Ekonomi

Faiz artıran merkez bankaları sadist mi? Merkez bankaları neden faiz artırıyor?

Avrupa Merkezi Bankası, Amerikan Merkez Bankası'nın peşi sıra bugün de İngiltere Merkez Bankası ve İsviçre Merkez Bankası faiz artırımına gitti. Dünya Gazetesi köşe yazarı Servet Yıldırım dünya merkez banklarının faiz artırımının ardındaki nedeni masaya yatırdı."Merkez bankaları sadist mi?" diye soran Servet Yıldırım, resesyona girileceğini bile bile faiz artıran Merkez banklarının başka çareleri olmadığını çünkü yüksek enflasyonun topluma maliyetinin çok yüksek olduğunu ifade etti

Dünya Gazetesi Yazarı Servet Yıldırım, bir biri ardına faiz artıran dünya merkez bankalarının resesyon beklentilerine rağmen neden faiz artırdıklarını bugünkü köşe yazısında irdeledi. "Merkez bankaları sadist mi?" diye soran Servet Yıldırım, resesyona girileceğini bile bile faiz artıran Merkez banklarının başka çareleri olmadığını çünkü yüksek enflasyonun topluma maliyetinin çok yüksek olduğunu ifade etti. Sabit ücretliler ve dar gelirlilerin enflasyondan büyük zarar gördüğünü kaydeden Yıldırım, "Yüksek enflasyon dönemlerinde belirsizlik artıyor; gelecek endişesi doğuyor; bireyler ve firmalar uzun vadeli karar almaktan kaçınıyorlar" dedi.

Para politikasında gereken adımları atmanın fiyat istikrarının önemini bilen merkez bankaları için zorunluluk haline geldiğini ifade eden Yıldırım, "Ekonominin bir durgunluğa ya da resesyona girmesi pahasına da olsa bu adımlar atılmalı ve görünen o ki; atılmaya da devam edilecek. Hatta yaşanacak kısa süreli bir resesyon, dezenflasyon sürecinin doğal bir sonucu ve ama aynı zamanda ekonomideki “düzeltme”nin de bir adımı olarak görülüyor" ifadesini kullandı.

Kriz kahini Nouriel Roubini'nin korkutan resesyon tahminine değinen Servet Yıldırım, Roubini'nin Amerikan Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi olan yüzde 2'ye ulaşmak için ekonomide sert bir iniş gerektiğini açıklamasına vurgu yaptı. Fed'in bundan sonraki süreçte de faiz indirmeye devam edeceğini dile getiren Yıldırım, resesyona girecek ekonomileri canlandırmak için hükümetlerin hareket alanının kısıtlı olacağına dikkat çekti. Hükümetlerin atacağı her adımın hem borç sorununu hem de yüksek olan enflasyonu daha da artırması riski ile karşı karşıya bırakacağını dile getiren Yıldırım, New York Borsası’nda yüzde 40’a varabilecek sert bir düzeltme öngören Roubini'nin faiz oranları yükseldikçe, borç ödeme maliyetleri arttıkça birçok zombi kurum, şirket, hane halkı, banka ve zombi ülkenin öleceği öngörüsünü yineledi.  

Yıldırım, böyle bir resesyon dalgasının gelişmekte olan piyasalara ve gelişmekte olan ekonomilere yansımasının çok daha büyük olacağını dile getiren Yıldırım, "Bu ülkelerin bazılarında finansal krizler yaşanabilir. İşsizlik çok yüksek seviyelere çıkabilir; stagflasyon ve hatta depresyon yaşanabilir. Bunlar da resesyonun “çirkin” yüzüdür" ifadesini kullandı.