'Evim sağlam mı?' diyenler aman dikkat! Hemen izlemeniz gereken bu yol haritasına bakın!
Uzmanlar başta İstanbul olmak üzere birçok şehir için peş peşe uyarıyor. Deprem senaryoları konuşuldukça akıllara da 'Evim sağlam mı?' sorusu geliyor. 'Evim sağlam mı?' diyenler aman dikkat! Hemen izlemeniz gereken bu yol haritasına bakın...Deprem senaryoları konuşuldukça akıllara da 'Evim sağlam mı?' sorusu geliyor
Uzmanlar başta İstanbul olmak üzere birçok şehir için peş peşe uyarılar yapıyor. Deprem senaryoları konuşuldukça akıllara da 'Evim sağlam mı?' sorusu geliyor. 'Evim sağlam mı?' diyenler aman dikkat! Hemen izlemeniz gereken bu yol haritasına bakın...
KİMLERİN HAREKETE GEÇMESİ GEREKİYOR?
İlk adım risk tespiti. Peki kimlerin binasında bu çalışmayı yaptırması gerekiyor?
1999'daki Marmara depremi yapı sektörü için milat oldu. Bu depremden sonra deprem yönetmeliği, yapı denetim kanunu hazırlandı, inşaat malzemelerine de standartlar getirildi. Bu sebeple 2000 yılı öncesinde yapılan yapılar büyük soru işareti yaratıyor. Bina projesiz ve ruhsatsız inşa edildiyse, hazır beton kullanılmadıysa, bina kolon ve kirişlerinde çatlaklar varsa, bodrum katta rutubet, kolon demirlerinde paslanma, betonda deniz kabukları varsa, yapı dere yatağı, dolgudaysa riskli olma ihtimali de bulunuyor.
'Evim sağlam mı?' diyenler aman dikkat! Hemen izlemeniz gereken bu yol haritasına bakın...
YENİ BİNALAR YÜZDE 100 GÜVENLİ DEĞİL
Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre, tüm bunların dışında Maraş depreminde korkutucu bir tabloyla karşılaşıldı. Yönetmelik sonrası inşa edilen, hatta bir-iki yıllık binalar da yıkıldı. Bu sebeple 1999 öncesi büyük risk ama sonrası da sorunsuz denilemez. Eğer binanızda bir çatlak varsa veya zamanında sorgulamadan alım yapıldıysa, kurumsal bir inşaat firması değil yeni ve küçük ölçekli bir müteahhit binayı inşa ettiyse risk tespiti yaptırmanızda yarar var.
NEREYE NASIL BAŞVURU YAPILACAK?
Yapı güvenliğini öğrenmeniz için iki seçenek bulunuyor.
Bunlardan ilk seçenek risk tespiti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara riskli yapı tespiti yaptırılabilirsiniz. Lisanslandırılmış kurumların listesi Bakanlığın resmi internet sitesinde yer alıyor. Risk tespiti için tek bir hak sahibi süreci de başlatabiliyor. Maliklerden biri dilekçe, tapu durum belgesi ve kimlik fotokopisi ile söz konusu kurum ve kuruluşlara başvuru yapabilir. Yapılan incelemeler sonucunda riskli olduğu tespit edilen yapılar, tespiti yapan kurum tarafından Bakanlık İl Müdürlüğü’ne de bildiriliyor.
YIKILIR KORKUSU
İkinci seçenek de ‘Deprem dayanıklılık raporu’ hazırlatmak. Binada yaşayanlar özel bir şirkete başvuru yaparak, ortalama 1 hafta, 10 günde binasının durumunu da görebiliyor. Bu seçenekte çıkan sonuç kamu yetkililerine gitmiyor, yalnızca o binada yaşayanlarla paylaşılıyor. Evinin riskli çıkması halinde hemen yıkılmasından çekinenler bu yolu tercih ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de başvuru yapılması durumunda, 2000 yılı öncesi inşa edilen binalarda ücretsiz olarak ‘hızlı tarama’ yapıyor. Çalışma ön inceleme niteliği taşıyor, sonuçları ev sahipleriyle paylaşılıyor. Fakat kentsel dönüşüm yapılması isteniyorsa bakanlık yetkili kurumlara başvuru şart.
HASARLI ÇIKARSA NE OLACAK?
Konu ile ilgili olarak aktarılan detaylara göre, eğer yapınız riskli çıkarsa hem tapuya işleniyor, hem de size tebliğ ediliyor. Söz konusu bu tebligatta riskli yapının yer aldığı yerdeki müdürlüğe dilekçe ile itiraz edilebileceği, aksi durumda tebligat tarihinden itibaren 60 günden az olmamak üzere belirlenen süre içerisinde yapının yıktırılması gerektiği bildiriliyor. 60 günlük süre tebligattan sonra veya itiraz söz konusuysa itiraz sürecinin sona ermesinden sonra işliyor. Yine verilen detaylara göre, riskli yapı, malikleri tarafından yıktırılmamışsa, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek 30 günden az olmak üzere ek süre de tanınıyor.
ELEKTRİK VE SU KESİLİYOR
Verilen detaylara göre, bu süre sonunda da riskli yapıların malikler tarafından yıktırılmaması durumunda riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması talep ediliyor. Ayrıca riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ile yıktırma işlemleri, mülki amirler tarafından sağlanacak olan kolluk kuvveti desteğiyle idarece yapılıyor ya da yaptırılıyor. Yıktırılamayan yapılar Bakanlık tarafından ya da il müdürlüklerince yıkılıyor ya da yıktırılıyor. Masraflarından ise malikler hisseleri oranında sorumlu oluyor.
YENİDEN YAPIM SÜRECİ RİSKİ
Yine söz konusu haberde yer alan detaylara göre, en sorunlu aşama bu. Türkiye’de kentsel dönüşüm ağırlıklı olarak kat karşılığı inşaat modeliyle ilerliyor. Yani vatandaş bir firma buluyor ve firma ile pazarlık başlıyor. Firma hak sahiplerine verdikleri pay dışında kendilerine kalan kısmı da satarak işi finanse ediyor. Eğer söz konusu bu pay yeterli değilse vatandaş borçlanıyor. Çoğu zaman evleri kentsel dönüşüme giren kişi bu borçlanmayı kabul etmiyor. Kimi zaman maddi imkânsızlıklar, kimi zaman da riski ciddiye almama sebebiyle kentsel dönüşüme mesafeli duruluyor. Yine verilen detaylara göre, eğer bina için yıkım kararı da yoksa vatandaş riski bilerek yaşamayı sürdürüyor. İşte bu sebeple konunun uzmanları artık Türkiye’de kentsel dönüşümde yeni modellerin geliştirilmesi gerektiğini dile getiriyor.
TESPİTİN MALİYETİ NE KADAR?
Yine verilen detaylara göre, yaşanan felaket sonrasında birçok şehirde risk tespiti talepleri de arttı. Konuyla ilgili açıklama yapan firmalar 2-3 gündür telefonların susmadığını dile getirdi. Peki bu tespitin maliyeti ne kadar?
Bu alanda standart bir liste bulunmuyor. Bakanlık yetkili bir kuruluş 10 kata kadar maliyetin 10 bin lira olduğunu belirtirken, başka bir firma zemin artı 14 katlı ve 60 haneli bir bina için fiyatın 75 bin lira olduğunu söyledi. Kat sayısı arttıkça rakamların yükseldiğini dile getiren yetkililer, dönüşüme girecek bir binada sadece zemin ve bodruma baktıklarını ve fiyatın 6 bin 500 lira olduğunu söyledi. Ama yüksek katlı yapıda her katta karot örneği aldıklarını söyleyen yetkillier bunun da fiyat artışına neden olduğunu belirtti.
Verilen detaylara göre, acının merkezi 10 şehirde ise karadan ve havadan hasar tespiti yapılmaya devam ediliyor. Vatandaşlar adres ve TC kimlik numaralarını girerek, ‘e-Devlet’ üzerinden veya ‘hasartespit.csb.gov.tr’ adresinden evlerinin hasar durumlarını görebiliyor.
HANGİ DESTEKLER SAĞLANIYOR?
Evi dönüşüme giren vatandaşlar için kamu tarafından sağlanan destekler şu şekilde:
KREDİ DESTEĞİ: Evleri dönüşüme girecek vatandaşlara verilecek kredilerde üst limit ve faiz desteği 2022'de iki kez arttırıldı. Son yapılan değişiklikle, konut yapım ve edinme kredileri ile işyeri yapım kredisi 400 bin TL'den 600 bin TL'ye çıkartıldı. Ayrıca verilen detaylara göre, evini yıkmak yerine güçlendirmek isteyenler için güçlendirme kredisi 160 bin TL'den 240 bin TL'ye çıktı. Faiz desteği de 400 baz puandan 600 baz puana çıkartıldı. Böylelikle Bakanlığın faiz desteği oranı güçlendirme ve konut kredilerine aylık 0.50 puan şeklinde oldu. Yani vatandaş aylık yüzde 1.5 oranlı dönüşüm kredi kullanıldığında, bunun yüzde 0.50’sini bakanlık karşılıyor.. Geçmişte bir hak sahibi adına faiz desteği sağlanacak toplam kredi tutarı 2 milyon TL idi, söz konusu düzenleme ile 3 milyon TL'ye çıkarıldı.
KİRA YARDIMI: Yine verilen detaylara göre, riskli yapıda maliklere aylık, kiracılara defaten kira yardımı yapılıyor. Şehirlere göre değişmekle beraber kira yardımı 1.000 lira ile 1.500 lira arasında farklılık gösteriyor. Yardım riskli yapıda 18 ay, riskli alanda 48 aya kadar devam ediyor. Kiracılar da defaten 2 bin lira ile 3 bin lira arasında destek alıyor.
HARÇ: Riskli binalar yenilenirken tapu, noter, damga vergisi gibi harçlardan muafiyet sağlanıyor.
KDV: Eğer vatandaş müteahhitle kat karşılığı anlaşma yapmadan evini kendi dönüştürürse yüzde 18 yerine yüzde 1 oranında KDV ödüyor.
Süleyman Soylu'dan deprem açıklaması: Antakya'nın yarısı, Kahramanmaraş'ın dörtte biri yıkık!
Şok eden araştırma! İstanbul’da en çok eski binanın hangi ilçede olduğu ortaya çıktı!