Sektörel

Faizler düştü, iş’e yatırım zamanı!

Faizlerin düşmesi nedeniyle, iş’e yatırım yapmak için en uygun zamana girdik. Düşük faiz oranları, özel sektörün yatırım iştahını artırdı ve işe yatırım yapmak için uygun zamanı oluşturdu.

Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sevim Yenici Öz, Dünya Gazetesi'nde ''Faizler düştü, iş’e yatırım zamanı'' konulu yazısını paylaştı.

Faizlerin düşmesi nedeniyle, iş’e yatırım yapmak için en uygun zamandayız. Son yılların en düşük faiz oranları ile karşı karşıyayız. Düşük faiz oranları, özel sektörün yatırım iştahını artıyor ve bu durum işe yatırım yapmak için uygun zamanı oluşturuyor. Haziran ayı itibariyle işlerin ve yatırımların yeniden hız kazanması, Türkiye ekonomisinin pandemiden az etkilenerek çıkmasını sağlayacak ve ekonomimizin büyüme atağına geçmesi de sonuçta tüm işletmeleri olumlu yönde etkileyecektir. Firma olarak bizler de, müşterilerimize her türlü finansal desteğimizi sağlamaya devam ediyoruz. Bu dönemde finansal kaynakları kullanarak, yatırım yapacak müşterileri şanslı görüyoruz. Az önce de belirttiğim gibi yatırım için bulunabilecek en iyi koşullarla birlikte, müşterilerin ihtiyaçlarının doğru analiz edilerek, hangi alanlara yatırım yapmaları noktasında danışmanlık yapılması da bu dönemde büyük önem kazanıyor.

A'dan Z'ye alternatif senaryolar hazırlanmalıdır

İşletmeler artık, pandemi, deprem, küresel ısınma gibi olası krizlere karşı sadece A-B-C planlarının değil, A’dan Z’ye kadar alternatifli tüm senaryolarını öncesinden hazır ederek simülasyonlarını yapmalıdır. Bunun için yaşadığımız coğrafyayı, ülkemizi ve dünyadaki ekonomik gelişmeleri de yakından takip ve analiz ederek, olası her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olmalıyız. Tabii aynı zamanda, daima ileriyi düşünerek, planlar ve hedefler hazırlamalı ve hedefler büyüme odaklı olmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), Mart ayında COVID-19’u pandemi ilan etmesiyle, tüm dünya aynı anda kilitlendi. Milyarlarca insan kendisini ev izolasyonuna alırken, milyonlarca işletme kapılarını kapattı ve dünya bir anda bir kaosun içine düştü. Eğer, işletmeler alternatif kriz senaryolarını hazır ederlerse, pandemi veya olası başka bir doğal afet sorunu karşısında, soğukkanlılıklarını korunarak, yönetim ekibiyle birlikte karşılaşılan probleme uyan yedek planlarını devreye alabileceklerdir ve böylece işletmelerin krizlere karşı bağışıklığı güçlü olacaktır.

Dijital baskı sektöründe hareketli günler bekleniyor

İçinde bulunduğumuz dijital baskı sektörünü değerlendirirsek, yıla çok iyi başladık. Ocak ve Şubat ayları başarılı geçti. Mart ayında pandemi ilan edilmesiyle, dünyayla eş zamanlı olarak ülkemizde de birçok sektör durma noktasına geldi ve durağanlık başladı. Haziran ayında ekonominin yeniden açılmasıyla, hareketli ve başarılı bir Haziran ve Temmuz aylarını geçirdik. Geçtiğimiz yıllara oranla, bu yılın Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarının, iş hayatında daha hareketli olacağını gözlemliyoruz. Mart-Mayıs aylarındaki durgunluktan sonra, piyasalarda ciddi bir iş yapma iştahı bulunuyor ve bu aylar tatil ayları olarak algılanmıyor. Eylül ayından sonra ise, işlerin daha iyi olacağını değerlendiriyoruz.

Bir şirketin, sağlıklı büyüyerek sürdürülebilirliğinin 5 temel kuralı şunlardır: Kuruluş aşamasından itibaren işletmelerin, planları, hedefleri, vizyonu, kültürü dahil bir stratejisi mevcuttur ve sağlıklı bir büyüme göstererek sürdürülebilirliğini gerçekleştirebilmeleri için bir “değer” yaratması da gerekiyor. Şartlar ne olursa olsun, bir şirketin sağlıklı bir şekilde büyüyerek sürdürülebilirliğini sağlamasında, temel kurallar vardır ve bu temel kuralların bazıları şunlardır:

1- Stratejik planın hazırlanması

Kelimenin anlamıyla strateji, belirlenen bir hedefe varabilmek için hazırlanan planlar ve bu planların eyleme dönüştürülmesi demektir. Her şirketin, bir varoluş stratejisi vardır. Örneğin, bir sağlık kurumu tüm branşlarda hizmet verebileceği gibi, tek bir branşta hizmet vererek de, o alanda en iyi olmayı hedefleyebilir. Öncelikle işletmeler, stratejileri doğrultusunda iş planlarını hazırlarlar, hayata geçirirler ve hedefleri paralelinde çalışarak, kârlı ve sürdürülebilir bir büyümeyi yakalayacaklardır.

2- Pazar analizinin yapılması

Şirketler, ürettikleri bir ürünü veya hizmeti satmadan önce, hitap edecekleri pazarın analizini yaparlar. Burada, rakipleri, rekabetin boyutunu, pazarın beklentilerini, karlılık oranı gibi birçok detayı gözlemlerler ve ona göre stratejilerini oluştururlar. İşletmelerin sürdürülebilirliği için karlılıkları önemlidir ve pazar araştırması sırasında karlılığı etkileyen faktörleri de öğrenirler ve yapılan pazar analizine göre iş planları oluşturulacaktır.

3- Vizyonun belirlenmesi

İşletmenin stratejisinin belirlenmesinin ardından, pazarın analizi yapıldıktan sonra, sıra vizyonun belirlenmesine geliyor. Kelime anlamına bakıldığında vizyon, işletmenin gelecekte ulaşmak istediği hedeflerin bütünüdür. Pandemi gibi dünyanın kapısına kilit vurduğu kaos dönemlerinde “vizyon” bir belirsizliğin içinde olabilir. Ancak, şartlar ne olursa olsun, işletmelerin değerleri ve hedefleri, vizyonu oluşturur ve vizyon şirketin geleceğine yön veren rehber niteliğindedir.

4- İş modelinin oluşturulması

Bir işin hayata geçirilebilmesi için “iş modeli"nin oluşturulması gereklidir. Burada, işletmenin değeri nasıl yaratıp, bunu pazara nasıl sunduğu ve finansal sürekliliğin sağlanması gibi aşamalar vardır. Hedef pazar, değer önerisi, kanal yapısı, müşteri ilişkileri, gelir akışı, temel faaliyetler gibi maddeler “iş modelinde” kurgulanır. Bu sayede, işletmenin sürdürülebilirliği de sağlanmış olur. Nitekim, son yıllarda hızlı çıkış yapan firmalara bakıldığında bu işletmeler, yeni bir teknoloji icat etmekten öte, mevcut teknolojileri kullanarak yeniden kurgulanan “iş modelleri” ile pazarın yeni beklentilerine ve taleplerine hitap eden işletmeler olmaktadır.

5- Organizasyonun kurulması

İşletmenin stratejisi hazırlanıp, iş modelinin oluşturulması, vizyonunun belirlenmesi ve pazar araştırması yapılmasından sonra, sıra organizasyonun hayata geçirilmesine gelir. Organizasyonel süreç, kısa, orta ve uzun vadede hedeflere ulaşmak için kurulan sistemlerin bütünüdür. Buradaki iş modelinde, çalışacak insan kaynağının oluşturulması, iş ve çözüm ortaklığı işbirlikteliğinin yapılması ve müşterilere verilecek hizmetin detaylarına kadar, tüm akış planı yer almaktadır.