Dekorasyon

Ev dekorunda kadın erkek arasındaki denge iyi sağlanmalı!

Hadi diyelim sevgilinizle iyi anlaşıyor, birbirinizi pek çok açıdan tamamlıyorsunuz… Peki iş evi dekore etmeye geldiğinde aynı dengeyi tutturabilecek misiniz

Eminim ki bu hafta sonu tüm gazete ekleri 14 Şubat'a kilitli. Bu kıpkırmızı haftanın anlam ve önemine uygun olarak evcimence bir işe kalkışalım ve gelin damarlarında 'fonksiyon ve konfor' akan erkek ruhu ile gözlerini 'estetik ve nostaljik' olandan alamayan kadın ruhunu aynı evin içinde birleştirelim!

Her iki cinsiyetin de hoşuna gidecek, ikisinden de izler taşıyacak, maceracı ama kişilikli bir yaşam alanı yaratmak aslında sanıldığından daha fazla yaratıcılık istiyor. Genelde kadın süslemeye, erkek sadeleştirmeye meraklı. Kadın dekore etmek isterken, erkek rahat etmek istiyor. Erkeğin tutkunu olduğu teknolojik oyuncakların kablo ve kumandaları kadının keyfini kaçırırken, kadının vazgeçemediği obje kalabalıkları ve desen katmanları erkeği deli edebiliyor. Yine genel konuşursak, maskülen stiller seçimlerini hep tasarım, yalınlık, fonksiyonellik, ergonomi ve teknolojiden yana yapıyor. Feminenlik ise estetik, keyif ve süslemek demek.

ARA YOLU BULMAK
Erkeklerin alışkanlıklarını bozmadan kadınların yaratıcı ve değişken karakterini aynı yaşam alanında birbirinin içinde eritmek için önerilen 5 temel 'ara yol' şöyle:

1.Kadınsı çiçekliler: Çoğu kadının hiç vazgeçmediği renkli, floral ve botanik desenler, hiç kuşkusuz dekorasyon evrenindeki en feminen unsurlardan biri. Ancak bunları kullanmak için ille de aşırı romantik ve kalabalık bir country stili uygulamaya gerek yok; modern bir tarzın içinde pastel tonlarda stilize çiçeklilerle erkeğe yaklaşmak mümkün.

2.Erkeksi vurgular: Kadının nostaljik eğilimlerini erkek realizmine yakınlaştırmak için büyük hacimli antika parçalar yerine, eski haritalara, orijinal kitaplara, vintage müzik dolaplarına, antika yerkürelere ve savaş çizimlerine yatırım yapın.

3. Kadınsı formlar: Gereksiz kalabalıktan çok, nitelikli ve doğru düşünülmüş fikirlere meyleden erkekler, detayları azaltırken, kaliteyi yükseltmeye çalışıyor. Bu yüzden kadının kavisli ayaklara sahip sandalyelerden, yuvarlak oturma köşelerinden ve sehpa kalabalığından vazgeçip daha zamansız ve sade formlu mobilyalara evet demesi; bunları eklektik aksesuvarlar, zengin dokulu kumaşlar ve elegan aydınlatmalarla birleştirmesi akıllıca olacaktır.

4.Erkeksi malzemeler: Ham ve sert ahşap dokuları büyük hacimlerde kullanmayı seven erkeklerin kalbini kırmamak için bu tutkularını yemek masasının seçiminde, boydan boya bir duvar ünitesinde ya da kitaplıkta gidermelerine izin vermeli; kadınlara çoğunlukla kaba gelen bu görünümü seramik aksesuvarlar, el yapımı objeler ve etnik tekstillerle yumuşatmak olası. Büyük cam vazolar içindeki çiçekler de işe yarayacaktır.

5.Uniseks renk paleti: Uzmanlar hem erkeğin hem de kadının hoşuna gidebilecek paletin yeryüzü renkleri olduğunu söylüyorlar. Yani toprak, orman ve deniz renkleri... Fildişi, taş veya kum renkleri ana renk paletiniz olabilir. İçine kahverengiler, kızıllar, yaprak yeşilleri, koyu maviler, hardal sarısı ya da mürdüm rengi ilave edebilirsiniz.

Ortak bir yo: Retro
Retro, her iki cinsiyetin de kendini yakın hissedeceği formüller bulduğu ortak bir stil olarak seçilebilir. 1950, 1960 ve 1970'lerin tarzında vintage mobilyalar, çanak biçimli oturma birimleri, geometrik ve grafik desenler, kaim tüylü halılar, ahşap malzeme, dokulu vinil kumaşlar, ip perdeler, tekerlekli sehpalar, gizli ışıklar, bonbeli abajurlar, büyük yeşil bitkiler ve aynalı yüzeyler arasında erkeği de, kadını da mutlu edecek detaylar mevcut. Renk paleti olarak, siyah ve beyazın içinde kullanılacak koyu kırmızı, turuncu, safran sarısı gibi sıcak tonlara iki tarafın da itirazı olmayacaktır. Art deco'nun gösterişten uzak, yalın ama içinde farklı hikayeler yaşatan stili de ortak bir atmosfer kurgulamaya yardımcı olur.

1880'lerden bu güne...
Tarih boyunca ortaya çıkan dekorasyon akımlarının bazıları, yapıları itibariyle kadınsı ve erkeksi zevkleri birleştirici özellikler taşıyordu. İşte bunlardan dördü:

1 .Viktoryen tarzın kasvetli ve keskin estetik açısının Uzakdoğu’nun yeni egzotik kimaşlarıyla tamamlanması( 1880’ler)

2.Akıcı art deco formlarının parıltılı Holywood tarzıyla kombilenmesi (1930’lar)

3.Pop at grafiklerin çiçekli tasarımlarla birleştirilmesi (1960’1ar)

4.Androjen ve mistik seçimlerin doğal ve organik tasarımlarla bir araya getirilmesi (1980’1er)

Melda Narmanlı/Hürriyet