Genel

Ertuğrul Günay: Sanatsal anlamda yaptığım iyi işleri de görün!

Radikal Gazetesi'nden Uğur Vardan, Ertuğrul Günay'la arasında geçen bir telefon görüşmesini kaleme aldı

Dünkü 'Bir 'Muhteşem sitem' daha' başlıklı yazım üzerine, Kültür ve Turizm Bakam Ertuğrul Günay'dan bir telefon aldım. Sayın Günay, 'Bir sitemim daha olacak' diyerek başladığı konuşmasında, özetle kendisine haksızlık yaptığımı, kültür ve sanat alanında birçok hamlesi olduğunu ama sadece 'Ucube tartışması' ve Emek Sineması' konularıyla icraatlarının değerlendirilmemesi gerektiğini ifade etti. Sanatın bütün ülke sathına yayılması için çaba harcadığını, dönemi sırasında Devlet Tiyatroları sayısının 60'a çıktığını, birçok kültür merkezi açıldığını, sinemamızın en verimli çağlarını yaşadığını, özetle işlerin İstanbul'dan bakıldığı gibi olmadığını belirtti. 'Tamam, eleştiri yapılsın ama yaptığım işler de görülsün' diyen Günay, özellikle İnönü Stadı konusunda doğrulardan yana olduğunu, genel olarak ranta karşı neredeyse tek başına mücadele ettiğini de ekledi. Bense, œGazete olarak iyi işlerinizi de yazıyor, gerektiğinde sizle söyleşiler yapıyoruz. Ben de bazı konularda eleştirilmeniz gerekiyor diye düşündüm' dedim.

'YENİ PROJE EMEK'İ KURTARABİLİR'

Ardından İstiklal Caddesi"ndeki Demirören AVM'nin de görüntüyü bozan bir yapı olduğunu, üstelik inşası sırasında yanındaki Ağa Camiinde çatlaklar oluştuğunu, Emek Sineması için ayağa kalkanların aynı tepkiyi bu yapı için göstermediklerini söyledi. Bense Emek'in yıkımına karşı olanların söz konusu yapıya da tepkili olduğunu, hatta son Emek Sineması yürüyüşünde topluluğun Demirören AVM'nin önüne gelince 'Ucube' ve 'çirkin' diye tezahürat yaptıklarını söyledim. Günay'ın Emek konusundaki görüşüne gelince Sayın Bakan bugüne kadar önüne gelen özellikle İTÜ kaynaklı raporlarda, var olan yapının statiğinin artık binayı taşıyamaz hale geldiğini, tuvalet yapımı için orijinal tasarımdaki kolonların kesildiğini, bunu da kendisine uzmanların söylediğini belirtti. Dolayısıyla yeni projenin bu ayakta duramaz yapıyı yeniden kullanılabilir bir şekilde faaliyete sokacağını umduğunu da ifade etti. Bense, günümüz inşaat teknolojisiyle Emek'in bu haliyle bile ayakta kalabileceğini, bu binanın bir sembol olduğunu ve tepki koyanların da meseleye bu gözle baktıklarını söyledim ve ekledim: 'Keşke yürüyüşlerden birine katılsaydınız.'

Son olarak, 'Yazım üstüne beni hemen aradınız, Hıncal abi gibi bekletmediniz' esprisine soyundum (Bilmeyenler için söyleyeyim: Hıncal Uluç Kültür Bakanlığı"na ilişkin yazdığı bir eleştiri yazısından sonra Günay'ın yurtdışında olduğunu belirtip 'Dönüşte arayıp konuşuruz' demesinin ardından döndükten sonra aramadığını ifade etmiş ve sitemde bulunmuştu). Günay ise, 'Hıncal hangi sanatsal bir faaliyete katılsa ve beni görmese hemen kaleme sarılıp, 'Ertuğrul Günay orada yoktu' diye yazıyor. Bense birçok yere gidiyorum, Hıncal oralara gelmiyor ama tabii ki benim köşem yok, yazamıyorum. Neyse şaka yaptım, Hıncal'la da görüşüp konuşuyoruz' diyerek meseleye son noktayı koydu.

UĞUR VARDAN/Radikal