başkanı Erol Türkün, holdingde eşi ve kızı ile birlikte çalıştıklarını, aile birliği ile büyüdüklerini söylüyor. Türkün, 'Gayrimenkul ve enerji yeni yatırım alanlarımız' diyor.

Adı pek ön planda olmasa da Bursa'nın önde gelen gruplarından Türkün Holding, geçmişi Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar uzanan bir tekstil devi. İlk adım dedesinin 1920'li yılların sonlarında kurduğu dokuma atölyesi ile atılıyor. Babası Saadettin Türkün ise teknolojik yatırımlarla geliştiriyor sözünü ettiğimiz dokuma atölyesini.

Ancak asıl gelişim üçüncü kuşak olan Erol Türkün tarafından gerçekleştiriliyor. Babasından aldığı 200 bin dolar sermayeyle atıldığı iş yaşamında 26 yılda bünyesinde 11 şirketi barındıran, 750 kişinin çalıştığı 100 milyon dolar cirolu bir holding yaratıyor Erol Türkün.

Ev tekstili üretimi vapan entegre tesislerinde dünya devlerine ürün tedariği sağlayan Türkün Holding, aynı zamanda yat imalatı yapan bir tersaneye de sahip. İnşaat ve konut alanında da faaliyetleri olan şirketleri var.

Konut alanında Bursa'da önemli projelere imza atmaya hazırlanan Türkün'ün şu dönemde önem verdiği en önemli yatırım alanlarından bir tanesi de enerji. Bursalı üç ortağı ile birlikte bu alanda özellikle üretim alanında olmak istediklerini belirten Erol Türkün.

'Tekstilde kriz öncesi yaptığımız yatırımlarla kriz dönemine hazırlıklı girdik. Meyvesini de krizde yüzde 25 büyüyerek aldık. şžimdi ağırlığımızı enerjiye vereceğiz' diyor.

Enerjide ilk adımı 5 yıl önce Uşak'ta elektrik üretim santralini alarak attıklarım ifade eden Türkün, 4 ortak olarak giriştikleri bu yatırımın ardından şu günlerde 70 milyon dolar bütçeyle enerjide yeni bir yatırıma daha gideceklerini açıklıyor. Gayrimenkul alanına ise konut projesiyle adım atmayı planladıklarını anlatan Erol Türkün ile kızı ve eşiyle birlikte yönettiği Türkün Hol-ding'in hedeflerini konuştuk.

Ekonomist: Tekstil sektöründe üçüncü kuşak olarak işe ne zaman atıldınız

Erol Türkün: Hem annemin babası, hem de babamın babası tarafından 1920'li yılların sonlarında kurulan atölyeler nedeniyle tekstil sektörünün içinden geldim. İki tekstilci ailenin birleşmesiyle aldığımız deneyimi bugünlere taşıdık. Aslında 18 yaşıma gelinceye dek otomobil veya yat tasarımcısı olmayı hedefliyordum.

Üniversiteye gideceğim vakit babam benimle bir konuşma yapü ve kendi adıma iş yapmamı istedi. Bende ikna oldum ve Almanya'ya tekstil mühendisliği okumak üzere gittim. 1976 yılında döndüğümde babam 200 bin dolarlık sermaye desteği sağlayarak 'git kendi şirketini kur' dedi. Kendi şirketimi kurdum. Geçen 26 yıllık süreçte ev tekstilinde uzmanlaştık.

Babanızın aksine siz eşiniz ve çocuklarınızla şirketi yönetiyorsunuz...
Tabii, tekstil, boya, apre, dokuma, dış ticaret işleriyle uğraşan 11 şirketi ailemle birlikte yönetiyorum. Eşim Tülin, mal alımından vitrin dizaynına, üretime kadar birebir işin başında. Kızım üniversitede kendi isteğiyle tekstil tasarımı bölümünü okudu. Grubun tasarım işleri kendisine ait. Oğlum ise Amerika'da endüstri mühendisliğini okuyor.

Tek başına gittiğiniz yolda şirketinizi nereye taşıdınız

1976 yılında 200 bin dolar sermaye ile girdiğimiz ev tekstili işinde bugün 750 çalışan ve yılda 40 milyon dolar ihracat yapan 11 şirketli bir holding oluşturdum. Dünyanın en önemli markalarına ev tekstili alanında tedarikçilik yapıyoruz. Grubun cirosu 100 milyon doların üstünde.

Peki kriz sürecini nasıl atlattınız

2005'ten beri tekstil yatırımlarımızı farklı boyutlara kaydırdık. 2008'de 12 milyon Euro'luk bir modernizasyon yatırımı yaptık ve krize yeni yatırımımızla girdik. Daha kaliteli ve rantabıl üretim yapar hale geldik. 2010 bizim için güzel bir yıl oldu. 2011'de de yine büyüme öngörüyoruz.

Bu yatırımların işlerinize etkisi ne oldu

Krizden yüzde 25 büyümeyle çıktık. Avrupa, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri en büyük pazarlarımız oldu. Bir de en önemlisi çinli milyonerler ve zenginleri mal satar hale geldik. Biz çin'in fırsatını yaşıyoruz. çin'in gelişen ekonomisinde, hayat standartlarını yükseltti ve lüks tüketim artıyor. Biz de bundan payımızı almak üzere orada pazarlama ayağı kurduk ve sadece lüks ürünler satan mağazalarında yer alıyoruz.

Tekstilde yeni yatırım planınız var mı

Yok, tekstil sektörüyle ilgili kaliteye dönük yatırımlarımız dışında yeni bir yatırım olmayacak. Amiral gemimiz tekstil fakat bundan sonraki yatırımlarımızın yönü enerji olacak.

Gayrimenkulde de belli hedeflerimiz var. Belli gelir kesimine hitap eden yatırımlar planlıyoruz. Özellikle konut sektöründe doyuma ulaşan İstanbul'da değil de Bursa'da bu işi yapacağız. Zor olanı başarmak ana hedefimiz. Bunu konutta da yaparsam daha faklı boyutta bu işi yapıp, insanlara daha farklı yaşam alanları sunma yönünde çalışmalarımız olacak. Birkaç yıl alabilir projelerimizi hayata geçirmek.

Bursalı üç iş ortağınızla girdiğiniz enerji sektöründe hedefiniz nedir

Öncelikle Bursalı dört arkadaş ve iş ortağı olarak girdiğimiz enerji işinde yatırımlarımızı artırmak istiyoruz. Celal Sönmez, Taşdelen grubu ve yine Bursalı tekstilci bir arkadaşımız Mahmut Yılmaz ile 5 yıl önce Uşak'ta elektrik üretim santrali aldık. Enerji açığının büyüyeceğini öngörerek yaptığımız bu yatırımın çok doğru bir adım olduğunu gördük. şžimdi elektrik üretimi için bir kömür ocağı arayışındayız.

Ne kadarlık bir bütçeyle bu yatırım olacak

şžu an arayıştayız. Kömürle elektrik üretebileceğimiz bir santral arıyoruz. Dört ortak olarak yaklaşık 70 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız. şžu an verimliliği iyi, fiyatı ulaşılabilirliği mümkün bir ocak arıyoruz. çok fazla yerde kömür var Türkiye'de.

Bir yandan hobi olarak nitelendirebileceğimiz yat işinde de varsınız. Bu işe nasıl merak saldınız

Otomobil ve tekne çizimlerini küçük yaşlardan beri yapardım. Hayallerimi gerçek yapmak için çalıştım hep. çocukluktan beri denize olan tutkumdan dolayı ilk teknemi 17 yaşımda yaptım. İki kişinin binebileceği 3 metrelik tahta bir sandal yaptım. Ardından 4 yıl önce 33 metre boyunda bir yat üretmek için tekrar kolları sıvadım. Antalya Serbest Bölge'de kurduğumuz tersanede Vanelli markasıyla üretime başladık. Ve şu an üçüncü yatı ürettik. Biri satıldı. Diğerini kendimiz kullanıyoruz. Sadece bir hobimi işe dönüştürmedim aslında, yat sektöründe ciddi bir potansiyel olduğunu düşünüyorum.
Ekonomist/Sibel Atik