Fame Residance Otelleri krize meydan okuyacak

Fame Residance Otelleri Genel Koordinatörü Erkut Kara'ya göre yaşanan kriz turizm sektörünü fazla etkilemeyecek. Misafir sayısında yüzde 10'luk bir kayıp yaşanabileceğini belirten Kara, ancak artan kurlar sayesinde otellerin kârlılığının yükseleceğini söylüyor. Turizmden elde edilecek gelirin ise en az geçen seneki kadar olmasını bekliyor. Hatta Kara'nın ağırlıklı beklentisi geçen senenin de üzerine çıkılabileceği yönünde.

AVRUPALI TATİLDEN VAZGEÇMEZ
 
Özellikle Avrupalılar için tatil kültürünün çok önemli olduğunu vurgulayan Kara, şunları anlattı:

"Yabancılar tatile çıkmaktan vazgeçmeyecek. Çünkü onların kültüründe tatil çok gerekli bir aktivite. Bütün sene çalışıyorlar ve bunun karşılığında mutlaka tatil yapmak istiyorlar. Belki tatilin süresi değişebilir, niteliği değişebilir, yeri değişebilir ama mutlaka tatile çıkacaklar, bu değişmeyecek."

HERŞEY DAHİL KRİZE EN UYGUN SİSTEM

Yaşanan kriz şartlarına en uygun tatil sisteminin de herşey dahil sistem olduğuna dikkat çeken Kara, "Sonuçta insanlar bu sistemde neye ne kadar para ödeyeceğini biliyor. Hiç kimse bir sürprizle karşılaşmak istemiyor. Herşey dahili en iyi uygulayan ükelerden birisi de Türkiye. Başka hiçbir yerde bu imkanlar ve bu tesisler yok" dedi.

KRİZ NEDENİYLE İKİ YATIRIMA ERTELEME

Grubun yeni yatırımları ile ilgili de bilgi veren Kara, İstanbul ve Mısır'da iki otel yapacaklarını söyledi. Ancak yaşanan krizin bu yatırımları 1 yıl ertelemelerine neden olduğunu anlatan Kara, şunları söyledi:

"İstanbul'a beş yıldızlı bir otel yapacağız. Bu otelin yeri daha kesinleşmedi ama Avrupa Yakası'na bakıyoruz. Toplam yatırım maliyeti de 150 milyon dolar olacak. Mısır'a ise 80 milyon dolarlık bir otel yatırımı planlıyoruz."

NEDEN MISIR?

Peki neden Mısır? Türkiye dururken bir yatırımcıyı Mısır'a ne götürür? Erkut Kara, bunun cevabını şöyle verdi:

"Bir kere Antalya'a yatırımın geri dönüşü çok uzadı. Eskiden 6-7 yılda yatırımı amorti ediyorduk ama şimdi bu süre 14-15 yıla çıktı. Kârlılık oranları da yüzde 40'lardan yüzde 20-25'lere geriledi. Bu anlamda Mısır yatırımcılar için cazibe merkezi olmaya başladı.

Bir de orada hükümetin turizme bakış açısı çok farklı. Yaşanan ekomomik krizde turizme yönelik ilk paket açıklayan ülke Mısır. Ayrıca yatırım maliyeti çok daha düşük. Devlet turizm yatırımlarına önemli destek veriyor. Örneğin 3 yıl elektirik ücreti almıyor, vergi indirimi sağlıyor. 12 ay denize girilebiliyor ve yaptığınız yatırımın karşılığını 10 yıl içinde alabiliyorsunuz. Personel maliyeti de inanılmaz düşük. Mesela bir garsonun maliyeti sadece 50 dolar. Burada ise 1000 lira (625 dolar)"

1 ÇALIŞAN 10 ÇALIŞANA BEDEL

Burada Kara'ya daha önce Mısır'a yatırım yapmış tekstilcilerin personelden şikayetlerini hatırlatıyoruz. Türk ve Mısırlı personelin asla aynı olmadıklarını ve Mısırlılara iş yaptırmanın zor olduğunu anlatıyorlarladı. Erkut Kara da bunu baştan bildiklerini ve kabul ettiklerini söyledi:

"Bize mesela Mısır'da iş yapan bir grup geldi ve bilgi almak için oteli gezdiler. Mutfakta kaç kişi çalıştığını sordular, biz de kışın 40 kişi olduğunu söyledik. Orada ise aynı işin çıkması için mutfakta tam 400 kişi çalışıyormuş. Burada bir Türk'ün yaptığı işi orada 10 kişi yapıyor. Biz tüm bunları biliyoruz. Ama yine de maliyet avantajı sağlayabiliyorsunuz."

"ONE MINUTE RESTİ PAHALIYA PATLADI"

Bu sene özellikle krizin ağır vurduğu Ukrayna pazarının küçülmesini bekleyen Kara, 450 binden 250 bine gerileme olabileceğini söyledi. Benzer bir şekilde Davos'taki 'one minute' olayının da İsrail pazarını çok olumsuz etkilediğini anlatan Kara, "Geçen sene nisan ayında İsrail'in Hamursuz bayramında Türkiye'ye sadece bir acenta 16 bin kişi getirmişti. Şimdi ise sadece 4 bin reservasyon alabilmişler. Geçen sene 450 bin civarında olan İsrailli turist sayısında bu sene keskin düşüşler görebiliriz. "

BEN BİLE EKSİK MAAŞ ALDIM

Turizm sektörünün en büyük problemlerinden bir tanesi sezon bitişi ile birlikte ortaya çıkan istihdam fazlalığı. Birçok tesis sezon sonunda çalışanları ile yollarını ayırmnak zorunda, kalıyor yeni sezona da yeni kadrolarla başlıyor. Bu durum da insan kalitesi anlamında büyük bir sıkıntı yaratıyor. Kara, kendi gruplarında bu sorunu nasıl çözdüklerini şöyle anlattı:

 

"Biz bu sene sezon sonunda kimseyi çıkarmadık. Onun yerine herkese 3 ay boyunca her ay bir hafta ücretsiz izin verdik. Buna ben de dahilim. Herkes 3 haftalık maaş aldı ama sonuçta kadromuzu korumayı başardık. Yeni sezona eski kadromuzla gireceğiz."

EN BÜYÜK YERLİ YATIRIM

Fame Residance zincirinin Antalya'da faaliyet gösteren 5 tane oteli kapasitesi bulunuyor. Bu otellerin dört tanesi Kemer'de bir tanesi'de Antalya'nın turizme yeni açılan bölgesi Lara'da yer alıyor.

Fame Grubu'nun en önemli özelliklerinden biri, büyük ortağının Antalyalı bir aile olması. Bu anlamda Antalya'nın yerlisi bir ailenin şimdiye kadar turizme yaptığı en büyük yatırım. Eskiden çırçır ithalatı ile uğraşan Antalyalı Aydın ailesi, 1988 yılında gurbetçi bir çiftin Kemer'deki 3 yıldızlı otelini satın alarak bu işe giriyor. Aslında otelin adı da bu gurbetçi çiftin isimlerinin ilk hecelerinden, Fatma ve Mehmet'ten geliyor. Aile oteli aldıktan İngilizce'de 'ün, şöhret' anlamına gelen ismini değiştirmemiş ve aynı isimle devam etmiş. Daha sonra aslen Mersinli olan ama Antalya'da yaşayan ve inşaatçılıkla uğraşan Okutan Ailesi'nin katılımı ile grup büyümeye başlamış.

Son olarak Lara'da açılan otel ile birlikte grubun şu anda Antalya'da toplam 5 tane oteli ve 2 bin 500 yatağı bulunuyor.

Hürriyet