Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, "Türkiye'de yapılan her HES projesi, her rüzgar enerjisi projesi, her nükleer enerji projesi basına, kamuoyuna kötü yansıtılarak bir direnç oluşturularak engellenmeye çalışılıyor." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, AK Parti Seyhan İlçe Danışma Meclisi 76. Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2008 yılından bu yana partisinin çeşitli kademelerinde görev aldığını anımsatarak, Bakanlık görevi nedeniyle tebrik mesajı gönderenlere teşekkür etti.
Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleşen İklim Değişikliği Konferansı'nın kendisi için büyük bir tecrübe olduğunu anlatan Sarı, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki süreçte 2100 yılına kadar, dünyada sera gazı emisyonlarından kaynaklanan sıcaklık artışı eğer iki dereceye artarsa, maalesef Türkiye'nin üçte ikisi yaşanamaz hale gelecek. O yüzden Paris'te gerçekleşen İklim Değişikliği Konferansı'nda çok önemli bilgiler üzerine müzakereler yapıldı. Türkiye'de katılımcı olan 196 ülkeden biri olarak bu müzakerelerde bulundu. İki haftalık toplantılar sonunda Türkiye ve 195 ülke önümüzdeki 2020'den 2030 yılına kadar geçen süreçte bu sıcaklığın 2 derecenin altında tutulması noktasında üzerine düşen katkı payını anlattı. Ama bunun sadece hükümetimizin programı olarak görmememiz lazım. Bugün burada bulunan her bir bireyimizin önümüzdeki dönemde iklim değişikliğini göz önüne alarak kendi üzerine düşen bireysel sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor."
Yenilenebilir enerji üzerinde yürütülen çalışmaların çok kısa sürede tamamlanması gerektiğini aktaran Sarı, "Türkiye'de yapılan her HES projesi, her rüzgar enerjisi projesi, her nükleer enerji projesi basına, kamuoyuna kötü yansıtılarak bir direnç oluşturularak engellenmeye çalışılıyor. Eğer biz 2100'de dünyanın ısısını 2 derecenin altında tutmak için bir sözleşmenin altına imza atıyorsak yenilenebilir enerjinin de önünü açmak zorundayız" diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu'da tahrip olan yapılar
Doğu ve Güneydoğu'da bazı ilçelerde yapıların yoğun tahrip altında olduğunu ifade eden Sarı, şunları ifade etti:
"Önümüzdeki dönemlerde, o bölgede hasar tespit çalışması yapacağız. İnsan sağlığına insan yaşamını tehdit eden binaların yıkımını gerçekleştireceğiz. Yıkımdan sonra altyapı hizmetlerini de Sayın Başbakanımızın görevlendirmesiyle belki TOKİ üzerinden belki de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentsel dönüşümü üzerinden daha sağlıklı daha sosyal donatıları gelişmiş yaşanılabilir modern mekanları gerçekleştireceğiz."
AA
Haber Dünya Gazetesi'nde şöyle yer aldı;
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Türkiye'nin 2030 yılına kadar 1.9 milyar ton sera gazı emisyonu önleyeceğini belirterek, bu süreçte yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artacağını söyledi. Halen 4 bin megavat olan rüzgar enerjisi kurulu gücünün 2030 yılına kadar 16 bin 500 megavata çıkacağını belirten Sarı, 155 megavat olan güneş enerjisinde ise 10 bin megavata ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti. Terör olaylarında konutları zarar gören vatandaşlarla ilgili hasar tespit çalışması yapılacağını belirten Sarı, tehlike arz edenlerin mutlaka yıkılacağını, bunun yerine evler yapılacağım, bu aşamada TOKİ'nin de devreye girebileceğini bildirdi.
Paris'te gerçekleştirilen iklim değişikliği zirvesinin Türkiye'ye etkileri ve bakanlığın faaliyetleri hakkında bilgi veren Fatma Güldemet Sarı, zirveye 400 kişi ile katılan Türkiye'nin önceliklerinin sonuç bildirgesine yansıdığını kaydetti. Küresel ısınma ortalamasının 1.5-2 derece arasında azaltılması yönünde görüş birliği oluştuğunu belirten Sarı, bunun getirdiği yükümlülüklerin büyük bölümünün dünyayı daha çok kirleten gelişmiş ülkeler tarafından üstlenilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler kategorisinde değerlendirilmesi gerektiği yönündeki girişimlerinden de olumlu sonuç aldıklarının altını çizen Sarı, bu sayede fînans ve teknoloji desteklerinin de önünün açüdığını aktardı. Burada sağlanacak finansman desteğisöyleyen Fatma Güldemet Sarı, Kyoto Protokolü'nde öngörülen unsurların gerçekleştirilmediğini hatırlatarak, burada alınan kararların her 5 yılda bir kontrol edileceğini kaydetti.
'Kurulu güç iki katına çıkacak'
Bu kapsamda Türkiye'nin kendisine iddialı hedefler belirlediğini ancak bunların ulaşüamaz olmadığına vurgu yapan Sarı, "2030'a kadar sera gazı emisyonundaki artıştan yüzde 21 azalma hedefliyoruz. Yani 15 yıl sonra kişi başına 2.25 ton daha as karbondioksit solumuş olacağız" dedi. Her yü ortalama yüzde 5 büyüyen, enerji talebi de yüzde 6 artan bir ülke için bu oranların çok iddialı olduğunu tekrarlayan Sarı, sera gazı emisyonunun önlemek için yapılan çalışmalarla enerjide dışa bağımlılığın azalacağını söyledi. 2030'a kadar 1.9 milyar ton sera gazı emisyonu önleneceğini dile getiren Fatma Güldemet Sarı, halen 4 bin megavat olan rüzgar enerjisi kapasitesinin 16 bin 500 megavata çıkacağını kaydetti. Güneş enerjisinde 15 MW olan gücün, 10 bin MWa, doğalgazda ise 22 bin MW'den 36 bin MWye çıkacağını anlattı. Sarı, bu çalışmalarla birlikte kurulu gücün 15 yüda iki katma çıkmış olacağım bilirdi.
TERÖRDEN ZARAR GÖRENLERİN EVİNİ TOKİ YAPACAK
Terör olayları ve doğal afetler yüzünden konutları zarar gören vatandaşların bu durumuna ilişkin hasar tespit çalışması yapılacağını söyleyen Sarı, tehlike arz eden binaların mutlaka yıkılması gerektiğini bildirdi. Bunlara kentsel dönüşüm veya TOKİ bünyesinde de yaşam alanı oluşturulabileceğini söyleyen Fatma Güldemet Sarı, daha önce Van depreminde olduğu gibi Malatya'nın Hekimhan ilçesinde meydana gelen depremlerde de aynı incelemelerin yapıldığını aktardı. Sarı, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaşananlarla ilgili de şunları söyledi: "Kentsel dönüşümle birlikte de orada daha yaşanabilir, altyapısı bitmiş, sosyal olanakları tamamlanmış insanların daha kaliteli bir yaşam mekanına sahip nin miktarının heolmasını da karşılayacak diye nüz belirlenmediğini düşünüyorum."