Evinizi satarken perişan olabilirsiniz
Sadece evinizi değil büro ya da dükkanınızı veya arsanızı satarken de perişan olabilirsiniz
AMAN dikkat!..
Sadece evinizi değil büro ya da dükkanınızı veya arsanızı satarken de perişan olabilirsiniz.
Hayır.. paranızı kapıp kaçarlar ya da sahte para verirler demek istemiyoruz.
Farklı bir konuya dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Bu yazıyı dikkatle okuyun.
Hatta hafızanıza güvenmeyip, kesip saklayın.
OLAY NE?
Olay, 2010 yılı bina ve arsa metrekare birim değerleri ile ilgili..
Türkiye'nin dört bir yanından şikayetler yağıyor.
Biri diyor ki "Evimin değeri yüzde 100 artmış!"
Biri de diyor ki "Evimin değeri yüzde 250 artmış!"
Bir başkası da diyor ki "Evimin değeri yüzde 400 artmış!"
Hangi birisi.. O kadar çok ki!..
Vatandaş, 2010 yılı emlak vergisine esas değer takdirinden şikayetçi.
Olay tek başına emlak vergisini ilgilendirmiyor.
Evini satacak olanları da yüzde 35'i bulan gelir vergisi yönüyle ilgilendiriyor.
Evini, dükkanını, mağazasını ya da arsasını, 2010 yılında satacak olanlar, tapu işlemleri sırasında, gayrimenkulün değerini 2010 yılı için belirlenen emlak vergisi asgari değerinin altında beyan edemiyorlar.
Örneğin, 2008 yılında 120 bin liraya aldıkları evin, 2010 yılı emlak vergisi asgari değeri 300 bin lira ise, satış yaparken gerçekte 150 bin liraya sattıkları bu evi, asgari 300 bin lira göstermek zorundalar.
Böyle olunca, evi 5 yıl içinde sattıkları için "değer artışı kazancı" elde etmiş sayılacaklar ve yüklü bir gelir vergisi ödeyecekler.
Özetle olay ciddi..
ÇÖZÜM NE?
Halk arasında sık sık kullanılan "Demokraside çözüm yolu tükenmez" sözünde olduğu gibi, bu konuda da çözüm var.
Maliye Bakanlığı'nın yıllar önce Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği bir özelge (idari görüş) var. Buna göre;
".. gerçek satış bedelinin, emlak vergisi değerinden düşük olması durumunda, ilgililerin (satıcıların) talebi üzerine, gerçek satış bedelinin tapu senedinde ayrıca gösterilmesi mümkün bulunmaktadır (Maliye Bakanlığı Özelgesi, 24 Şubat 1999 tarih ve 6604 sayılı)."
Yukarıdaki özelgeden de fark edileceği üzere, 2010 ya da izleyen yıllarda gayrimenkulünü satacak olanların, "değer artışı kazancı" yönünden sorun yaşamamaları için, emlak vergisi değeri satış bedelinin üzerinde ise, tapu senedine gerçek satış bedelini yazdırmalarında yarar var.
Aksi halde hiç elde etmedikleri bir kazancı elde etmiş gibi gözükürler ve ciddi tutarda vergi ve ceza ile karşılaşabilirler.
Aman dikkat!..
Şükrü Kızılot/Hürriyet