Genel

Ertuğrul Günay: Bütün yüksek yapılar Başbakanın onayıyla yapıldı!

Bursa Haber'in haberine göre; İstifası sonrası konuşan Ertuğrul Günay, Başbakan Erdoğan için, "İstanbul Belediye Başkanlığı'nı hiç bırakmadı, bütün yüksek yapılar onun onayıyla yapıldı" diye konuştu.

Yolsuzluk operasyonu sonrası partisi aleyhinde açıklamalar yapan Ertuğrul Günay, Ak Parti MYK toplantısı sonrası disiplin kuruluna sevk edilmesinin ardından TBMM'de düzenlediği basın toplantısında partisinden istifa ettiğini açıklamıştı. Günay, bir dönem tartışma konusu olan İstanbul'daki yüksek yapılar ile ilgili "Sayın Başbakan İstanbul Belediye Başkanlığı'nı hiçbir zaman bırakmadı. Özeli ilde Türkiye çapında da bütün bu büyük imar projelerini yakından takip ediyor. İstanbul'daki yüksek yapılaşmalar ancak onun onayıyla yapılabiliyor" dedi. 


'YÜKSELDİĞİNİ GÖRDÜM' "2011

genel seçimlerinden sonra seçim bölgem İzmir'den İstanbul'a döndüğümde Kazlıçeşme konutlarının yükseldiğini gördüm" diyen Günay, Kazlıçeşme konutlarının yüksekliğinin İstanbul'un siluetini çok rahatsız edeceğini görerek belediyelere bizzat yazı yazdım. 

Çevre Bakanlığı'na yazı yazdım ve koruma kurullarından, inşaat Yedikule'nin hemen yakınında olduğu ve silueti etkilediği için durdurma kararı alınmasını sağladım. Bu kararı tebliğ ettik. 

Ondan sonra bu mesele Sayın Başbakan'la aramızda bir çekişme hâline geldi. Sayın Başbakan o yapıları korudu ve onun himayesinde yükseldi binalar. İstanbul'un imarı ile ilgili sorunlar karşısında Başbakan, Şehircilik Bakanı ve belediyeler hattını, savunma cephesini aşamayacağımı görünce konuyu basına taşımaya başladım" diye konuştu. 


'KONUŞAMAZ HALE GELDİK'

Bir Süre sonra Başbakan Erdoğan ile İstanbul'u çok konuşamadıklarını ifade eden Ertuğrul Günay, "En son ben görevdeyken Aralık 2012'de Gezi Parkı'na bir Kışla yapılmasını İstanbul Koruma Kurulu reddetmişti. Bu reddi tartıştık, ben ret kararının haklı olduğunu söyledim, o haksız olduğunu söyledi. 

Bu katıldığım son Bakanlar Kurulu idi ve yüksek sesli tartışma oldu. Benden sonra Yüksek Kurul'dan bu kararı geçirdiler. Gezi Parkı'nı önce bir AVM yapmak Günay şöyle konuştu: Nâzım Hikmet'in yurttaşlığının iade edilmesi, Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarının Türkiye 'ye geri getirilmesi konusunda ailelerle görüşme yapmam, Şivan Perwer'in memleketine davet edilmesi, farklı inançlardan toplum kesimlerinin sınırlı ölçüde kalsa bile ibadethanelerini kendilerine iade etmek gibi. Bütün bunlar Başbakan'ın bilgisi çerçevesinde oldu. Fakat 2011 seçimlerden sonra özellikle bir kırılma yaşanmaya başlandı. Heykele ucube diyen bir başbakan..." amacıyla, sonra bir adım geriye rezidans yapmak amacıyla, sonra otel yapmak ve en son da müze yapmak gerekçesiyle geriye çekildiler. Gezi Parkı'ndaki direnişin haklı olduğunu, ağaçların kesilmesinin yanlış olduğunu, bu projenin mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini, orada çıkan ihtilafın çok kolaylıkla çözülebileceğini, biraz empati göstermek, biraz diyalog kurmak yoluyla çözülebileceğini hep anlatmaya çalıştım ama bir anlamda duvara konuşmuş gibi oldum" dedi. 


'BÜYÜK PROJELERİ YÖNETİYOR'

Günay, "Sayın Başbakan İstanbul Belediye Başkanlığı'nı hiçbir zaman bırakmadı. Özellikle Türkiye çapında da bütün bu büyük imar projelerini yakından takip ediyor. İstanbul'daki yüksek yapılaşmalar ancak onun onayıyla yapılabiliyor. Ne yazık ki onun onayı bakanlıkların yetkilerini önemli ölçüde kısıtlıyor. Şehircilik Bakanı'nın yaptığı açıklamada Sayın Başbakan'ın bütün bu büyük ve sıkıntılı projeleri yakından yönettiği ifadesi var. Siz bir bölgede emsali artırmaya başlayıp silueti, yeşil alanı, tarihî çevreyi gözetmeden imar planı yapmaya başlarsanız ve projelerde bir emsal alması gereken yere iki üç emsal vermeye başlarsanız inanılmaz bir haksız kazanç üretiliyor. Tabii o haksız kazanç üretilirken de birtakım mekanizmalara birtakım çıkarlar dağıtılıyor. Son zamanlarda bir söylem var. 

'Devletin kesesinden bir kuruş çıkmışsa bunun hesabını sorarız.' Başka biçimde çıkıyor devletin kesesinden" şeklinde konuştu. 


Bursa Haber