Fed faiz artırımı yapacak mı?
Fed’in faiz artıracağı beklentisi ve Rusya’daki ruble krizinin etkisiyle merkez bankalarının kendi paralarını korumak için harekete geçmesi, küresel döviz rezervini daralttı. Yılın üçüncü çeyreğinde rezervlerin 240 milyar dolar gerilemesi bekleniyor
Küresel döviz rezervleri eriyor
Fed’in faiz artıracağı beklentisi ve Rusya’daki ruble krizinin etkisiyle merkez bankalarının kendi paralarını korumak için harekete geçmesi, küresel döviz rezervini daralttı. Yılın üçüncü çeyreğinde rezervlerin 240 milyar dolar gerilemesi bekleniyor
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek yıl faiz oranlarını artıracağı beklentilerinin güçlenmesiyle temmuz ayından bu yana ABD Doları hızlı bir yükseliş trendi içine girince, merkez bankalarının art arda gerçeklyeştirdiği müdahalelerle döviz rezervleri gerilemeye başladı. Küresel döviz rezervi geçtiğimiz çeyrekte, finans krizinden bu yana ilk kez düşüş gösterdi. Rusya’nın da 1998 yılından bu yana en kötü ruble krizine sürüklenmesiyle Güney Kore’den Türkiye ve Endonezya’ya kadar birçok merkez bankasının sermaye kaçışını dizginlemek ve yerel para birimlerini korumak amacıyla döviz rezervlerini kullanmaya devam edebileceği belirtiliyor.
Küresel döviz rezervi yılın ikinci çeyreğinde 12 trilyon dolarla rekor seviyeye çıktı. Yılın ilk üç ayında bu rakam 11.86 trilyon dolardı. Fakat yılın üçüncü çeyreğinde döviz rezervlerinin yıllardır ilk kez gerilediği tahmin ediliyor. RBC Capital Markets analistleri yılın üçüncü çeyreğinde küresel döviz rezervlerinin, bir önceki üç aylık döneme göre yüzde 2 azaldığı tahmininde bulundu. Uluslararası Para Fonu (IMF) kesin veriyi aralık ayı sonunda yayınlayacak. RBC’nin tahmini, küresel rezervlerin 240 milyar dolar azalarak 12 trilyon doların yeniden altına indiği anlamına geliyor. Böylelikle rezervler 2008/2009 başından bu yana ilk kez daralma göstermiş oluyor. Merkez bankalarının döviz rezervinin üçte ikisi gelişen ülkelerin elindeyken, bunun önemli bir bölümü de Çin tarafından kontrol ediliyor.
Euronun aleyhine
Bank of New York Mellon stratejisti Neil Mellor, “Merkez bankalarının rezervinde dolar, euro ve diğer para birimlerinin sabit bir oranı vardır. Eğer rezervler küçülüyorsa, bu oranların korunması için euro ya da digğer para birimlerini satıyorsunuz demektir” değerlendirmesinde bulundu. Reuters’ta yer alar bir analize göre bu, yıllardır rezervlerin euro lehine çeşitlendirilmesi sürecinin sekteye uğradığı ve euronun zarar göreceği anlamına geliyor. IMF verisine göre nisan-haziran dönemi sonu itibariyle doların küresel döviz rezervi içindeki payı yüzde 61 civarındayken, euronun payı yüzde 24 dolaylarında. 2013’ün aynı döneminde doların payı yüzde 61.8, euronun payı yüzde 23.8 seviyesinde bulunuyordu. euro 1999 yılında kaydi olarak kullanılmaya başladığında Avrupa ortak parasının payı yüzde 17.8 olarak hesaplanıyordu. sonrasında euroya talep hızmlı bir artış gösterdi ve doların payı geriledi.
UBS para stratejisti Geoffrey Yu, “ABD’de faiz artınca gelişen ülke merkez bankaları kendi paralarını daha fazla savunmak zorunda kalacak ve rezervlerde daralma sürecek. çin’de ve gelişen ülke rezervlerinde düşüş yeni bir düzen olacak” dedi. Rezervlerde artış son yıllarda özellikle Körfez’deki petrol ihracatçıları, Rusya, Nijerya’de ivme kazanmıştı ancak bu ülkelerin rezervleri uzmanlara göre şu an daralmaya başladı. Çin’in döviz rezervi de yılın üçüncü çeyreğinde 105.2 milyar dolar azalarak 3.88 trilyon dolara indi.
Dünya